Güncelleme Tarihi:
BÖYLE VALİLİK OLMAZ
Milletle aranıza mesafe koyarsanız, millete tepeden bakarsanız, milletin derdine, sıkıntısına, talebine kulaklarınızı kapatırsanız, asla başarılı bir kamu görevlisi olamazsınız. Her fırsatta, her vesileyle milletin içinde olmalısınız. Ama sadece siz değil, eşlerinizle beraber. Çünkü bazı valilerimiz bakıyorum, eşlerini ya Ankara’ya ya da İstanbul’a bırakıyor. Kendisi de eğer Doğu, Güneydoğu, oralardaysa hanımsız olarak valilik yapıyor. Kusura bakmayın, böyle valilik olmaz. Milletin içinde olmayan, milletin derdini bilmez.Her valimiz, kendi şehrinin Hazreti Ömer’i olmalıdır. Devletin soğuk yüzünü, demir yumruğunu değil, sıcak elini, şefkatli kollarını temsil etmelisiniz.
SANDIKLARA DİKKAT
Sandıktan umudunu kesenlerin sandığı provoke ederek, kendilerine bir inisiyatif oluşturma çabalarına özellikle sizler dikkatli davranmalısınız. Oy kullanan her vatandaşımızın tercihini kendi iradesiyle yapması, sandıktan da o iradenin çıkması demokrasinin olmazsa olmazıdır. Bu namus da öncelikle sizlere emanettir.
FEVERANLAR BOŞUNA
7 Haziran seçimlerinin sonuçlarına göre, yeni anayasa ve başkanlık sistemi gündeme gelecek. Esasen cumhurbaşkanının doğrudan halkın oylarıyla seçilmesi, bu konuda atılmış ilk adımdır. Şimdi bu adımı daha da ileriye taşıyıp, güçlü bir başkan, güçlü bir Meclis ve güçlü yerel yönetimlerden oluşan ülkemizin, devlet geleneğine ve milletimizin ihtiyaçlarına uygun bir sisteme geçmenin vakti gelmiştir. Bugüne kadar meşruiyetini özellikle de millete değil mevcut sistemin içine gizlenmiş mekanizmalara borçlu olanların feveranları boşunadır.
SİSTEM KÖKTEN DEĞİŞMELİ
Biz 12 yıl boyunca bu oligarşik yapıyla mücadele ettik. Geldiğimiz noktada da görüyoruz ki sistemi kökten değiştirmeden bu yapının ıslahı mümkün değildir. Türkiye’nin demokratik olgunluğu, başkanlık sistemine geçişi sağlayacak düzeye gelmiştir. Yeni Türkiye, yeni anayasa ve başkanlık sisteminin sağlayacağı güçlü zemin üzerinde yükselecektir. Bu sadece sistem değişikliği değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası meselesidir.
BİRBİRİNİN AYNISI DEĞİLLER
Zaman zaman ‘Türk tipi başkanlık sistemi olmaz’ deniliyor. Çok açık, çok net söylüyorum, bal gibi de olur. Niye olmazmış. Dünyadaki başkanlık sistemlerinin hepsinin birbirinin aynısı değil. Amerika’da farklı bir başkanlık sistemi var; hemen güneyine iniyorsun, Meksika’da farklı, gidiyorsun Küba’ya farklı, Arjantin farklı, Brezilya farklı, hepsi farklı, Rusya’ya gel farklı, Fransa’ya geliyorsun yarı başkanlık sistemi... ‘Kendi geleneklerimiz, kendi göreneklerimizde de çerçevelenmiş, işte bizim başkanlık sistemimiz’ der, bununla beraber geleceğe yürürüz. Amerika, Latin Amerika, Rusya, Avrupa vs. buralardaki sistemler de testlerden geçti. Biz de kamuoyunda tartışarak, sivil toplum örgütlerimizle, akademisyenlerimizle müzakere ederek bir yere oturtmalı çünkü patinaj yapıyoruz. Patinajdan kurtulup, sıçramamız lazım.
PARLAMENTO TERÖRİSTLERİN GÖSTERİ ALANI
DEĞİL Biz Çözüm Süreci’ni silahlar ebediyen sussun, anaların gözyaşları dinsin diye yürütürken, silahların şehirlere indirilmesine, insanımızın yüreğinin her gün kan ağlamasına da izin veremeyiz. Her ne kadar birileri bunu arzu ediyorsa da biz buna ‘evet’ diyemeyiz. Sokakları ve parlamentoyu terörize ederek çözüm olmaz. Parlamento terörize edilme yeri değildir. Parlamento teröristlerin gösteri alanı da değildir. Bu konuda hassas olmamız lazım. Şekli de olsa bunu yapmanın bu millete saygısızlık olduğuna ve o parlamentoya saygısızlıktır. Bir bayan Meclis Başkanvekiline karşı bu ifadeler nasıl sergilenebilir, nasıl söylenebilir? Gören de düşman Meclis’in kapısına dayandı onunla mücadele ediyorlar sanır. Daha düne kadar yan yana gelemez zannettikleriniz, bakıyorsunuz burada can ciğer kuzu sarması olmuşlar.