‘Adına mana verilemeyen her yerleşim yerinin adı Rumca'da, Ermenice'de aranıyor’

Güncelleme Tarihi:

‘Adına mana verilemeyen her yerleşim yerinin adı Rumcada, Ermenicede aranıyor’
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2012 14:36

Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necati Demir, yerel kaynaklarda Ünye isminin antik dönemden kalan ‘Oney’ isminden geldiği şeklindeki bilgilerin yanlış olduğunu söyledi. Prof. Dr. Demir, "Karadeniz Bölgesi’nde adına mana verilemeyen her yerleşim yerinin adı Rumca'da, Ermenice'de aranmaktadır. Oysa Ünye ismi Hun Türklerinin mirasıdır" dedi.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Necati Demir, Ünye’nin eski adının Oney olduğuna ilişkin yaygın bir yanlışın hala yürürlükte olduğunu, hatta ilçede pek çok iş yerinin isminin de bu yanlış bilgiye dayandığına dikkat çekti. ’Oney’ isminin dergilere isim olarak konulduğunu, hazırlanan yıllıkların bu isimle çıkartıldığını hatırlatan Demir, bu inanışın üzüntü verici olduğuna dikkat çekti. Demir, "Karadeniz Bölgesi’nde bölgenin başkalarından alındığına dair bir bilgi yanlışlığı genelleşmiştir. Adına mana verilemeyen her yerleşim yerinin adı Rumcada, Ermenicede aranmaktadır. Halbuki bu bölgenin en az 5000 yıldır Türk yurdu olduğu, başka milletlerin ise sadece zaman zaman bazı yörelerine sahip olabildikleri artık bilinen bir gerçektir" diye konuştu.

"ÜNYE, 5 BİNYILDIR TÜRK"

Ünye ismine İlk Çağ’a kadar rastlanmadığını, ilçede yapılan kazılarda M.Ö. 6 yüzyılda Kimmerler’e ait bazı parçalar bulunduğunu, yine İlk Çağ’da isminin ’Oinaion’ olduğunun rivayet edildiğini belirten Prof. Dr. Demir, şu bilgileri verdi: "Bizans döneminde ise Ünye için Omnie, Honie, Onie, Homorie isimleri kullanılmıştır. Ünye isminin veya bu ismin eski şekillerinin hangi dilden olduğu konusunda ciddi bir kayda da rastlanmamıştır.

Yerel tarih araştırmacılarının Ünye/Oney ismini Yunanca veya Rumca’ya bağlamaları tamamen temelsiz ve yersizdir. Şurası iyi bilinmelidir ki günümüz insanlarının anlam veremedikleri her isim Rumca veya Yunanca değildir. Öyle görünmektedir ki bu bölgenin hakimi en az beş bin yıldır Türklerdir. Karadeniz Bölgesi’nde hakim kültür de en az beş bin yıldır Türk kültürüdür. Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde araştırma yapan batılı bilim adamları, Türkçeyi yeteri kadar bilmediklerinden veya kasıtlı olarak çözemedikleri bütün yer isimlerini Yunanca olarak kabul etmek gibi bir bataklığa saplanmışlardır. Orta ve Doğu Karadeniz yaklaşık 2000 yer isminin sadece yaklaşık 80 tanesinin yabancı dil kaynaklı olduğu iddia edilebilmiştir."

"HUN-İYE, UN-İE İSİMLERİ ’HUN TOPRAĞI’ DEMEKTİR"

Prof. Dr. Demir, Ünye isminin kaynağının Hun Türklerine dayandığını da belirterek şunları kaydetti: "Ünye’nin tespit edilebilen en eski isimlerinden birisi Honie, Onie, Omnie, Homorie’dir. Öncelikle şunu ayırmak gerekmektedir. Bunlardan Honie, Onie aynı kökten gelmektedir. Homorie ve Omnie kelimeleri ise tamamen farklıdır. Honie, Onie isimleri Hun Türkleri’nin mirasıdır. Kelimenin Hon(Hun) biçiminde yazılışı, Yunan alfabesinde ’u’ sesinin olmayışından kaynaklanmaktadır. Aynı durum Kut Türklerinin isminin Kotlar biçiminde kayıtlara geçmesinde, Kut’lara ait bir ölçü birimi olan kot’ta ve Komar/Kumar boyunda da görülmektedir.

Bu duruma göre kelimenin aslının Hun olduğu,-ie, -io eklerinin de -iye’den (Efendi, sahip) geldiği anlaşılmaktadır. O halde Ünye’nin, Hun-iye, Unie/Üni/Ünie/Ünye (Hunların toprağı, Hunların sahip olduğu yer) anlamlarına geldiği rahatlıkla söylenebilir. İlk bakışta bu defa Hunlar’ın Ünye’de ne aradıkları sorusu akla gelecektir. Hunlar, Türkiye’nin ve dolayısıyla Karadeniz Bölgesi’nin eski sahipleridir. Hun Devleti M.Ö. 220’de kurulmuştur. Asıl gücüne M.Ö. 209’da Mete Han zamanında ulaşmıştır. Mete Han, M.Ö. 174’te öldüğünde geride sivil ve askeri teşkilat, dış siyaset ve sanat açısından yüksek özelliklere sahip bir devlet bırakmış idi. Hunlar batı yönüne iki koldan girmişlerdir. Bir kol Karadeniz’in kuzeyinden Avrupa’nın içlerine kadar ilerlemiştir. İkinci kol ise Kafkasya’dan güneye dönüp Anadolu’ya girmiştir. İki taraftan Hun akınları arasında kalan Roma İmparatorluğu, vergi vermek zorunda kalmıştır."

Prof. Dr. Necati Demir, açıklamalarını şu görüşlerle sonlandırdı: "Ünye ve çevresi hakkında araştırılması ve söylenmesi gereken çok şeyin bulunduğu bir gerçektir. Türkiye’mizin bu güzel yöresi tıpkı Karadeniz Bölgesi, tıpkı Türkiye’nin geneli gibi en az 5000 yıldır Türk yurdudur. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Şu anda Ünye adına ihtiyacımız olan tek şey, Ünye ve çevresini ayrıntılı ve derinliğine ele alacak akademik bir araştırmadır. Bu, yüksek öğrenim yapan veya yapacak olan bütün Ünyeli gençlerin Türk milletine ve Ünye’ye borcudur. Herkes borcunu ve görevini bilmelidir."

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!