Arınç'tan TÜSİAD Başkanı'na yanıt

Güncelleme Tarihi:

Arınçtan TÜSİAD Başkanına yanıt
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2012 11:56

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, “Gündemde tartışılan kürtaj konusu, tecavüzün neredeyse doğal karşılandığını ihsas eden aşağılayıcı beyanlar yalnızca kadınları değil toplumun vicdan sahibi tüm kesimlerini rencide etmiştir, kırmıştır” ifadelerini kullandı.Boyner'in bu sözlerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yanıt verdi. Arınç, ''Kendi kurumunu düşünmeden özensiz yorumlar yapıyor'' dedi.

Haberin Devamı

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in kürtaj konusundaki üslup ve dilin rendice edici olduğundan bahsettiğinin belirtilerek, kürtajla ilgili gelinen son noktanınne olduğunun sorulması üzerine de Arınç, kürtajın bilinmeyen bir şey olmadığını,

80'li yıllardan itibaren Türkiye'de belli şartlarda kürtaja izin verildiğini söyledi.

Ama son yıllarda kürtajda büyük bir patlama yaşandığına işaret eden Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bunun hem dini açıdan hem sosyal bakımından, hem aile bakımından, hem neslin geleceği bakımından, hem de hastanelerde veya hastane dışı imkanlarda kürtajın kolaylıkla rahatlıkla yapılabildiğini, hatta belli haftaları geçirmiş olsa bile o kadar vahim iddialar var ki 6 aylık bir cenini bile küremek suretiyle anne rahminden alındığını iddia edenler de var.

Haberin Devamı

Dolayısıyla kürtajın hem annenin sağlığını tehlikeye atması, hem de bebeğin geleceğini adeta karartması, yok etmesiyle ilgili bir konu. Sayın Başbakan bu konuya çok önem veriyor, biz de çok önem veriyoruz. Biz muhafazakar demokrat bir siyasi partiyiz. Muhafazakarlığın içerisinde aile değerlerinin korunması, neslin korunması çok önemli. Kürtaj konusunda bizim yeni bir karar vermemiz lazım. Bunun hem tıbbi bakımdan incelenmesine gerek var, bir de tabi dini bakımdan.. Çünkü Avrupa'nın kendisinde de Amerika'da Cumhuriyetçiler, Demokratlar çatışmasında en bariz, belirgin farklılıklardan bir tanesi de kürtaja birisinin kesinlikle izin vermemesidir. İnançlar itibarıyla katolikliğin müslümanlığın bu konulardaki düşünceleri önemlidir. Çünkü herkes bir inanç taşıyor veya taşımıyor. Taşımayan için belki böyle bir endişe söz konusu olmaz. Ama belli inançlara mensup insanların kürtaj yaparken belli bir noktayı dikkate aldıklarını ben şahsen biliyorum”

Bunu bilim insanlarının konuşması gerektiğini savunan Arınç, bu konunun sokaktaki insanın konuşabileceği birşey olmadığını söyledi.

Arınç, “Çünkü sadece bu annenin sağlığının tehlikeye atılmasıyla veya bebeğinin özürlü veya engelli olacağı veya tecavüz mağduru bir kadının bu tecavüze isteyerek yol açmadığına göre istenmeyen bir gebeliği red ve inkar etmesiyle ilgili bir konu da değil. Özellikle son yıllardaki serbest ve hiç bir kayıt taşımayan bir yaşam tarzının gençler üzerindeki yıkıcı tedbirleridir” diye konuştu.

Haberin Devamı

“TÜSİAD Başkanı özensiz bazı konuşmalar yapıyor”

Her kadının bedeninin şüphesiz kendisine ait olduğunu vurgulayan Arınç, ancak her kadının kendi bedeninde tasarruf etmesinin caiz olmadığını söyledi. Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kolunu kesmesine izin veriyor muyuz, intihar etmesine, gözünü çıkarmasına izin veriyor muyuz, ötenaziye izin veriyor muyuz? Kaldı ki sadece kadının kendi bedeni değil o bedende taşıdığı ikinci bir can var. Geçmişte Ceza Kanunumuzda kendi çocuğunu öldürmek veya şu şekilde hayatına son vermek çok ağır cezaydı ve bir madde vardı yeni ceza kanununda şimdi var mı bilmiyorum, ben eski bir avukatım, derse ki bir kadın 'ben bunu gayrimeşru ilişki sonucu meydana getirmiştim, şerefim haysiyetim iki paralık olmasın diye ben bunu habersizce doğurdum ve hayatına son verdim' derse ceza indiriminden istifade ederdi. Benim başımdan böyle birkaç dava dosyası geçmişti. O zaman ki ceza hukuku veya ceza adaleti kadının kendi şeref ve haysiyetinin kurtarılmasını bir indirim sebebi olarak kabul ediyordu, şimdi böyle bir şey de yok.

Haberin Devamı

Dolayısıyla Sayın Boyner, kendisiyle davalıyız veya hasım durumunda değiliz. Bir kuruluşun başında olan bir insan, daha önce de buna benzer bir konuşma yaptığı için eleştirmiştim, o da beni eleştirmişti bence mesele kapandı. Ama bu konular üzerinde özensiz bazı konuşmalar yapıyor. Bu özensiz konuşmalar kendisine bir zarar verir mi, o verirse verir şahsıyla ilgili ama TÜSİAD gibi bir kurumu da çok zedelendiğini, itibarsız hale getireceğini de düşünüyorum . Dolayısıyla belki görev süresi bitecekken yerine başka birisi bulunmadığı için adeta uzatmaları oynayan TÜSİAD gibi kurumun bu konuşmalar karşısında alacağı tavır bence çok daha önemli.”

TÜSİAD BAŞKANI: VİCDAN SAHİBİ TÜM KESİMLERİ RENCİDE ETMİŞTİR

Haberin Devamı

Dizilerin etkisi

Bugün pek çok dizide tecavüz sahnesine, gayrimeşru bir ilişkiye rastlandığına dikkati çeken Arınç, bunların etkileyici örnekler olduğunu, toplumda bu örnekleri dikkate alarak bir yaşam tarzını seçmeye yönelen insanlar bulunduğunu söyledi.

Kürtajın artmasına yol açan sebeplerinden birisinin de belki medyadaki, dizilerdeki kötü örneklerin çoğalması olabileceğine işaret eden Arınç, kendilerinin yayın ilkeleri açısından dizileri, programları denetlediklerini, önceden durdurma imkanlarının olmadığını söyledi.

Diziler konusunda bir çalışmalarının olup olmadığının sorulması üzerine Arınç, bir çalışmalarının bulunmadığını ancak, ailenin korunması, toplum yapısına dikkat edilmesi gibi yayın ilkelerine dikkat edilmesini istediklerini kaydetti.

Haberin Devamı

Kendisinin hangi diziyi beğendiğinin sorulmasına karşılık da Arınç, “Seksenler” dizini izlediğini, söz konusu dizinin kendisinin de içinde yaşadığı bir dönemi çok güzel anlattığını, içinde komedi, düşündürücü unsurlar bulunduğunu belirtti.

Behzat Ç dizisine ilişkin bir soru üzerine de Arınç, toplumda bu diziye ilişkin çok şikayetler olduğunu belirterek “o haliyle yaşadığı serbest hayatla Türk polisini ya da Türk istihbaratını hiç de temsil etmeyen bir görüntüde. Biz böyle çalışmıyoruz Türkiye'de. (Efendim bu polisiye bir dizidir bırakalım böyle olsun) deniliyor, ama elindeki her gün kadehlerle, şişelerle bir savcıyla, evlilik dışı ilişki yaşayan insanın ne yaptığını kime örnek olduğunu benim düşünmem gerekmez mi. Çok memnun olmadığımı söyleyeyim, ama işimi gücümü bırakıp da Behzat Ç izliyor değilim” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!