Böbrek gitti davası baki

Güncelleme Tarihi:

Böbrek gitti davası baki
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2013 02:01

Ayhan Kurbanoğlu, böbreğini verdiği Mehmet B.’nin ailesi hakkında, ‘organ ticareti’ yaptıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Kurbanoğlu ailenin böbrek karşılığı 100 bin lira nakit ve 20 bin liralık bir araba vaat ettiğini söylerken, baba Bekir B. ise, “Verdiğim paraları yedi. Şimdi şantaj yapıyor” iddiasında bulundu.

Haberin Devamı

ANKARA’da, Ayhan Kurbanoğlu (30), böbreğini verdiği Mehmet B.’nin ailesi   hakkında, kendisine vaat edilen parayı ödemedikleri gerekçesiyle “organ ticareti” yapmaktan savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kurbanoğlu, 140 bin liralık tazminat davası da açtı. Kurbanoğlu, avukatı Halil Canbolat aracılığıyla savcılığa verdiği suç duyurusu dilekçesinde, şunları anlattı: “Böbreğimi verdiğim Mehmet B.’nin babası Bekir B. ile ev arkadaşım Abdullah Ö. sayesinde tanıştım. Kendileri uzaktan akraba olurlar. Bekir B., 29 yaşındaki oğlunun böbrek hastası olduğunu, böbrek bulunmazsa öleceğini söyledi. Ben de o sıralar eşimden yeni ayrılmış ve işsiz olduğum için maddi sıkıntı çekiyordum. Sohbet sırasında Bekir B. böbreğini verecek kişiye çok iyi maddi destek sağlayacağını beyan edince, ben de sıkıntıda olduğumdan dolayı ‘Eğer uyarsa böbreğimi veririm’ dedim. Tetkikler yapıldı, her şey uygun çıktı. Sonra sağlık problemi yaşarım diye böbreğimi vermek istemedim. Ancak alıcı Bekir B. yaklaşık 1 ay benimle ilgilenip ikna etmeyi başardı.”

Haberin Devamı

PARA VE ARABA TEKLİF ETTİ
“Bekir B. bana 100 bin lira nakit vereceğini, 20 bin liralık otomobil alacağını söyledi. Ben de iyi bir gelecek kurabilmek adına teklifi kabul ettim. Bana ilk etapta 3 bin lira nakit para verdi. SSK’dan emekli bir bürokrat olduğu için sağlık sektöründe iyi çevresi vardı. Kısa süre içinde tetkiklerim tamamladı. Sağlık Bakanlığı’na gittiğimizde, ‘Paradan söz etme, gönüllü verdiğini söyle’ diye tembihledi. Görevliler sorduğunda, arkadaşım olduğunu, acıdığım için böbreğimi gönüllü vermek istediğimi beyan ettim. 7 Aralık 2012 tarihinde Ankara’da özel bir hastaneye yatış yapıldı. 12 Aralık’ta nakil oldu, 18 Aralık’ta taburcu edildim. Taburcu edildikten sonra alıcı aile beni evlerine götürdü ve bir hafta bana baktılar. Evde bakımım bitince beni kendi evime gönderdiler. Bu tarih itibariyle arayan soran olmayınca kuşkuya düştüm. Birkaç defa telefonla aradım ama kimseye ulaşamadım. Sonra alıcı ailenin evine gittim. Baba, oğul hakaret edip azarladılar ve üzerime saldırdılar. Bu olaydan sonra bir daha kendileriyle görüşmedim.”

Haberin Devamı

‘Verdiğim paraları tatillerde yediler’
TELEFONLA ulaştığımız baba Bekir B., böbrek alımını doğrularken, Ayhan Kurbanoğlu’na yüksek miktarda para vaat ettiği iddialarını yalanladı: “Böbreğini vermeyi kabul etti. Biz de ona gereken desteği verdik. Miktar söyleyemem ama mağdur olmaması için elimden geleni yaptım. Aynı evde yaşadığı arkadaşları dolduruşa getiriyorlar. Verdiğim paraları tatil köylerinde yediler. Sonra birkaç defa daha gelip para istedi. Baktım arkası kesilmiyor. Bu olayı şantaj aracı olarak kullanmaya kalkıştı. ‘Gel sana bir iş bulayım, kalacak yer ayarlayayım’ dedim. Kabul etmedi. Emekli bir memurum, o kadar zengin olsam, oğlum özel güvenlikçi olarak düşük bir maaşla çalışmaz. Ben bu kadar büyük vaatlerde bulunmadım.”

Haberin Devamı

Etik kurul kararı şart
ORGAN ve Doku Nakli Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, canlıdan canlıya organ nakli, alıcının en az iki yıldan beri fiilen birlikte yaşadığı eşiyle dördüncü dereceye kadar (dördüncü derece dâhil) kan ve kayın hısımlarından yapılabilir. Akraba dışı canlıdan organ nakli, naklin yapılacağı ildeki Etik Komisyonu’nun onayı halinde yapılabilir. Komisyon, verici ile alıcı arasında, ilgili yönetmelik ve mevzuatlara aykırı herhangi bir durumun (para ilişkisi gibi) bulunmadığına ve etik açıdan organ bağışının uygunluğuna onay verirse nakil gerçekleşir.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!