22 yıl sonra Danıştay kararı: Şehit değil
Güncelleme Tarihi:
Danıştay, er Şevket Bulut’la ilgili ‘şehit mi değil mi’ tartışmasında ilginç bir karara imza attı.
Milli Savunma Bakanlığı, Uludere Kaymakamlığı ve İdare Mahkemesi’nin ‘Bulut’u şehit sayan’ kararlarına rağmen, askerin düğün sırasında rastgele açılan ateş sonucu hayatını kaybettiğine karar verdi.
Gaziantep’te vatani görev yapan Şevket Bulut, evlenmek için izinli olarak Şırnak’ın Uludere ilçesi Uzungeçit köyüne gitmişti. İddialara göre Bulut, 14 Haziran 1992 günü düğün sırasında PKK’lıların açılan ateş sonucu hayatını kaybetmişti. Milli Savunma Bakanlığı, Bulut’u şehit kabul ederek ailesine tazminat ödemiş ve maaş bağlamıştı. Uludere Kaymakamlığı da Bulut’un PKK üyelerince açılan ateş sonucu şehit olduğuna, kardeşi Naim Dindar’ın ise ‘Şehit ve Malul Olanların Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdam Edilmesi Hakkındaki Yönetmelik’ hükümleri gereğince iş hakkından yararlanmasına karar vermişti. Ancak Dindar’ın şehit yakını olması nedeniyle bir işe yerleştirilmesi yönündeki talebi İçişleri Bakanlığı’nca reddedilmişti.
Dindar ise avukatı İsmail Kılıç aracılığıyla Ankara 9’uncu İdare Mahkemesi’ne dava açmıştı. Mahkeme, Dindar’ın devletçe bir işe yerleştirilmemesinin hukuka aykırı olduğuna karar vermişti. İçişleri Bakanlığı’nın İdare Mahkemesi’nin kararını temyiz etmesiyle dosya Danıştay 12’nci Dairesi’ne geldi. Daire, 31 Mart 2014’te oyçokluğuyla İdare Mahkemesi’nin kararının bozulmasına hükmetti. Kararda, Jandarma tarafından tutulan tutanaklarda Bulut’un terör örgütü tarafından öldürüldüğüne dair saptama bulunmadığına dikkat çekildi ve şöyle denildi: “Olaya ilişkin doğrudan görgüsü olan bir tanık olmadığı, olayın üzerinden 10 yıl kadar süre geçtikten sonra Cumhuriyet Savcılığı’nca düzenlenen fezlekede alınan tanık beyanları inandırıcı değildir. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nca gönderilen belgelerde, alınan tanık ifadelerinde ise düğün sırasında rastgele havaya ateş edildiği, ateşin kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın olayın terör örgütü etkisi ile olmadığının vurgulandığının anlaşılması karşısında davacının kardeşinin iş talebinin reddine ilişkin işlem hukuka aykırılık bulunmamaktadır.”