"Kızlar arasında alışılmış bir durum değil"

Güncelleme Tarihi:

Kızlar arasında alışılmış bir durum değil
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2012 07:19

İstanbul'un Silivri İlçesi'nde lise öğrencisi 4 kız , Ç.G adlı bir başka kız öğrenciyi "erkek arkadaşımla neden çıktın" bahanesiyle akıl almaz bir şekilde cezalandırdı. Ç.G. ye mezarlıkta tuzak kuruldu. "Ölen yakınıma dua edeceğiz" bahanesiyle mezarlığa çağrıldı. Ardından duyanı hayrete düşüren işkenceye uğradı. Bu sahneler henüz 16 yaşındaki kız öğrenci tarafından da kameraya kaydedildi. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, durumun ergenlik döneminle bağlantılı olduğu söyledi. Prof. Dr. Tarhan, hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada, ergenlik döneminde bu tür şiddet olaylarına sık rastlanacağını söylerek önemli açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

Tarhan şunları söyledi:   

"Lise öğrencileri arasında ergenlik döneminde bu tarz şiddet olayları sık rastlanır. Bu yaş dönemi akıldan çok duyguların baskın olduğu bir yaştır. Karşı cinsle olan arkadaşlıklar çok önemlidir. Biz de geleneksel bir özellikte var olan namus algısı gibi. Gençler aldatılmak gibi değerlendiriyorlar. Grup baskısı oluşuyor.

Arkadaş grubunda  biri “böyle yapalım derse” diğeri buna uymak zorunda kalıyor. Bu genelde daha çok erkek öğrenciler arasında olur. Kızlar arasında olması alışılmış bir durum değil. Bunun arkasında toplumlardaki çeşitli rollerin karışması olarak düşünebiliriz.

KÖTÜ ARKADAŞLIKLAR ZAYIF AİLE 

Bu tarz gençlerde iki özellik tespit ediyoruz. Kötü arkadaşlıklar ve zayıf aile. Okudukları romanlar diziler, hayallerinin etkisiyle kendilerini güçlü hissetme duygusu hissediyorlar. Aile de rehber olamıyorsa böyle durumlarda çözüm olarak şiddeti baskıyı çözüm olarak görülüyorlar. Sonra da pişman olmuşlar yapanlar. Ben güçlüyüm benim dediğim olur tarzında bir rekabet oluşabiliyor. Kişiler önce yapıyorlar, sonra pişman oluyorlar

Haberin Devamı

En uç hareketleri yaparlar sonra pişman olurlar. İşkence gören genç kızımız, olayla ilgili bir kaygı hissetmiyor, egosunu tatmin etmeye çalışır gibi bir psikolojisi var. İşkence yapanlardan intikam almak, onları deşifre edince rahatlamış tavır gözleniyor. Rehber öğretmenlerin önemi burada ortaya çıkıyor.

Okullarımızda rehber öğretmenler de fazlalaştırılmalı. Duygusal zeka dersleri de konulabilir okullara. Şiddeti önlemek için çözüm yollarından biri budur. Bu gençleri cezalandırmak doğru değil. Duygusal zeka, stres kontrolü eğitimleri, öfke kontrolü becerileri verilmeli."

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!