21 milyon dolar mı 2 milyon dolar mı?

Güncelleme Tarihi:

21 milyon dolar mı 2 milyon dolar mı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2002 00:00

GEÇEN hafta ‘‘ayrıcalıklı holding’’ Bayındır'a ‘‘bedava’’ verilen, ‘‘21 milyon dolar’’ özelleştirme bedelli yerin öyküsünü yazdım.Bir işadamı, Mehmet Cengiz bana mesaj yolluyor. ‘‘Bilip bilmeden yazmasın. Yanlış yazıyor’’ diye. Mesaj alınınca, gerisini yazmak farz oldu. Alın size bir devlet kesesinden para kazanma öyküsü daha.İşin ilginci Kamuran Çörtük'ün bu hikáyeleri kitap olur, Sait Faik Öykü Ödülü'nü kazanır.. Geçen hafta yazdığım gibi, TURBAN'a ait olan ve 21 milyon dolar özelleştirme bedeli bulunan Beldibi'ndeki tesis, ‘‘arazi tahsisi’’ adı altında Bayındır'a verilmişti. İş orada bitmedi. Bayındır ‘‘çivi bile çakmadığı’’ tesisi, zor duruma düşünce elden çıkarmak zorunda kaldı. Alıcı ise işadamı Mehmet Cengiz. Bayındırbank'ın borçları yüzünden hacizli olan tesis, sözde ‘‘2 milyon dolar’’ bedelle Mehmet Cengiz'e devredildi ve bu para BDDK tarafından alındı. Fakat işin aslının öyle olmadığı, tesisin Mehmet Cengiz'e 12 milyon dolara satıldığı, BDDK'ya ise tesisin 2 milyon dolara satıldığı söylendiği iddiaları var. Bütün bu söylentiler ‘‘palavra’’ olsa bile vaziyet enteresan ve tabii BDDK da son derece ilginç bir kurum. Bayındır'ın malları hacizli. Bunlardan bazıları Kamuran Çörtük tarafından satılıyor, parası TMSF'ye gidiyor. Fakat fiyat konusu biraz muammalı. Devletin 21 milyon dolar özelleştirme bedeli koyduğu tesis, bir kez bedavaya verildiği gibi, daha sonra bu tesisin 2 milyon dolara devrini de BDDK normal buluyor. Devletin belirlediği fiyatı 21 milyon dolar olan tesis 2 milyon dolara el değiştiriyor, BDDK sesini çıkarmıyor. İlginç ülke burası vesselam... Danıştay'da görevden kaçanlarGÖREVİ yapmamak, görevden kaçmak da suç olmalı bence.Hem de ağır cezalık suç. Makamlar, işten kaçanların, işini yapmayanların değil, işini yapanların olmalı. Geçen haftalarda Danıştay'da ülke açısından çok önemli bir dava vardı. Birkaç milyar dolarlık bir dava. Ya kamu kazanacaktı, ya da kamu kaynaklarını kullanarak zenginleşen birileri. Dava Danıştay'da Daireler Genel Kurulu'nda ele alınıyordu. Davaya 48 genel kurul üyesinin, sadece ve sadece 23'ü katıldı. Geri kalan 25 genel kurul üyesi, herhangi bir nedenle veya nedensiz davaya katılmadılar. Ve dava 12'ye karşı 11 oyla kamunun aleyhine sonuçlandı. Genel kurula katılanlar yarıdan bir eksik, sonuç tek oy farkla. Üstelik de aynı konuda daha önce yapılan oylamalar tam tersi bir sonuçla çıkmış.Bunun adı adalet mi?Bence, Danıştay açısından hoş bir şey olmayan bir durum bu. Danıştay Başkanı, umarım o 25 kişiye toplantıya katılmamak için hangi geçerli mazeretlere sahip olduklarını soracaktır. Çünkü bunun adı görevden kaçmaktır. Görevden kaçanın, adalet dağıtmak gibi bir iddiası olamaz. Bana düşmez ama...ANNE Leyla Tekül, E.T. adlı gençle ilgili haberin basına yansıyış biçimiyle ilgili olarak geçtiğimiz günlerde basına çatan bir açıklama yaptı ve oğluna sahip çıktı. Bir annenin evladına sahip çıkması iyidir de, keşke sadece basın önünde değil, gerçek hayatta da E.T.'ye aynı oranda sahip çıkılsaydı. Bana ulaşan bilgilere göre, E.T. adlı çocuk, küçük yaşından beri yalnız yaşıyor. Ne annesi, ne de babası tarafından istenmeyen bu genç, 13 yaşından beri bir evde tek başına, bakıcısıyla beraber yaşıyor. Aile sıcaklığından uzak büyüyen bu gencin çevresine sevgi tohumları saçması herhalde beklenmiyordu. Ve keşke Leyla Hanım E.'sine daha önce sahip çıksaydı. İndirim olacak gibi‘‘ENGELLİLERE ayıp etmeyin’’ başlıklı yazıma İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yanıt geldi. Yaşlı ve engelli yurttaşlarımızın sosyal hayata katılımlarını kolaylaştırmak amacıyla, bu konuda en yüksek indirimin yapılabilmesi için Başkan Ali Müfit Gürtuna'nın elinden gelen her şeyi yapacağı ve indirim oranlarının tespit edildiği UKOME'de de bu konuda birimlere yetki verildiği belediye tarafından bildirildi. Umarım öyle olur.NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Ana ve baba olmanın her türlü işimizden daha önemli bir görev olduğunu unutmadığımız zaman.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!