Şimdi de bu davanın savcısı

DOĞRU BULMUYORUZ

“Eğer adalet denilen bir kavram ve hukukun üstünlüğüne inanıyorsak sabahın 05.00'inde 06.00'sında insanların evlerine baskın düzenlememeliyiz. Daha önce de bunu söylüyorduk, şimdi de bunu söylüyoruz. Bizim çizgimizde hiçbir kırılma yok. Biz hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi savunuyoruz. Biz özgürlüğü, insan haklarını savunuyoruz. Sabah saatlerinde insanların evlerine baskın yapmayı, çoluğunun çocuğunun önünde kelepçelenmeyi doğru bulmuyoruz. Bunu şunun için söylüyorum, kimsenin bu ülkede suç işleme özgürlüğü yoktur. Varsa herhangi bir kişinin suçu, onun hukuk kuralları çerçevesinde yargılanması da onun en doğal hakkıdır. Ama kin duygusu ile intikam duygusu ile bir dava görülmez.

KENDİSİ SÖYLÜYOR

Eğer bu operasyonlar 17 ve 25 Aralık rüşvet olaylarını kapatmaya yönelik bir hamle ise bu doğru değildir. (Siz böyle bir şey hissediyor musunuz, sorusu üzerine) Eee kendisi söylüyor. Yaygınlaşabilir diyor, nereden biliyor? Ben söylüyor muyum, söylemiyorum. Herhangi bir vatandaş söylüyor mu? Hâkim söylüyor mu? Söylemiyor. Savcı söylüyor mu? Söylemiyor. Ama Erdoğan söylüyor. Yaygınlaşabilir diyor. Nereden biliyor? Balyoz ve Ergenekon operasyonları da Erdoğan'ın talimatları üzerine yapılmıştır. Tutuklanacak kişileri de Erdoğan belirlemiştir. Bunlar ifade edildi. O davanın savcılığından şimdi bu davanın savcılığına soyunuyor. Biz oradaki tavrımız neyse buradaki tavrımız da aynıdır. Adalet herkes için hukuk herkes için geçerli olmak zorundadır.

SADECE KONUŞUYOR

Vatandaşlar, siyasi partiler İsrail’i protesto edebilir ancak hükümet icra organıdır ve icraat yapmalıdır. Gereğini yapmak istiyorsanız yolu çok basit. Kürecik’teki radar istasyonunu bir kapatırsınız. O radar istasyonundan sürekli olarak İsrail’e bilgi gidiyor. Kapatın diyoruz. NATO’nun diyorlar. Oysa NATO’nun değil herkes biliyor. Ticari ilişkiler. Erdoğan’ın çocukları habire İsrail’le ticari ilişkilerini geliştiriyorlar. Niye kesmiyorsunuz? Askeri ilişkiler. Kesiyor mu kesmiyor. Ne yapıyor sadece konuşuyor. Halkı kandırmak için.

GAZZE’YE GİTMEK İSTİYORUZ

CHP’li milletvekilleri Filistin’e gitmek için Mısır Büyükelçiliği’ne başvurularını yaptı. Biz Mısır üzerinden Gazze’ye gitmek istiyoruz. Eğer yardımsa biz Gazze’ye yardım da götürmeye hazırız. İsrail’le ilişkilerimizi Gazze olayları devam ettiği sürece askıya almak zorundayız. Venezuela yapıyor da Türkiye niye yapmıyor? Kişisel çıkarları var. Erdoğan’ın Gazze olaylarını bu kadar protesto etmesini ya da sert söylemler söylemesinin temelinde cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Cumhurbaşkanlığı seçimleri olmasaydı hiçbir şey olmazdı.”