Kuran ‘zorunlu’ olacak

Eğitim-İş, yasayı “Mahalle baskısıyla ders zorunlu gibi alınacak” diye değerlendirirken, Eğitim-Sen, “Laiklik bu yasayla lağvedildi” açıklaması yaptı.

TBMM’de kabul edilen 12 yıllık kesintili zorunlu eğitim yasasına, ortaokul ve liselerde seçmeli “Kuran-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı” derslerinin eklenmesine eğitimciler tepki gösterdi. Eğitim- İş Genel Başkanı Veli Demir, “Bu dersler mahalle baskısıyla zorunlu alınır hale gelecek. Dersin adının ‘Peygamberimizin’ olması da diğer mezhep ve dini inanıştan insanlar için doğru değil” dedi. Eğitim- Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız da, “Bu yasa anayasanın en temel ilkesi olan laikliğin lağvedilmesi anlamına geliyor” diyerek tepki gösterdi. Eğitimcilerin görüşleri şöyle:

Seçmeli dersler kanunla yazılmaz

Eğitim- İş Genel Başkanı Veli Demir: Dünyanın hiçbir yerinde seçmeli dersler kanuna yazılmaz, yönetmelikle belirlenir. Zaten şu anda zorunlu olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde öğretmen sıkıntısı var. İmamlar ders veriyor. Bu dersleri kim verecek? Diyanet İşleri Başkanı, zaten son dönemde Milli Eğitim işlerine çok karışıyor. ‘İlahiyat Fakültesi mezunları verir’ diyor. Pedagojik altyapısı olmayan birisi ders veremez. O zaman meleler de derslere girip, din eğitim versin. Mahalle baskısı olacak, seçmeyene farklı gözle bakılacak. Fiilen zorunlu hale gelecek. Seçmeli dersin adını yasaya yazarak güvence altına aldılar ki seçmeli ders yönetmeliği Danıştay tarafından iptal edilirse önlem olsun diye.
Eğitim- Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız: Zaten seçmeli ders diye bir ifade varken yasayla güvence altına alınmasıyla, yasanın diğer maddeleri değil, bu tartışılır hale geldi. Toplumda yarattığı tepki bu tarafa yönlendirildi. Laik ve demokratik bir ülkede, inanç ve inançsızlıklar güvence altına alınmalıyken, bu yasayla din ve inançlı kesimlerin siyasal iktidardan taraf olmasına çalışılıyor.

Önceden bildirmeliydi

ÖSYM, önceki gün yapılan YGS’ye doğuştan şeker hastası olan 19 yaşındaki Rüya Çıralı’nın insülin pompasıyla girmek isteyip, alınmaması üzerine “Önceden raporla başvurmalıydı” savunmasını yaptı. ÖSYM yetkilileri, “Sağlık sorununu önceden bildirmeyen adaylar için herhangi bir ayrıcalık sağlanamaz” diyerek, bundan sonraki sınavlar için de öğrencileri uyararak, şu açıklamayı yaptı: “Adayların sınav başvuru formunda, varsa özürlerini bildirmeleri için doldurmaları gereken bir bölüm var. Adaylardan bunu sağlık raporu ile belgelemelerini ve bildirmelerini de istiyoruz. Bu önlemlere rağmen adaylar ÖSYM’ye başvurmazlarsa, sınav gününde yapılacak hiçbir şey yok. Sınav görevlileri ÖSYM’den onay olmadan kime nasıl bir ayrıcalık tanıyacaklarına kendileri karar veremezler.”
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da dün katıldığı bir toplantıda gazetecilerin, şeker hastası öğrencinin durumu ile ilgili soru üzerine şunları söyledi: “Olayı basından öğrendim. Eğer olay basında yazıldığı şekliyle olduysa büyük haksızlık yapıldığı kanaatindeyim. Hasta bir insanın kullanması gereken pompası varsa kullanacaktır. Sınavlarda kopya çekilmesini önlemek için alınan kararları makul buluyorum ama maalesef uygulamada abartılı davranışlar oluyor. Umarım vatandaşın sağlık hakkını ihlal eden bir durum olmamıştır. Olmuşsa buna kim sebep olduysa katlanacak.”  Esra KAYA / ANKARA

110 çocuktan birinde otizm riski

DÜNYADA yeni doğan her 110 çocuktan biri otizm riski taşıyor. Türkiye’de bu rakam 2,5 milyonlara ulaşıyor. Otistikler Derneği Kurucusu Yard. Doç. Nevin Eracar’a göre otizmin tek çaresi eğitim.�
Her yıl 2 Nisan (dün) ‘Dünya Otizm Farkındalık Günü’ olarak kutlanıyor. 2008 yılında Birleşmiş Milletler’ce ilan edilen bugünde tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratmak amaçlanıyor. Otistikler Derneği Kurucusu ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Nevin Eracar, “Eskiden otizmin görülme sıklığı 10 binde 5’ti. Artık her 150 kişide 1 görülüyor diyen uzmanlar bile var” dedi. Eracar, otizmle ilgili şu uyarıyı yaptı: “Çocuk, insanların gözüne bakmıyorsa, dönen ve sallanan cisimlerle fazla ilgileniyorsa, olduğu yerde uzun süre oturuyorsa, nesnelere adeta büyülenmişcesine bakıyorsa, ismiyle çağrıldığında tepki vermiyorsa otizmli olabilir.” Tohum Otizm Vakfı, yeni doğan her 110 çocuktan birinin otizm riski taşıdığını açıkladı. Vakıf yetkilileri, otizmin tek çaresinin eğitim olduğunu, bunun da özel eğitim öğretmeni ve diğer meslek elemanı tarafından verilmesi gerektiğini belirtti. Şebnem ARAT