Siyasette düzeye eyvallah

Güncelleme Tarihi:

Siyasette düzeye eyvallah
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2014 02:05

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu’nun ‘kutuplaştırmama’ mesajını “Siyasette düzeye eyvallah” diyerek olumlu karşıladı. CHP Lideri, “Daha başbakan olur olmaz CHP’yi eleştirdi. Kutuplaştırmayı bizzat Erdoğan’ın yaptığını bütün dünya biliyor. Sanırım unutma gibi bir sorunu var” dedi.

Haberin Devamı

Davutoğlu’nun “Genel Başkan seçildim aramadı” eleştirisini ise doğru bulan Kılıçdaroğlu, görüşme talebi gelirse gereğini yapacağını vurgulayarak, şunları söyledi:

İLK İŞ CHP’Yİ ELEŞTİRMEK

Açıklamalarını okudum ama başbakan olur olmaz ilk yaptığı şey CHP’yi eleştirmek olmuştu. Galiba kendi konuştuklarını çok kısa sürede unutuyor, böyle bir sorun var görünüyor. Ben de ‘Başbakan oldun hele bir dur, etrafını gör, tanı’ diye farklı bir eleştiri yapmıştım. Ama bütün bunlara karşı ‘Siyasette düzey’ deniyorsa eyvallah. Yalnız, bir şey daha söylüyor. ‘Kutuplaştırmayalım’ derken bunun bizim tarafımızdan yapıldığını söylüyor. Oysa bu kutuplaştırmanın bizzat Tayyip Erdoğan tarafından yapıldığını dünya alem biliyor, kendisi nasıl bilmiyor merak ediyorum. Üstelik bu kutuplaştırmaya siyaset tarzı olarak yaklaştığını, kendi tabanını konsolide etmek için tek çıkar yolu olarak bunu kullandığı herkes biliyor, Davutoğlu mu bilmiyor? Dediğim gibi galiba unutma sorunu var.

OLUMLU MESAJ

Haberin Devamı

Her şeye karşın şunu söylemeliyim: Kutuplaştırmadan yana bir politik tavır takınmayacağı yönündeki mesajı olumlu bir mesajdır. Ancak bunun arkasında ne kadar duracağını zaman gösterecek. Kuşkusuz şunun da unutulmaması lazım: Biz anamuhalefet partisiyiz, iktidarın hatalarını dile getirmek zorundayız. Bunları yapmazsak demokrasiye aykırı bir tavır içine girmiş oluruz. Bizim eleştirilerimizi sağduyu ve dikkatle dinlemek durumunda iktidar. Bu eleştirilerimizi eğer bir kutuplaştırma aracı olarak değerlendirecekse yanlış olur.

ELEŞTİRİYİ SÜRDÜRECEĞİZ

Eleştirilerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz. Bir yerde yolsuzluk varsa görmezlikten gelemeyiz, Soma’da 301 işçimiz ölüme yollanıyorsa susmamız beklenemez, her gün onlarca işçimiz vahşi kapitalizmin kurbanı oluyorsa ağzımızı bağlayamayız. Muş’tan Ankara’ya yürüyen, iş isteyen işçileri nasıl konuşmayacağız? Bunların hepsini görmek, konuşmak, eleştirmek, iktidardan çözüm istemek, ona çözüm önermek bizim görevimiz. Bu eleştirilerimize ‘Toplumu kutuplaştırıyorsunuz’ derlerse doğru olmaz.

Haberin Devamı

KUTUPLAŞTIRMAYI YAPAN KİM

Bir diğer önemli nokta kutuplaştırmanın ne olduğudur. Eleştiri kutuplaştırma değil; kutuplaştırma yaşam tarzı, kimlik, inanç, mezhep üzerinden yapılıyor. Bugün toplumdaki kutuplaşmanın tehlikeli boyuta ulaşmasının temel nedeni budur. O zaman Başbakan kendisine sormalı, bu eksende politikayı kim yaptı? Kutuplaştırma budur, eleştiri değil. Siz toplumu kimlik üzerinden kutuplaştırdığınızda onu daha rahat bir sömürü mekanizmasına dönüştürebiliyorsunuz. Bugün Türkiye 19’uncu yüzyılın, vahşi kapitalizmin bazı örneklerini yaşıyorsa bu kutuplaştırmanın sonucudur.

KURULTAY YOĞUNLUĞU

Kendisini aramadığımız yönündeki sözleri doğrudur. O konudaki eleştirisine saygı duyarım. Malum bizim de kurultayımız vardı, o yoğunluk içinde gerçekleşemedi bu arama. Ancak kendisinden ülkenin bir sorunuyla ilgili görüşme talebi gelirse veya bakanları bilgilendirme ihtiyacı duyarsa her zaman gereğini yaparız, bunlar siyasetin olağan gelişmeleridir.

Haberin Devamı

Siyasette düzeye eyvallah

İlk MYK’dan mesaj

KUKLA OLMASIN MUHATAP ALIRIZ

DÜN yeni Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleriyle bir araya gelen Kılıçdar- oğlu, Başbakan Davutoğlu’nun muhalefete yönelik “Muhatapları benim” sözlerine “Kukla başbakan olmasını istemeyiz. Başka bir otoriteden bağımsız olarak ‘Ben ülkeyi yönetmeye talibim, karar bende, sorumluluk da bende’ demesini ve bunu eyleme dönüştürmesini bekliyorum. Bunu yaptığı zaman zaten Başbakan olarak bizim muhatabımız olacaktır, bu doğaldır” diyerek karşılık verdi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Elbette ki bizim muhatabımız hükümet olacaktır. Demokrasilerde olması gereken de budur. Sayın Davutoğlu başka bir otoriterden bağımsız olarak gerçekten ‘Ben Başbakanlık yapmak istiyorum’ diyorsa Türkiye Cumhuriyeti’nin geleneklerine uygun davranmak zorundadır. Nedir o gelenek? Dışişleri Bakanları müsteşarları belli aralıklarla gelir, anamuhalefet partisi liderine bilgi verirler. Şunun da yanıtını Davutoğulu’ndan beklerim: Musul Başkonsolosluğu’nda 49 çalışan neden ve hangi gerekçelerle Türkiye’ye getirilmedi ve IŞİD’in eline rehine olarak bırakıldı, kimin kararıydı bu? Davutoğlu’nun bunu da açıklaması gerekir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!