Devlet Bahçeli Trabzon'da konuştu

Güncelleme Tarihi:

Devlet Bahçeli Trabzonda konuştu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2015 18:55

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Trabzon mitinginde konuştu.

Haberin Devamı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AKP iktidara geleli tam 4 bin 575 gün olmuştur. Geçen bu kadar yıl sonra bugün daha mı zenginsiniz, daha mı huzurlusunuz, daha mı mutlusunuz? Elbette hayır. Trabzonlu kolbastıyı bile huzurla oynayamıyor, hamsi para etmiyor, fındık üreticisi şikayetçi, dert küpü. İşte Türkiye'nin gerçeği budur, Trabzon'un acı manzarası bundan ibarettir" dedi.

Bahçeli, partisince Atatürk Alanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, mitinge katılıma işaret ederek, Trabzon'da bu muhteşem tablo ile karşılaşmaktan son derece bahtiyar olduğunu belirterek, "Bugün Karadeniz hakikaten çırpınıyor, Trabzon adeta deniz gibi dalgalanıyor, sevdalısına kucak açıyor, bizleri kavuşturan Rab'bime şükrediyorum" diye konuştu.

Genel seçimlerin, ülkenin birliğine, dirliğine ve insanların refahına en üst düzeyde katkı sağlamasını Cenab-ı Allah'tan niyaz eden Bahçeli, seçimlerin barış, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesi temennisinde bulundu.

Bahçeli, genel seçimlerde siyasi partilere ve milletvekili adaylarına başarılar dileyerek, şöyle konuştu:

"12 yıl, 6 ay, 11 gündür süren AKP'nin karanlık dönemi nihayet 11 gün sonra noktalanacaktır. Sıkıntılarınızın son bulacağı, tazelenmiş ve yenilenmiş milli iradenin tecelli edeceği genel seçimlere sayılı günler kalmıştır. Türk milleti 7 Haziran günü sandığa giderek kaderine ve geleceğine sahip çıkacaktır. Çok şükür 11 gün sonra Türkiye de Trabzon da Karadeniz de huzura kavuşacaktır. Trabzon sırtındaki kamburu nihayet atacaktır, AKP iktidarı son bulacaktır ve milliyetçi hareket iktidara gelecektir Allah'ın izniyle. Bu müjdeyi Trabzon'un bu meydanında görüyorum, bu heyecanı Karadeniz uşaklarının gözlerinden okuyorum. Buraya kadar gelerek milli duruşunu gösteren bütün Trabzonlu kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Bizlere heyecan kattınız, coşkumuzu artırdınız, güç ve şevk verdiniz sağ olun, var olun."

Milletin sıkıntılarını bildiğini ve yakından takip ettiğini dile getiren Bahçeli, "Bunaldığınızın farkındayım, sabrınızın kalmadığını da görüyorum. AKP ile geçen ağır yılların, en buhranlı yöresinin başında Trabzon gelmektedir. AKP zihniyetinin yıkımından en büyük zararı Trabzon'un gördüğü açıktır. Açlarımız arttı, yoksulunuz çoğaldı, imkanlarınız daraldı, geliriniz azaldı, ihtiyaçlarınız fazlalaştı. Gençleriniz, çocuklarınız sahipsizdir, anneleriniz çaresizdir, çayınız, fındığınız para etmiyor, gübre, mazot can yakıyor" ifadelerini kullandı.

Bahçeli, köylünün gözünün yaşlı olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"Bahçeleriniz kurudu, geleceğinizi borçlandınız. Yapılan yardım, açılan tesis, sofranızda bir lokma aş, cebinizde paranız yok. Siftah etmeden kepenk kapıyorsunuz. Tezgahlar kapalı, kahvehaneler dolu, vergilerle esnafın boynu bükük, küçük yatırımcı darda, üretici sıkıntılı, dürüst iş adamı sancılı, memur, işçi çıkmazdadır. Emekli açlık sınırındadır, Trabzonlu işsiz ve umutsuzdur. Her evde en az bir işsiz Trabzonlu vardır. Her evde geleceği belirsiz bir evladımız bulunmaktadır. Trabzonlu çaresizdir. Trabzon'un gerçeği, Karadeniz'in acısı sızısı bu."

Haberin Devamı

"SEROK AHMET'E GÖRE HER ŞEY YOLUNDA GİTMEKTEDİR"

Başbakan Ahmet Davutoğlu'na göre ise Türkiye'nin kalkındığını, zenginleştiğini ve mutlu olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

"Serok Ahmet'e göre her şey yolunda gitmektedir. Başbakan'a göre, dev uyanmış dünya Türkiye'yi alkışlamaktadır, Trabzonlu zengindir, hiçbir sıkıntısı yoktur, Karadenizli geleceğinden emin ve kaygısı yoktur. Buradan Trabzonlulara soruyorum, gerçekten Trabzon Başbakan Davutoğlu'nun pembe tablosundaki Trabzon mudur? Gerçek Karadeniz, Başbakan'ın sahte Türkiye manzarasındaki Karadeniz midir? AKP iktidara geleli tam 4 bin 575 gün olmuştur. Geçen bu kadar yıl sonra bugün daha mı zenginsiniz, daha mı huzurlusunuz, daha mı mutlusunuz? Elbette hayır. Trabzonlu kolbastıyı bile huzurla oynayamıyor, hamsi para etmiyor, fındık üreticisi şikayetçi, dert küpü. İşte Türkiye'nin gerçeği budur, Trabzon'un acı manzarası bundan ibarettir.

Erdoğan ve Davutoğlu bu gerçeklerle yüzleşmekten sürekli kaçıyor. Trabzon'dan yükselen haykırışlara kulak tıkamayı tercih ediyor. Sanal sorunların peşinde koşuyorlar, sahte mağduriyetlerden medet umuyorlar. Gerçek mağdurun Trabzon sokaklarında, kahvehanelerinde, mahallelerinde olduğunu görmüyorlar, görmek istemiyorlar çünkü işlerine öyle geliyor. Oysa biliyorum ki Türkiye'nin ne kadar sorunu varsa Trabzon bunun en ağırını yaşamaktadır."

Bahçeli, AK Parti'nin Trabzon'dan intikam almaya çalıştığını iddia ederek, "Trabzonlular, Karadenizliler sizlerle övünüyorum. Baskılara boyun eğmediniz, yalanlara kanmadınız, hakkınızı aradınız. Dik durdunuz, sözünüzü esirgemediniz. Haram yiyenlere tamah ve tenezzül etmediniz. Helalin yanında durdunuz. İnanıyorum ki milliyetçiliği ayaklar altına alma küstahlığı gösteren densizlere yüzünüzü döneceksiniz. 'Türklükle karşıma gelmeyin' diyen bedbahtlara Trabzon'un kaç bucak olduğunu göstereceksiniz. Hüseyin Avni Aker'den yükselen coşkun ve heyecanlı sesi, vatan ve millet yolunda da ispatlayacaksınız. Zira Trabzon'a yakışacak budur. Trabzon'un asaletine bundan başkası uygun düşmeyecektir" diye konuştu.

Trabzon'da gençlerin işsiz olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Trabzon'da gençler işsiz ve zordayken Ankara'ya 1 milyar 370 milyon liraya kaçak ve karanlık saray yaptılar. Hamsiyi siz tuttunuz, onlar çaldılar. Fındığı siz ürettiniz, onlar ayakkabı kutularına aşırdılar. Siz çalıştınız, onlar götürdüler. Siz emek verdiniz, onlar soydular. Siz çile çektiniz, onlar haram saltanatı sürdüler. Kamudaki araçlara harcanan 3 milyar 300 milyon liraya 'çerez parası' derken hiç utanmadılar. Diyanet İşleri Başkanına yüz binlerce liralık lüks ve zırhlı araç hediye ederken, 'ne var bunda' dediler, hiç pişmanlık duymadılar" şeklinde konuştu.

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e özel uçak tahsis edeceğini belirterek, şöyle devam etti:

"Duydunuz değil mi? Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanına şimdi de özel uçak tahsis edecekmiş. Sanki babadan kalma mirasından, sanki bankadaki milyar dolarlarından hayır yapıyor. Erdoğan, haklı eleştirileri, 'Vatikan'a niye bakmazlar, Vatikan'da dini liderin özel uçağı var, özel araçları var, zırhlı araçları var. Niye bunları görmüyorsunuz?' sözleriyle geçiştirmeye kalkışmıştır. Ve devamla şöyle demiştir, 'Vatikan'da yapı bu olacak, bizim dini liderimiz tarifeli uçakla seyahat edecek. Bunlar için çok da önemli değil ama bizim için önemli.' Vicdanen Cumhurbaşkanlığından düşmüş olan 17-25 Erdoğan bu sözleriyle defalarca pot kırmış, yanlış üstüne yanlış konuşmuştur. Helal kazanç, helal lokma gibi derdi olmayan Erdoğan'ın, Trabzonlunun nafakasını har vurup harman savurması affedilmeyecek hatadır.

Erdoğan, 'Vatikan'da var biz de niye yok' demektedir. İlk olarak, Vatikan dün bir açıklama yapmış ne geçmişte ne de bugün Papa'nın özel uçağı veya helikopteri olmadığını duyurmuştur. Vatikan'ın lüks araçlara mesafeli tutumu bilinmekle birlikte, Erdoğan'ın yakın ilişki içinde olduğu Papa'nın yurt dışı seyahatlerini tarifeli uçaklarla yaptığı ileri sürülmüştür. Erdoğan, yüzü kızarmadan söylediği yalanının üstünden iki gün geçtikten sonra suçüstü yakalanmıştır."

"İSLAM'DA RUHBAN SINIFI YOKTUR"

Diyanet İşleri Başkanının Papa ile mukayese edilmesinin doğru olmadığını ifade eden Bahçeli, şunları belirtti:

"Papa ile Diyanet İşleri Başkanını mukayese etmek hangi aklın ürünüdür? İslam'da ruhban sınıfı yoktur. İmtiyazlı, ayrıcalıklı din adamı statüsü de hiç kimse için söz konusu olamayacaktır. Bir Müslüman, iradesini, aklını, kalbini ve vicdanını kendisi gibi beşer olan ölümlü bir şahsa ön şartsız devredemeyecektir. Şu anki Diyanet İşleri Başkanının geçmişte yaptığı bir konuşması da aynen buna işaret etmektedir. O halde, Papalıkla Diyanet İşleri Başkanını terazinin iki ayrı kefesine koyup kıyaslamak ya cehalet ya da fitneciliktir."

Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanına dini lider demenin İslam'ın mesaj ve ruhuyla taban tabana zıt olduğunu söyleyerek, sözlerini söyle sürdürdü:

"Diyanet İşleri Başkanına 'dini lider' demek, bir defa İslam'ın mesaj ve ruhuyla taban tabana zıttır. Kararnameli dini lider nerede görülmüştür? Bir Başbakana bağlı dini lider nasıl olacaktır? Maaşlı çalışan dini lidere nerede rastlanmıştır? İslam'da ruhban sınıfı tesis etme sinsiliği neye ve hangi alçak emellere hizmettir? Erdoğan, Müslüman Türk milletini ne zannetmektedir? Diyanet İşleri Başkanı derhal bunlara cevap vermelidir. Kendisine dini lider denilmesini, Papa ile aynı çerçevede değerlendirilmesini çok acil aydınlığa kavuşturmalı, fikrini paylaşmalıdır. İslamiyet, Müslüman görünümlü maneviyat dolandırıcıların tasallut ve zulmü altındadır. Tüm din kardeşlerimiz bu yakın ve açık tehdidi görmelidir. Geçtiğimiz yıllardaki bir konuşmasında, 'devlet malının dokunulmazlığı ve manevi mesuliyet, en az özel mülk kadar dinen ve manen hassas bir konudur' diyen Diyanet İşleri Başkanı inançlarımıza sürülen kara lekeye karşı tavır almalıdır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da eleştiren Bahçeli, "Erdoğan şuursuzca konuştukça, 7 Haziran'da kabus yaşayacağını gördükçe kontrolden, izandan ve yoldan çıkmaktadır. Trabzonlu kardeşlerim, yüce dinimiz, efendimizin kutlu tebliği istismar kuşatmasıyla sarsılmaktadır. Erdoğan, Vatikan'ı örnek gösterirken hiç mi yüreği sızlamamıştır? Ve Vatikan'ı başka hangi konularda örnek almaktadır? Papaz cübbesi giyip poz verirken aklından geçenler nelerdi? Geçtiğimiz yıl, Papa ile her konuda fikir birliği içinde olduğunu söylerken kastı neydi?" diye konuştu.

"TÜRK MİLLETİ KİLİSE AÇIP CAMİ YIKAN AHLAKSIZLARIN KAPANINDADIR"

Bahçeli, Türkiye'nin tuzağa çekildiğini ileri sürerek, şunları kaydetti:

"Türkiye tuzağa çekilmektedir. Türk milleti kilise açıp cami yıkan ahlaksızların kapanındadır. Bunlar sırf tertemiz mümin duygularla oynamak ve sömürmek için Ayasofya Camisi'ni bile kullanabileceklerdir çünkü bunların freni patlamış, başkanlık hırsı, bölünme hedefi, Türklüğü yok etme gayesi akıllarını başlarından almıştır. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar, karşılarında Müslüman Türk milletinin güvencesi Milliyetçi Hareket Partisi vardır. Hangi senaryoya bel bağlarlarsa bağlasınlar, Türkiye sevdalıları bu müşriklere, bu günahkarlara, bu zalimlere izin vermeyecektir."

Katılımcılara, "bizimle yürümeye var mısınız, bizimle Türkiye'ye sahip çıkmaya hazır mısınız" diye soran Bahçeli, "O halde bizimle yürü Trabzon. Haine, harama, hıyanete, inkara, küfre karşı bizimle yürü Trabzon. Huzur için umut için mutlu ve müreffeh günler için bizimle yürü Trabzon. Despotun oyununu bozmak için bizimle yürü Trabzon. 17-25 Aralık'ın hesabını görmek için bizimle yürü Trabzon. Mazlumlara, kimsesizlere, evsizlere, barksızlara, öksüz ve yetimlere sahip çıkmak için bizimle yürü Trabzon" ifadelerini kullandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!