Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlundan önemli açıklamalar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2015 17:08

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Bilecik mitinginde konuştu. İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:

Haberin Devamı

"Bir sürü laf söylüyorlar, laf yetiştiriyorlar. Ne söylerse söylesinler canları sağ olsun. Ben kendimi bu ülkeye ve millete adadım. Benim temel hedefim budur. Vatandaş bana şunu soruyor, bana onları anlatma kardeşim, siz ne yapacaksınız ben onu merak ediyorum, siz anlatın. Ben bugün buraya Kütahya'dan geldim. Yağmur altında güzel bir toplantı yaptık. Hepimiz şunu düşüneceğiz. İktidar mazeret üretme yeri değildir. Sorun varsa çözeceksiniz. Kısaca bir düşünün. Sizin bazı ilçelerinizde adliye vardı, kapatıldı. Adaleti aramak için başka bir ilçeye gideceksiniz. Bazı ilçelerinizde liseler vardı, cezaevi yapıldı. Dünyada örneği yoktur. Sizin beldelerde belediye başkanlarınız vardı, onları kapattılar. Vatandaş şikayet etmek için nereye gidecek? Kendi, belediye başkanına gitmek varken, başka bir yere niye gitsin?

13 yıldır iktidardalar. 13 yıl içinde şunu söylediler, yol yaptık; doğru, doğruya doğru. Yol yapmayan hükümet var mı? Efendim köprü yaptık, her hükümet yapar. Sorun orada değil. Her hükümet şunu da bunu da yapacak. Hükümetlerin asıl varlık nedeni şudur, senin ülkende 17 milyon yoksul var mı yok mu? yoksulluğu bitirdin mi bitirmedin mi? Yoksulluğu bitirmişsen işini yapmışsın demektir, yoksulluğu bitirmemişsen cebini doldurmuşsun demektir. Yaşlı bir annemiz çok güzel bir ders verdi. Dedim ya her hükümet yol yapıyor, dedi ki bizim paramızla yapıyorlar. Doğrudur. Her kuruşun hesabını siyasetçi vatandaşa vermek zorundadır.

Sayın Davutoğlu diyor ki “biz hazineyi doldurduk, kılıçdaroğlu parayı dağıtacak” Maliye Bakanı da diyor ki “para yok ki” Şimdi hangisi doğru? Her kafadan bir ses çıkıyor. Ben 27,5 yıl devlette çalıştım. Görevim neydi, vergi nasıl toplanır, bütçe nasıl toplanır 27,5 yılımı buna harcadım. Önemli bir ayrıntı var burada. Para nasıl harcanır bilirim ama bildiğim bir konu daha var kul hakkı nasıl yenmez onu da çok iyi bilirim. Emekliye iki maaş ikramiye. Önce itiraz ettiler, arkadan şimdi yanlış propaganda yapıyorlar. Diyorlar ki, kılıçdaroğlu bu ikramiyeyi 1 yıl için verecek. Bilecik’ten sesleniyorum emekliler duysun, çıkaracağımız ilk kanun emeklilere birer maaş ikramiye verilmesini ön gören bir kanun. Bunun sınırı yok. Her bayram alacaksınız.

İkinci propaganda “kılıçdaroğlu bağkur emeklilerine vermeyecek” Yahu zaten bağkur emeklisi en düşük alan bu. Vermeyeceğimiz bir grup var, milletvekili emeklisi hariç bütün emekliler alacak kardeşim.

Ben sizden birisiyim. Sizin gibi yaşıyor, sizin gibi çalışıyorum. Bir evde tencere kaynamazsa ızdırabı o evde kadınlar çeker. İster ki anne baba çocuğum üniversiteyi bitirdi veya askere gitti geldi. Bir iş bulsun, onu baş göz edelim, evlendirelim, torun sahibi olalım diye. Ama o ankara’da oturan beyler bunların tamamını unuttular. 2002’de bu millet onlar açok büyük imkanlar sağladı, 13 yıl tek başına iktidara getirdiler. Şimdi sizi unuttular onlar. Ne yaptılar biliyor musunuz? Altın klozetli tuvalet yapıyorlar kendilerine. Bu millet onlara uçak verdi, makamlar verdi, kırmızı plakalı araçlar verdi. dedi ki bizim sorunumuzu çöz. Kendileri milleti unuttu. Hanları hamamları var. bir elleri yağda bir elleri bağda. Unuttular sevgili anneler. Ben zatürreden ölen Ayaz bebeği unutmadım. Samsun’da açlıktan ölen Kübra bebeği unutmadım. Onlar unuttular. Biz çocuk yatağa aç giriyorsa o çocuk benim çocuğumdur. Ben onlar gibi 13 yıl da istemiyorum. Sizden sadece ve sadece 4 yıl için yetki istiyorum. 4 yılda yoksulluğu bitireceğim. Yatağa aç girmeyecek.

Benim saraylara ihtiyacım yok. Saraylarda oturmadım ben. Toprak damlı evlerde yaşadım. Kuş uçmaz kervan geçmez bir köyde doğdum. Ama bugün bu mevkiye geldiysem sadece ve sadece bunu cumhuriyete, gazi mustafa kemal Atatürk ve arkadaşlarına borçluyum. Bakın 100 yılın projesini hazırladık. Merkez Türkiye. Nedir bu proje biliyor musunuz? Türkiye asya’nın afrika’nın avrupa’nın ortadoğu’nun tam göbeğinde. 4,5 saatlik uçak mesafesinde. 1 milyar 200 milyar insana ulaşıyorsunuz. Türkiye bu avantajını hiçbir zaman kullanmadı. Bu üstünlüğü avantaja dönüştüreceğiz. 2017’den itibaren bu proje katma değer yaratacak 2035’e kadar giderek büyüyecek.

Denizimiz var da gemi filomuz mu var? neyimiz var? bu üstünlüğü avantaja dönüştüreceğiz. Genç nüfusumuz var, çocuklarımız işsiz. Bu proje 2 milyon 200 bin gencimize istihdam yaratacak. Bir megakent ve türkiye’yi kucaklayan bir proje. Bu proje ile Çin’deki bir sipariş Türkiye’ye bugün, Bakü’ye 50-55 gidiyor. Bu proje olduğu zaman 15 saatte gönderecek.

Bu proje yanlıştır demiyorlar. Bunu kitaba yazmıştım diyor. Kitabında bir tek merkez kelimesi geçiyor. Türkiye’de genç nüfus var bilir misin, onu da bilemezler. Türkiye’nin üretmesi lazım. Katma değeri yüksek ürün üretmesi lazım. Türkiye’nin orta teknoloji tuzağından çıkması lazım. Emin olun bunların hiçbirini bilmezler.

Slogan atmak kolay başbakan kemal diye. Ama sizden iki söz istiyorum. Birinci söz, anneler sizden de istiyorum. 7 Haziran’da sandığa gidip CHP’ye oy verecek miyiz? Anneler söz mü? İkinci söze sıra geldi, sadece sizin oyunuz değil geçen seçimlerde şu veya bu nedenle CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşımızı ikna edeceksiniz. Diyebilir ki kardeşim niye CHP’ye oy vereyim. Ona diyeceksiniz ki, 13 yıl kredi açtık, tek başına yönettiler, 13 yılda 17 milyon yoksulumuz oldu, 2 milyon Suriyelimiz oldu, aylığı bin liranın altında 8 milyon emeklimiz oldu, 6 milyon işsizimiz oldu, birilerinin evlerine ayakkabı kutuları oldu. diyeceksiniz ki, kılıçdaroğlu 13 yıl istemiyor, 4 yıl istiyor. Gel kardeşim beraber sandığa gidelim, gönül rahatlığı içinde gidelim oyumuzu CHP’ye verelim 4 yılı görelim.
Bizim bu güvenliğimizi sağlayan polis kardeşlerimiz, zor şartlarda görev yapıyorlar. Sağa gidiyorlar, sola gidiyorlar, sürgüne gönderiliyorlar. Ama onlar güvenliğimizi sağlıyorlar. Bir yerde bir şey olduğu zaman deriz devlet nerede diye, hemen polis gelir. Polis kardeşlerimizin de sorunları var, 3600 gösterge sorunumuz var diyorlar. Çalışırken 100 lira alıyorsam, emekli olunca 50 liraya düşüyor. Biraz daha mütevazı rakam düşerse ben de hayatımı sürdürürüm diyor. Ben de onlara şu sözü verdim. Kim olursa olsun, iktidarda kim olursa olsun, iktidarın polisi değil halkın polisi olduğunuz sürece sizin benim başımın üzerinde yeriniz var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!