Kazlıçeşme'de Nevruz kutlaması

Güncelleme Tarihi:

Kazlıçeşmede Nevruz kutlaması
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2013 12:16

Nevruz Kutlamaları’na katılan vatandaşlar Kazlıçeşme Meydanı’nda toplanmaya başladı.

Haberin Devamı

Vatandaşlar arama noktalarında üst araması yapıldıktan sonra alana girmesine izin verildi. Yöresel kıyafetlerle alana gelen kadınlar da çalan türküler eşliğinde halay çekti.

KAZLIÇEŞME'DEN KARELER

Nevruz kutlamasına katılan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, önce nevruz ateşini yaktı. Daha sonra alandaki onbinlerce kişiye hitap eden Demirtaş, "2013 Nevruz'u yeni bir sürecin müjdesiyle kapımıza geldi" dedi.

"SİYASETÇİ MİSİN, DOZER OPERATÖRÜ MÜ?"

'Çözüm nasıl olacak?' diyenlere, işte Kazlıçeşme Meydanı" diyen Demirtaş, "Bizler bugüne kadar verdiğimiz bütün mesajlarda hHlkın Emek Partisi'nden bugüne kadar yaptığımız bütün konuşmalarda şunun altını çizdik; Kürt sorunu konuşarak, müzakereyle çözülür dedik. Bu talebimizde ısrarcı olduk. Sizler görkemli direnişlerle bu yöntemi esas kılmak için çok uğraştınız. Kan akmasın diye, Kürt gençleri, Türk gençleri ölmesin diye, bu sorunun çözümü için uğraşıp durduk. Şimdi geldiğimiz nokta bütün bu mücadelenin, emeğin, bedellerin bir sonucudur" diye konuştu. Demirtaş, birilerinin barış sürecinden rahatsız olduğunu söyleyerek, "Tek bir çözüm önerisi yapmadan 'Neden Öcalan'la, PKK ile, BDP'yle görüşmeler oluyor?' diye feryat figan bağıran oluyor. Bazıları diyor ki, 'Kandil'i dümdüz edelim.' Yaptığı çözüm önerisine bakar mısınız? Siyasetçi misin, dozer operatörü mü? Sen çözüm üret, çözüm. Tek bir çözüm önerisi yapmayanlar gece gündüz 'Burayı yakalım, şurayı basalım' diye her tarafı kışkırtmaya çalışıyor. Onlara sormak istiyorum, siz hiç Gabar'da, Cudi'de nöbet kulübesinde gece yarısı nöbet tuttunuz mu? Kandil'i dümdüz ederiz diyenler, kendilerini davet ediyorum omuzuna G3'ü takıp gitsinler, Gabar'da nöbet tutsunlar bakalım. Kandil dümdüz oluyor mu olmuyor mu. Ankara'dan sallamak kolay geliyor tabi" dedi.

'SAVAŞ DİLİ YERİNE KARDEŞLİK DİLİNİ KURALIM '

Demirtaş konuşmasını şöyle sürdürdü: Bu halkın evlatları ölmek istemiyor, bunu daha anlamadınız mı? Kürt ve Türk gençleri ölmek ve öldürmek istemiyor. Bırakın gönüllü askerliği özel ordu için 50 kişilik kadroya 5 bin kişi bile başvurmadı. Üstüne para, erken emeklilik hakkı veriyorsunuz, yine gençler savaşmak istemiyorlar. Bunu daha anlamadınız mı? Kürt gençlerinin de Türk gençlerinin de mesajı budur, oturun bu sorunu konuşarak çözün mesajıdır. Sorunu tartışmaktan kimse zarar görmez. 29 defa isyan, onlarca defa katliama, yüz binlerce insanın ölümüne neden olan bir sorunu konuşma zamanı gelmedi mi daha? Daha kaç kişinin ölmesi lazım? Daha kaç yıl geçmesi lazım? Yüz yıllardır bu topraklarda halkları birbirine karşı savaştırarak, kışkırtarak, birbirine düşmanlaştırarak yönetmeye, bölmeye, parçalamaya çalışıyorlar. Biz bunun kader olmadığını söylüyoruz. Bütün halklar, bütün ezilenler el ele verip kendi geleceklerini birlikte, eşitçe, özgürce kurabilirler diyoruz. Savaş dili yerine kardeşlik dilini kuralım diyoruz. Her birimizin diliyle, kimliğiyle özgürce yaşayacağı bir toplum, bir model, bir sistem yaratabiliriz diyoruz. Bundan kim niye rahatsız olur anlamakta zorlanıyoruz. Kürt halkı bu topraklarda, eşitçe, birlikte yaşamak istiyoruz, dilimizle, kimliğimizle, kültürümüzle bu ülkenin sınırları içinde çözüm geliştirilmesini istiyoruz diyor ve siz buna karşı çıkıyorsanız daha demokratik bir model önermeniz lazım. Eğer çözüm öneriniz yoksa susun, yerinizde oturun. Bari gölge etmeyin, bari insanları kışkırtmaya çalışmayın. Bütün diller ve kültürler kendi inancıyla özgürce yaşasın. Barış budur işte. Barışın gerçekleşmesi önünde engeller varsa bunu siyasetçiler olarak hep birlikte kaldıralım diye elimizi taşın altına koyduk. Barış deyince tüyleri diken diken olanlar var. Barıştan korkanlar var bu ülkede. Şunu herkes bilmelidir ki, barış parmak hesabı işi değilir. Hak ve özgürlükler parmak hesabı, anket hesabı işi değildir. Türkiye toplumunun hepsi barış istiyorsa, önemli bir kısmı akan kanın durmasını istiyorsa hak ve özgürlüklere karşı da duyarlı olması gerekiyor. Barış gökten zembille inmez. Barış dediğiniz şey demokrasi, özgürlük olmadığı zaman içi boş bir balondur. Kürtlerin, ezilenlerin, Alevilerin bütün dillerin ve kültürlerin talepleri, demokratik özgürlükçü bir anayasada inşa edilirse barışın ayakları yere basar. Yoksa uçan balon gibi elimizden kayar gökyüzünde kaybolur.

"BARIŞ MÜCADELESİ KARARLILIK, İNANÇ VE CESARET İŞİDİR"

Hükümetin attığı müzakere ve görüşmeye dair adımları desteklediklerini ve desteklemeye devam ettiklerini ifade eden Demirtaş, "Ama biz BDP olarak AKP ile ittifak yapmıyoruz, seçim işbirliği yapmıyoruz. Muhalefet partisi olarak, iktidar partisine karşı her türlü demokratik muhalefet hakkımızı her zaman her yerde kullanmaya devam ediyoruz. Ama barış süreci barışın dili ve insanların ölmeyeceği bir müzakere masasını da desteklemeye devam edeceğiz. Bu süreci doğru okumayanlar, anlamayanlar Kürt halkının yürüttüğü görkemli direniş tarihine bir kez daha bakmalıdır. Kürt halkı sadece ve sadece milliyetçi, ırkçı duygularla sadece kendisini düşünerek ırkçı bir niyetle hareket etmiş olsaydı, inan ki bu topraklarda çok daha fazla kan akardı ve kimse halkların kardeşliğinden söz edemezdi. Ama Kürt halkı, Türkiye'de demokrasi mücadelesinin lokomotifi oldu. Tıkalı bütün kanalların açılmasına öncülük yaptı. Çok ağır bedeller ödeyerek bu mücadeleyi bugünlere getirdi. Şimdi Kürt halkı, Kürt gençleri diyor ki, bizler gelinen noktadan sonra demokratik siyaset yöntemiyle mücadelemizi sürdürelim istiyoruz. Eğer bu talebe karşı birileri ısrarla hayır Kürt gençleri slah bırakmasın diyorsa bu bir yerden sonra savaş kışkırtıcılığı olur. Barış mücadelesi uzun soluklu, sabır işidir, aynı zamanda kararlılık, inanç ve cesaret işidir. Biz demokratik siyasal mücadelemize, örgütlü yapımıza güveniyoruz. Biz sizlerin el ele omuz omuza yürüttüğünüz mücadeleye güveniyoruz. Yoksa biz AKP'ye bakarak bu süreçten heyecan duymuyoruz. İktidar ancak sizin güçlü duruşunuzla yol alabilir, iktidara yön vermek sizin elinizdedir. Rojava'da bir devrim süreci yaşanıyor. Rojava'da halk kendi örgütlü, kararlı iradesiyle gün be gün kendi geleceğini örüyor. Örgütlü olmazlarsa savrulup gidecekler. İşte örgütlü bir halkın neler yapabileceğinin en güçlü göstergesidir Rojava. Orada devrimi ilmek ilmek ören Kürt gençlerine, kadınlarına, bütün devrimcilerine selam gönderiyorum, onların da Nevruz'u kutlu olsun diyorum. Yine bugün rehin olarak tutulan bütün siyasetçi arkadaşlarıma Nevruz meydanından sıcak selamlarımızı gönderiyoruz. Bir sonraki Nevruz'da bu meydanda bizlerle olacaklar, bunun sözünü veriyoruz" diye konuştu.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!