24 Şubat günü havalanan helikopter

Güncelleme Tarihi:

24 Şubat günü havalanan helikopter
Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2005 00:00

TAM tarihi ile 24 Şubat günü Diyarbakır Havaalanı’ndan bir helikopter havalanıyor.Helikopterin içinde altı yolcu var.Yolculardan biri Dışişleri Bakanlığı’nın son zamanlarda Irak politikasında çok önemli misyonlar yüklenen bir yetkilisi.Büyükelçi Osman Korutürk.Yanında Dışişleri’nin iki yetkilisi daha var. Helikopterin öteki yolcuları ise Genelkurmay ve MİT yetkilileri.* * *Diyarbakır’dan havalanan helikopter önce Şırnak’a iniyor.Buradan havalanırken yanına bir helikopter daha katılıyor.Dışişleri, Genelkurmay ve MİT yetkililerini taşıyan helikopter 4 bin metre yükseklikten uçarken daha küçük olan ikinci helikopter onun altında uçuyor.Onun görevi aşağıdan açılacak bir ateşe karşı yukarıdaki helikopteri korumak.İki helikopterin rotası Kuzey Irak’taki Undan Barajı.Helikopterler bir süre uçtuktan sonra barajın yakınlarında bulunan bir araziye iniyorlar.Orada kendilerini bekleyen önemli bir kişi var.Irak Kürdistan Yurseverler Birliği Partisi Başkanı Celal Talabani.* * *Bu gizli uçuşun çok önemli bir misyonu var. Daha doğrusu Celal Talabani’nin helikopterden inen Türk yetkililerden beklediği bir mesaj.Tek cümlelik bir mesaj.Ve Türk Hükümeti’nin tarihi önemdeki mesajı Osman Korutürk tarafından Celal Talabani’ye iletiliyor:‘Türk Hükümeti’nin sizin Irak Cumhurbaşkanı olmanıza bir itirazı yoktur. Tam aksine cumhurbaşkanı olmanızı olumlu karşılamaktadır.’Ankara’dan gelen bu mesaj Celal Talabani’nin cumhurbaşkanı seçilmesinin yolunu açan en önemli anahtar oluyor.Aynı Celal Talabani bundan kısa bir süre sonra Irak’ın Şii liderlerinden biriyle konuşuyor.Şii lider, ‘Biz aslında Sünni bir Arap’ın cumhurbaşkanı olmasını bekliyoruz. Zaten sizin cumhurbaşkanlığınıza bölgedeki başka hassas dengeler de karşı çıkabilir’ diyor.Yılların kurnaz siyasetçisi Talabani mesajdaki gizli şifreyi hemen çözüyor:‘Türkiye’nin benim cumhurbaşkanlığıma itiraz edeceğini mi söylemek istiyorsunuz?’Şii lider, ‘Evet oradan itiraz gelebilir’ cevabını veriyor.Bu, Talabani’nin taşı yerine koymak için beklediği cevaptır. Hemen karşılığını veriyor:‘İki gün önce Ankaralı yetkililerle görüştüm. Onların hiçbir itirazı yok.’* * *Geçen hafta Ankara’da Irak’tan gelen bir heyet vardı. Dışişleri bu heyeti gözlerden uzak tutmaya çalıştı.Çünkü heyette bizim günlük deyişimizle ‘kara çarşaflı’ denilebilecek Iraklı üç kadın siyasetçi bulunuyordu. Iraklı kadın siyasetçiler bu kıyafetleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve Anayasa Mahkemesi’ne gittiler.Yani ‘kamusal alanın’ kapıları kara çarşaflı bu üç kadın siyasetçi için açıldı.Gizli tutulmaya çalışılan bu ziyareti yakalayan tek gazete Hürriyet oldu.* * *24 Şubat günü yapılan bu görüşmenin ayrıntılarını ve 3 kara çarşaflı kadının Ankara’ya yaptığı ziyareti şu amaçla aktarıyorum.Türkiye’nin Irak’ta tamamen bölge dışı kaldığı yolundaki görüşler gerçeği tam olarak yansıtmıyor.Türkiye o bölgede hálá etkileyici bir güce sahip. Ayrıca bazı komutanların ‘Türkiye’nin Irak politikası yok’ sözleri de çok gerçekçi değil.Yeni uçağın yolcularıÖNCEKİ gün İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Başbakanlık için alınan yeni Airbus uçağı gördüm.Açıkça söylemem gerekirse, uçağın boyanışını ve kuyruğa yerleştirilen ay yıldızı güzel bulmadım.Daha estetik ve zarif bir şey yapılabilirdi.Bu uçak dün akşam Başbakan Erdoğan’ı Washington’a götürmek üzere havalandı.Uçakta 8 gazeteci vardı.Gazetecilerin tam listesi şöyleydi:Nazlı Ilıcak (Dünden Bugüne Tercüman), Bilal Çetin (Vatan), Fehmi Koru(Yeni Şafak), Ekrem Dumanlı (Zaman), Aslı Aydıntaşbaş (Sabah), Murat Yetkin (Radikal), Hasan Cemal (Milliyet), Fuat Bol (Türkiye).Tanınmış isimlerden oluşan bir kadro.Herhalde sizin de dikkatinizi çekmiştir.Uçakta Hürriyet’ten kimse yok.Bu durum bizde ‘Acaba gazeteler arasında bir ayrım mı yapılıyor’ şüphesini uyandırdı.Nitekim taşra baskılarında böyle bir ihtimali eleştiren bir yazı kaleme aldım.Ancak akşam saatlerinde, Başbakan’ın basınla ilişkilerini düzeltmek üzere görevlendirdiği Akif Beki aradı.Başbakan bundan sonraki dış gezilerinde her defasında 7-8 gazeteciyi beraberinde götürecekmiş. Ve her defasında farklı gazetecileri davet edecekmiş. Umarım Akif Beki’nin gelişi, Başbakan’ın basınla ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!