Erdoğan’dan HDP’ye saldırı yanıtı

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan’dan HDP’ye saldırı yanıtı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2015 19:15

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Adana ve Mersin’deki saldırılarda kendisini ve hükümeti sorumlu tutan HDP’yi topa tuttu. “Utanmadan, sıkılmadan Cumhurbaşkanlığı’na fatura kesiyorlar” diyen Erdoğan, “Silah, bomba, şiddet, yakıp, yıkma sizin işiniz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkanlık sistemi geldiği zaman bunlar ne yapacaklarını çok daha iyi öğrenecekler” diye konuştu.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’la birlikte Keçiören’deki Esertepe Parkı’nın açılışında sert mesajlar verdi. “Sayın Cumhurbaşkanımız evinize hoşgeldiniz” yazılı pankartlarla karşılanan Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi:

BEN SİPARİŞ ÜZERİNE GELMEDİM


“Türkiye tarihi bir seçimin arifesinde bulunuyor. Tüm partiler liderler Türkiye için millet için neler yapmak istediklerini meydan meydan anlatıyorlar. Medya aracılığıyla mesajları ulaştırıyorlar. ‘Sayın Cumhurbaşkanı siz Cumhurbaşkanısınız sizin seçim kampanyasında ne işiniz var’ diyebilirsiniz, haklı da olabilirsiniz. Ben alışılmış bir Cumhurbaşkanı değilim. Sipariş üzerine gelmedim. Fakat Cumhurbaşkanı olarak her siyasi partiye eşit mesafedeyim. Taraf olarak sorduğunuz zaman ben milletimin tarafındayım. Eğer birileri bazı yanlışlar yapıyorsa yanlış söylüyorsa o zaman yanlışları düzeltmek takdir edersiniz benim görevimdir. Şu andaki iktidar partisinin kurucu genel başkanıyım. Bu partinin üç dönem milletvekili ve Başbakan olarak 12 yıl hizmet verdim.

DÜZELTMEK BENİM GÖREVİM

Eğer bizim geçmişimizle alakalı bazı yanlış ifadeler kullanılıyorsa bunları düzeltmek benim görevim. Dün ana muhalefetin genel başkanı paralel yapının gazetesinin yazarlarıyla bir sohbet yapmış. Bu sohbette ne diyor biliyor musunuz. Şu anda tek parti devleti vardır. Ne söylediğini kulağı duymuyor. Örnek olarak da 1930’ların valilerin il başkanı olduğu tek parti CHP’sini gösteriyor. Kendisi kim, şu anda CHP’nin genel başkanı, şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Bir başka gazetenin yazarlarına genel müdürlükten genel başkanlığa terfi etmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ediyor. Nezaketten genel başkan diyoruz. Buna ben genel müdür derdim, çünkü genel müdürlükten terfi edemedi. Ömrünün sonuna kadar SSK’yı batıran, hayatı rezil eden, kasetle koltuğa oturan genel müdür olarak tanıyacak millet. Bu millet Türkiye’nin bugünkü durumunun 1930’ların tek parti döneminden kötü olduğunu söyleyen adamın aklından şüphe eder. Yanında bir muhalefet daha var. Ama tek parti döneminde mensubu olduğun partiden başka parti yoktu. Kaldı ki partinizin il başkanlarını illere vali tayin ediyordunuz. Ağalarınız, babalarınız bunları yapıyordu.

MUSTAFA KEMAL’İ KÖTÜLÜYOR


Parlamentoda 4 siyasi parti var. Tek parti CHP’si dönemi bu ülkede yokluğun, yoksulluğun, zulmün, baskının, ret ve inkar politikalarının sembolü olarak anılan dönemdir. Bu dönemi bugünden daha iyi anlatabilmek mümkün mü. Bu millete hakarettir. Ana muhalefetin genel başkanını bugünlerden iyi dediği günler o günler. İl başkanını vali olarak atamak CHP’nin adetidir. Güya bugünü karalamak adına kendi karanlık dönemlerini ifşa ediyor. Gazi Mustafa Kemal’in dönemlerini kötülüyor, tahkir ediyor, eleştiriyor. Diğerleri de aynı durumda. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. En öne ana muhalefet partisi düşmüş, bölücü örgüt, paralel örgüt bir başka örgüt peşine takılmış.

O GÜNLERİ UNUTACAĞIMIZI MI ZANNEDİYORSUN

Doğan Medyası bana bugün başyazıyla cevap yazıyor. Okudunuz mu. Meydanlarda bir iki yerde Mısır’da Mursi’nin idamıyla alakalı açıklamalarım oldu bu açıklamalar üzerine beyefendiler rahatsız olmuşlar orada ima yollu olarak şok karar Mısır’da milletin yüzde 52 oyunu alan Mursi’ye idam kararı verildi. Şimdi bunu yazıyor. Sosyal medyada ciddi yüklenme başlıyor. Bu yüklenme başlayınca yayından kaldırıyorlar. Bunu meydanlarda söyledim. Sayın Başbakan da sağ olsun meydanda dillendirdi. Ey Doğan Grubu niye rahatsız oldun. Ya sen değil misin ‘411 el kaosa kalktı’ diyen. Sen değil misin benim seçilme hakkım elimden alındığı zaman ‘muhtar bile olamaz’ diye başlık atan. Bütün köşe yazarlarında bize saldırdığın o günleri unutacağımızı mı zannediyorsun. Cumhurbaşkanı oldum yine aynı şekilde devam. Milletin verdiği oya saygın yok, ima yoluyla yapıyorsun. Bak Doğan ben sana şunu söyleyeyim. Bana gelip tüm milletime anlatıyorum, hiçbir yerde söylemedim. Bu çok hassas bir konu. Bana gelip ‘sizin döneminizde 1’e 5 kazandım’ diyen sen değil misin?

İDDİAYI İSPATLA MÜKELLEF

Bana gelip İstanbul Conrad Otel’de aynen şu ifadeleri kullandı. Ben Sayın Demirel’le de çalıştım Tansu Hanım’la da çalıştım Özal’la da çalıştım. Sayın Özal medyayla da olmaz onsuz da olmaz bana bunu söyledi. Tansu Hanım bizlerle baş edemedi. Bunları anlatınca kendisine ‘Aydın Bey bak doğma büyümü Kasımpaşalıyım. Şunu bilmeni isterim. Bizim rabbimize verilecek bir can borcumuz var. Onun vakti saati onda bellidir. Şunu bilmeni isterim hakkın olanı her zaman alırsın ama hakkın olmayanı bizden öncekilerden aldığın gibi bizden alamazsın.’ Bunu bilmen lazım. Bunu ben söyledim. Şimdi tabi yarın öbür gün ekibini toplayıp yalan yanlış senaryoyla cevap verecektir. Zaten milletim bunların ne derece doğru, yalan haberler ürettiğini biliyor. Bunlar hükümet yıkmaya hükümet kurmaya alışmış olan yazılı görsel medyadır. Her türlü saltanatı sürerler. Ama kalkarlar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili yazdıklarını biliyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni şahsıma mı yaptım. Bu milletin onur makamı orası. Şu anda Türkiye’nin bütün muhtarlarını orada ağırlıyorum. Sürekli olarak gelecekler gidecekler. Boşuna bağırıp çağırıyorsun. Çıkmış bir tanesi kaçak saray... Neye dayanarak bunu söylüyorsun.

NE RAKAMLAR UYDURDULAR


Bir ülkenin Cumhurbaşkanlığı makamının CHP’si, MHP’si diğerleri ağızlarına pelesenk etmiş kaçak saray, var mı belgen. Hukukta müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İspatlayamıyorsan toplumun sana yakıştıracağı ağır bir ifade vardır onu ben söylemeyeceğim. Ne rakamlar uydurdular. Hala uydurmaya devam ediyorlar. Utanmadan sıkılmadan Menderes’in akıbetini hatırlatırken milletin iradesine yaptıkları darbeyi ima ediyorlar. Şunu bil biz bu yola çıkarken kefenimiz giyerek çıktık. Böyle de devam edeceğiz bu yola. Bu iş şu ifadeleri biz bunlarda okuduk kendi adamları bunları yazdılar. Bu iş sizin oyunuzla olmaz gerekirse darbeyle, darağacıyla buna engel oluruz demeye çalışıyorlar. Bilmedikleri bir şey var. Bu millet artık eski Türkiye’ye izin vermez o bitti. Millet 2002 Kasım’dan beri buna izin vermeyeceğini her fırsatta gösterdi. İnşallah 7 Haziran’da millet, iradesini güçlü şekilde ortaya koyarak eski Türkiye’ye özlem duyanlara geçit vermeyecek. Başkanlık sistemi geldiği zaman bunlar ne yapacaklarını çok daha iyi öğrenecekler. Bu sesi duymayana asıl cevap 7 Haziran’da sandıktan gelecek. Belli yerlerde lobilerini yapıyorlar. Biraraya gelmek suretiyle bu gidişe nasıl son vereceğiz, bunun toplantısını yapıyorlar. 40 yıllık siyasi hayatımda hiçbir zaman şiddetle, silahla, bombayla, tehditle işimiz olmadı. Siyaseti şiddetle, kanla, tehditle yapanları siz çok iyi biliyorsunuz. Terör örgütünü arkasına alarak siyaset yapanları iyi biliyorsunuz.

ALLADILAR, PULLADILAR


Adana’da, Mersin’de olaylar oldu utanmadan sıkılmadan Cumhurbaşkanlığı’na fatura kesiyorlar. Böyle bir düşünce olur mu. Batman’a, Diyarbakır’a, Siirt’e gittik. Bundan mı rahatsız oldunuz. Gideceğim tabi. YSK’ya bu HDP iki de bir müracaat ediyor, Cumhurbaşkanı meydanlara çıkmasın. YSK da reddediyor. CHP de MHP de HDP de gitti. Bunların işi gücü ya Anayasa Mahkemesi ya YSK. Ya Cumhurbaşkanı için ihaneti vataniyeden başka suç unsuru yoktur. Biz bu noktada milletimizle her zaman bir arada olacağız. Bu malum partinin şu anda eş başkanı olan zat Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday oldu. Bu adayı pop star edasıyla alladılar, pulladılar adeta demokrasi havarisi, insan hakları idolü gibi millete sundular. Şimdi yine aynısını yapıyorlar. Sonra bu genel başkanın 6, 7, 8 Ekim’de makyajı döküldü. Kürt kardeşimizi sokaklara döktü. Yasin Börü beşinci kattan atılarak, taşlanarak öldürüldü. Hiç bunu konuşuyorlar mı, dile getiriyorlar mı?

VAHŞETİN TARİHÇİLERİ


Ama bunlar bir vahşetin tarihçisi, müsebbibi olarak ortaya çıktı. Utanmadan sıkılmadan yapılan saldırı için bizi suçluyor. Silah, bomba, şiddet sizin işiniz. Yakıp yıkma sizin işiniz. Biz hayatımız boyunca sadece ve sadece siyasetin meşru araçlarını kullandık. Siz dağa da gider gelirsiniz. Dağla iyi anlaşırsınız dağdan tehditler gelir. Bu tehditlerle mi bir yere varacağınızı sanıyorsunuz. Biz insanları yaşatmak için mücadele verdik. Çözüm sürecini bunun için başlattık. Siz ne yaptınız. Çözüm sürecini sabote etmek için her yola başvurdunuz.

POP STAR ÇIKARIYORLAR

Zaten seçim kampanyalarının dışında senin bu yalanlarına alışmıştık da hiç olmazsa seçim döneminde manevralarını düzelt. Biz bu formülü biliyoruz. Birtakım medya kuruluşları sizden onlarla ilgili söylüyorum çiçek çocuklar, devrim kahramanları, pop starlar çıkarmaya çalışıyor olabilir ama millet bunun gerçek yüzünü biliyor.

ELİNİZE, DİLİNİZE DURSUN

7 Haziran bir kırılma noktası. Aslında Diyanet İşleri Başkanı’nın kullandığı araba 330 bin lira. Elinize dilinize dursun. Geçen gün lüks Audi’yi gösterdi gazeteler. Niçin dürüst olmuyorsunuz. Bu makama bu araç az bile az. Utanmadan sıkılmadan camide toplanan paralarla Mercedes alınıyor diye bölücü terör örgütüyle, paralel örgüt camide kampanyalar yapıyor, cemaati bölüyorlar. Bunlar ümmeti milleti parçaladılar. Karıyı kocayla dövüşür hale getirdiler. Diyanet İşleri Ermenice Kuran daha hazırlatıyor. Bugün Mesnevi’de 18-20 dil var. Aynı şey Kuran için de olacaktır. Bu Diyanet’in önemli görevidir. Ne sizin ne size oy dilenen ana muhalefet partisinin ne de sizi ısrarla Meclis’te görmek isteyen partinin bu oyunun amacına ulaşmasına fırsat vermeyecek. Paralel yapı da sizi kurtaramayacak. Çıkmış paralel yapı, ulusal güvenliği tehdit eden bu yapı MGSB’ye girdi. Bundan böyle terör örgütlerinin silahlısı var silahsızı var. Bütün bunlar buna göre muameleye tabi olacak. Adalet saraylarında çevirdiği tuzakları biliyorsunuz. Bir savcımızı nasıl şehit ettiklerini gördünüz. Bunlar bunun bedelini ağır ödeyecekler.”

BAKMADAN GEÇME!