Beni ürküttü

Güncelleme Tarihi:

Beni ürküttü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2014 00:55

AK Parti Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım, ‘Büyük Rüşvet Operasyonu’na ilişkin tutumuna tepki gösterdiği partisinden istifa etti. “Hukukun üstünlüğünü yok sayan bu anlayış beni son derece ürkütmektedir” diyen, daha önce de “Savcı Muammer Akkaş’a baskı kabul edilemez” tweet’i atan Yıldırım, dün Meclis’teki basın toplantısında özetle şunları söyledi:

Haberin Devamı

SUSTURMA ÇABASI

“Yolsuzlukla mücadele etmek yerine, sanal düşmanlar oluşturularak dikkatler başka tarafa çevrilmektedir. Bütün dünyanın gözü önünde soruşturmalara müdahale edilmektedir. Bu müdahalelerin bizi götürmekte olduğu yer açıktır. Birbirlerini dengelemesi ve kontrol etmesi gereken ‘erk’lerin, adım adım yürütmenin emri altına girmesi beni endişelendirmektedir. Devletin gücünü, farklı düşünenlere karşı sınırsızca kullanmayı meşru gören bir iktidar anlayışıyla karşı karşıya olduğumuzu düşünmeye başladım. Demokrasilerdeki güçler ayrılığı prensibini, kişisel hak ve hürriyetleri, hukuk devletini ve hukukun üstünlüğünü adeta
yok sayan bu anlayış beni son derece ürkütmektedir.

MAĞDURİYETİNİ UYGULUYOR

Farklı düşüneni ‘hain’ ilan eden bu söylem, esasen sivil toplumu susturma çabasından ibarettir. Siyasi iktidarlar vatan değildir, devletle eşdeğer değildir. Siyaset sadece siyasi partilere indirgenemez. Demokrasilerde seçimleri etkilemeye çalışma gibi bir suçlama da olamaz. Bu toplum fişlemelerden, devlet gücü ve baskısıyla insanların hedef gösterilmesinden, ötekileştirilmesinden, psikolojik harekâtla oluşturulan mahalle baskılarından, komplo teorilerinden, hayal mahsulü düşmanlıklar ve iç tehditler üzerine kurgulanmış korku imparatorluklarından çok çekti. Geçmişte kendisinin yaşadığı bu tip mağduriyetleri, şimdi tasvip etmek ve bizatihi uygulamaya çalışmak siyasi iktidar için izah edilebilir bir durum değildir. Buradaki sorunun, talebin adını doğru koymak lazımdır; sorun ‘büyüyen Türkiye’nin önünü kesmek’, ‘komplo’, ‘dış güçlerin müdahalesi’, ‘çete’, ‘örgüt’ değildir. Hele hele ‘iktidara darbe girişimi’ hiç değildir. Sorun ya da talep, çok basit ve yalın olarak, demokrasi talebidir. Vatandaş iktidar partisine, ‘yolsuzlukları örtme, yolsuzluklarla demokrasi içinde mücadele et! İnsanları ötekileştirme! Bana zorlayıcı bir ahlak anlayışını dayatma! Evime, çocuklarıma, özel hayatıma, inancıma karışma! Yapabiliyorsan bütün bunları güvence altına al, alamıyorsan
gölge etme!’ demektedir.

Haberin Devamı

OTORİTERLEŞİYOR

Haberin Devamı

Eğer mutlaka bir komplo aranması gerekiyorsa, bu komplonun, “bir iktidarın karşılaştığı her olumsuz olay ve durumun arkasında komplo olduğu zannıyla hareket eder hale gelmesinde”, dolayısıyla ‘ülkenin operasyonlara müsait hale getirilmesinde’ aranması gerektiği düşüncesindeyim. İktidar, farkında olarak veya olmayarak, bu milletin ortak aklından, sağduyusundan, çok seslilikten, demokrasiden,
toplumdan giderek uzaklaşmakta ve otoriterleşme eğilimine girmektedir. İktidar sorumluluğu, toplumun her bir ferdinin ve kesiminin özgürlüğünün garantörü olmayı, yolsuzluk iddialarının üzerine açıklık ve kararlılıkla gitmeyi, hesap verebilir ve şeffaf olabilmeyi gerektirir.”

Haberin Devamı

Kimler ayrıldı

Dershanelerin kapatılması tartışmasından bu yana AK Parti’den istifa eden isimler İdris Bal, Hakan Şükür, İdris Naim Şahin, Ertuğrul Günay, Haluk Özdalga, Erdal Kalkan ve son olarak Hasan Hami Yıldırım oldu. Yıldırım’ın ayrılmasıyla AK Parti’nin Meclis’teki sandalye sayısı 320’ye indi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!