Arslan: Hedefte Birand ve Erbil de vardı

Güncelleme Tarihi:

Arslan: Hedefte Birand ve Erbil de vardı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2006 13:55

Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik silahlı saldırının faili olarak yargılanan Alparslan Arslan, savunmasında, “Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba attım, Danıştay başkan ve üyelerine saldırıda bulundum” dedi.

Haberin Devamı

Danıştay 2. Dairesi ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırılarla ilgili dava, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşmada kimlik tespiti yapılan Alparslan Arslan, nerede oturduğunun sorulması üzerine, “Sincan F Tipi Cezaevi'nde” dedi.

Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz'in tutuklanmadan önce nerede oturduğu yönündeki ısrarlı sorusu üzerine Arslan, “İkametim şu anki adresim değil. Yeni adresim Sincan F Tipi Cezaevi” yanıtını verdi. Arslan'ın bu ifadesi, mahkeme tutanağına aynen geçti.

"HUKUKÇUYUM, SABIKAM YOK"

Arslan, kimlik tespitinde, hukukçu olduğunu ve daha önce bir sabıkasının bulunmadığını söyledi. Diğer sanıklardan kimlik tespiti yapılan Tekin Irşi, İstanbul'da barmenlik yaptığını, Erhan Timuroğlu da bar çalıştırdığını kaydetti.

Haberin Devamı

Kimlik tespitinin ardından, Mahkeme Başkanı Karadeniz, sanıklara iddianameyi okuyup okumadıklarını sordu. Alparslan Arslan, iddianamenin kendisine ulaştığını, ancak okumadığını ifade etti. Karadeniz, bunun üzerine iddianameyi okuyarak Arslan'a, “Ne diyorsun? Böyle bir iş yaptın mı?” sorusunu yöneltti.

CUMHURİYET'E BOMBAYI İTİRAF ETTİ

“Evet, Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba attım, Danıştay başkan ve üyelerine saldırıda bulundum” diyen Arslan, Karadeniz'in, “Niye yaptın?” sorusu üzerine, başını öne eğerek, uzun süre sessiz kaldı. Başkan Karadeniz'in ikazına karşılık Arslan, susma hakkını kullanacağını kaydetti.

Ancak daha sonra Alparslan Arslan, Başkan Karadeniz'in sorularını yanıtladı. Sanıklardan Süleyman Esen'in “lideri olduğunu” daha önceki sorgularında söylediğini dile getiren Karadeniz, Arslan'a, “Ne lideri bu?” sorusunu yöneltti. Arslan, Süleyman Esen'in Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeyken Ülkü Ocakları Başkanı olduğunu, mevcut olaylarda bir liderliğinin söz konusu olmadığını söyledi.

ECZACIBAŞI'NIN İNŞAATINA ROKET ATMA FİKRİ

Esen'in kendisine “bunu böyle, şunu böyle yap” demediğini ifade eden Arslan, sık sık tutuksuz sanık Salih Kurter'in evinde toplanıp sohbetler yaptıklarını anlattı.

Arslan, Salih Kurter'in evindeki bir toplantıdan ayrıldıkları bir gece arabayla işadamı Bülent Eczacıbaşı'nın yaptırdığı bir alışveriş merkezi inşaatının önünden geçerken kendisini otodakilere “iki roketle buranın uçurulması gerektiğini” söylediğini aktardı.

Haberin Devamı

Sanık Esen'in kendisine buna gerek olmadığını söylediğini kaydeden Arslan, “Ama ben yapılması gerektiğini düşünüyordum. Eczacıbaşı'nı Sabeyatist Yahudi olarak bildiğim için insanların bu alışveriş merkezine gitmemesi gerektiğini söyledim. Eczacıbaşı'nın inşaatının önünden geçerken birisi 'Polat' demişti. Aklıma roket atmak geldi” diye konuştu.

Arabada bulunan “Salih Hoca” dedikleri bir kişiye bu fikrini açıkladıktan sonra kendisinin, “Bizim memleketimizin insanı olan Cevahir İş Merkezi'nin daha çok para kazanması lazım” dediğini ifade eden Arslan, Salih Hoca'nın da bunu onayladığını kaydetti.

“BU TİP OLAYLARI BEN TASARLIYORDUM”

Salih Kurter'in evindeki sohbet toplantılarında namaz kılıp dini konulardan konuştuklarını da anlatan Arslan, Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan saldırıların da bazı sohbetlerde konuşulduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Danıştay'a saldırı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atma olaylarını kafasında kurduğunu belirten Alparslan Arslan, “Bu tip olayları ben tasarlıyordum. Buna meyilli bir yapım söz konusuydu. Kendimi yavaş yavaş bu noktaya adapte etmeye başladım” dedi.

“MEHMET ALİ BİRAND'I DA ÖLDÜRMEK İSTİYORDUM”

CNN Türk'te görev yapan “Cihat” adında Kayserili bir arkadaşı olduğunu, bu arkadaşına Mehmet Ali Birand'ı öldürmek istediğini söylediğini ve adresini istediğini anlatan Arslan, “Medyada çalışan Cihat aklıma geldi. Onunla görüştüm, sadece adres istedim” diye konuştu.

Sanatçı Mehmet Ali Erbil'den de nefret ettiğini belirten Arslan, Erbil'e hakaretlerde bulundu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Karadeniz, mahkeme salonunda hakaret edemeyeceği yönünde Arslan'ı uyardı.

Haberin Devamı

Cihat adlı arkadaşıyla görüştüğünde Cumhuriyet Gazetesi'ndeki ”başörtüsü takmış domuz” karikatürünü kendisine söylediğini aktaran Arslan, böylece kafasında Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırı olayının şekillendiğini, bir Cumhuriyet Gazetesi satın alarak adresini öğrendiğini ve bir gün de adres tespiti amacıyla gazetenin Şişli'deki bürosuna gittiğini belirtti.

O günün gecesinde Salih Kurter'in evine gittiğini ve Cumhuriyet Gazetesi olayını konuştuklarını ifade eden Alparslan Arslan, bu sırada önünde bulunan mikrofona bakarak, “Ben mikrofonu başka bir şey olarak algılamaya başlıyorum, ben zannetmeye başlıyorum” dedi.

Karadeniz'in sorularına devam etmesi üzerine Arslan, Cumhuriyet Gazetesi'ne bombalı eylem olayıyla ilgili Kurter'in, “Bomba atanlar dikkat etsin, yakalanmasın” dediğini aktardı. Sanık Arslan, konuyla ilgili Süleyman Esen'in ise kendisine bir daha bu tip konuları Kurter ile açık açık konuşmaması gerektiğini söylediğini kaydetti.

2 BİN YTL'YE BOMBA ALDI

Haberin Devamı

Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırı olayında bomba temini için Osman Yıldırım ile diyaloğa geçtiğini anlatan Arslan, bu sırada da ”Osmanlı'ya karşı aşırı derecede bir sempatim var” dedi. Tekrar konuya dönen Arslan, Yıldırım'ın Sultanbeyli'de bomba bulabileceğini söylediğini, Esen'in eniştesinin de özel harekat dairesinde astsubay olarak görev yaptığını anlattı. Cumhuriyet Gazetesi'ne atmak amacıyla üç bombayı 2 bin YTL karşılığında Esen'den aldığını belirten Arslan, Esen'in, kendisinin bombayı Cumhuriyet Gazetesi'ne atacağını bilmediğini söyledi.

DANIŞTAY SALDIRISINI TASARLADI

Bazı eylemlerde kullanmak üzere 1500 YTL'ye bir kaleşnikof da temin ettiğini ifade eden Alparslan Arslan, bu silahı Osman Yıldırım'ın Kars ve Erzurum'daki akrabaları aracılığıyla bulduğunu, silahı Danıştay saldırısını gerçekleştirmek üzere Ankara'ya gelirken Fikri Cura adlı arkadaşının evine bıraktığını kaydetti.

Alparslan Arslan, sorular üzerine, Fethullah Kaya'nın evinde yatarken Danıştay 2. Dairesi'nin başörtüsüyle ilgili kararını düşündüğünü, beyin jimnastiği yaptığını ifade etti. Aradan 1 hafta geçtikten sonra Fethullah Gülen'in yeğeni olarak bildiği Kemalettin Gülen ile görüşerek bu konuları konuştuğunu söyleyen Arslan, Kemalettin Gülen'in kendisine Danıştay'da türban kararını veren üyelerin fotoğraflarının Vakit Gazetesi'nde yer aldığını ve “bana bir şey düşerse yardımcı olurum” dediğini belirtti. Arslan, Kemalettin Gülen'in ayrıca, Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Birden'i evinden telefonla arayarak, türban kararıyla ilgili küfürler içeren hakarette bulunduğunu kendisine söylediğini aktardı.

İDAREYE DE EYLEM OLABİLİRDİ

Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesine saldırılarla ilgili davanın baş sanığı avukat Alparslan Arslan, ”Danıştay 2. Dairesinin türban kararıyla ilgili olarak idareye yönelik de eylem planım olabilirdi” dedi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasında, sanıkların savunmalarını tamamlamalarının ardından söz isteyen tutuklu sanık Alparslan Arslan, İsmail Sağır ve Aykut Metin Şükre'nin doğruları söylemediklerini ileri sürdü.

Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz'in Arslan'a, “Sen de (Süleyman Esen'den bomba aldım) demişsin” şeklindeki hatırlatması üzerine, Arslan, “Ben de yalan söylemişim” dedi.

Cumhuriyet Gazetesi avukatının bir sorusu üzerine Arslan, “Türban kararı konusunda Danıştay'da görülen davada taraf olan idareye yönelik de eylem planım olabilirdi” diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Karadeniz'in, daha açık konuşmasını istemesi üzerine Arslan, bir süre sustuktan sonra, “Milli Eğitim Bakanlığına yönelik eylem planım vardı” dedi.

Arslan, Karadeniz'in, “Eylemcilerin ve silahların paralarının kaynağı ne” sorusunu da “Hırsızlık yaptım” diye yanıtladı.

Duruşmada daha sonra Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci'nin, “Esen liderim, gerekirse yüzleşirim” dediğini hatırlatması üzerine Arslan, şunları söyledi:

“Allah'ın bir ismi de Rahman. Tüm mahlukata şefkat ve merhamet göstermesi demek. İster sağdan soldan, ister yukarıdan aşağıdan, denizden karadan, mavi gözlü kara gözlü... Hz. Musa benim de peygamberim, Museviyim. Hz. İsa benim de peygamberim, İseviyim. Hz. Muhammed peygamberim, Muhammediyim.”

Arslan, Demirci'nin, “Kaleşnikof ve Glock marka silahlar aldın. Bunları nasıl kullandın, eğitim aldın mı?” sorusuna yanıt vermedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!