Danıştay saldırısı Ecevit’i çok üzdü

Çok kısa açıklaması aynen şöyleydi:

“Laik demokratik Cumhuriyet’e karşı dün Ankara’da göz göre göre işlenen korkunç cinayetten Başbakan da sorumludur ve başında bulunduğu hükümet de sorumludur. Bu hükümet artık görevde kalamaz. Halkın yüzüne bakamaz...”

Sadece üç cümlelik açıklama...

Sonra Danıştay saldırısında can veren 2. Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in cenaze törenine katılmak üzere programında olmamasına rağmen Kocatepe Camii’ne gitmek üzere evinden ayrıldı.

Camiye geldiğinde yanında eşi Rahşan Ecevit ve koruma müdürü Recai Birgün vardı. Caminin girişindeki yüksek merdivenleri ağır ağır çıktı.

Danıştay’a saldırı olayını duyduğu andan itibaren morali çok bozulmuştu. Merdivenleri çıkarken yardım aldı, cami avlusundan yükselen protesto sesleri üzerine; sesi ve ayakları titremeye başladı. Cami avlusunda toplanan kalabalık Ecevit’in geldiğini görünce ona olan saygısından geçmesi için yol açtı.

Tansiyonu yükselen Ecevit, bütün gücünü topladı... Ağır ağır adımlarla da olsa Özbilgin’in naaşına doğru yürüdü... Başı dikti... Kolunda Rahşan Hanım veya koruması yoktu.

Kalabalığın ortasından geçerken alkışlandı, bir yurttaş, eğilip Ecevit’in omzundan öptü...

Televizyonlarının başında töreni izleyenler de gördükleri karşısında duygulandılar...

Ecevit... Karaoğlan...

Türkiye’nin politik tarihine uzun dönem damgasını vuran bir siyasinin, Türkiye’nin ayağa kalktığı bir günde gösterdiği metanet gözleri yaşarttı.

Törenden sonra evine dönen Ecevit üzüntüsünü yaşamaya devam etti.

Akşam saatlerinde baş ağrısı dayanılmaz hal alınca Rahşan Hanım, koruma müdürüne haber verdi. Hemen çağrılan ambülansla GATA’ya kaldırılan Ecevit’e, yapılan ilk kontrolde beyin kanaması teşhisi kondu. Evlerinden çağrılan doktorların da gelmesiyle hemen ameliyata alındı. Ecevit’in ameliyatı sabaha karşı hâlâ sürüyordu.

Geçmiş olsun Karaoğlan...