19 işçinin öldüğü madenin patronlarına 'hümanist' yaklaşım

Güncelleme Tarihi:

19 işçinin öldüğü madenin patronlarına hümanist yaklaşım
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2016 14:22

Bursa'da 19 işçinin öldüğü madenin sahipleri Yargıtay'ın kararının ardından ikinci kez hakim önüne çıktı. Sanıklara 6 yıl 8 ay hapis cezası verilirken hakimler bölündü. Mahkeme başkanı sanıklara 'hümanizm gereği' hapis cezası verilmemesi gerektiğini belirterek bu şekilde devletin kasasına para gireceğini savundu. Üye hakem YArgıtay'ın bozma kararındaki gibi sanıklara daha fazla ceza verilmesi gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Bursa’daki Bükköy Madencilik’te 2009 yılındaki grizu patlamasında 19 işçinin can vermesine ilişkin dava, Yargıtay’ın “olası kastla öldürme” suçundan en az 19 yıl ceza verilmeli kararından sonra ikinci kez görüldü.

Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 26 Mayıs’ta biten davada; sanık Fahrettin Şolpan, Hayrettin Çelik ve Bayram Erdoğan’a “taksirle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan altışar yıl sekizer ay ceza verildi. Bükköy Madencilik’in Yönetim Kurulu Üyesi olan Nurullah Ercan, Kasım Karataş ve Orhan Latif Ercan da aynı suçtan beşer yıl hapse mahkum edildi. 

MAHKEME BAŞKANI KARŞI ÇIKTI

Yargıtay'ın 19 yıl ceza istediği sanıklara verilen  6 yıl 8 ay hapis cezasına Mahkeme Başkanı Mustafa Öztürk karşı çıktı. Öztürk karşı oy yazısında, üç yönetim kurulu üyesinin tali kusurlu olduklarını ileri sürerek “Maden kazalarında sonuca etki eden davranışın, kazanın meydana geldiği yere yaklaştıkça daha ağır, bu merkezden uzaklaştıkta daha hafif olduğunu” kaydetti. Hakim Öztürk, “hümanizm ilkesi” gereği üç yönetim kurulu üyesine verilen hapis cezasının paraya çevrilmesi gerektiği görüşünü savunarak, şöyle dedi: “Özellikle hümanizm ilkesi gözetilerek, tesadüfi suçlu olan kişilerin cezaevine alınmadan, yaşadıkları toplum içerisinde rehabilite edilerek, hem kendi yaşantılarının, hem çevresindeki eşi, çocuğu gibi kişilerin menfaatlerinin gözetilmesi gerektiğinden bu sanıklar hakkında tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın ekonomik durumları nazara alınarak, gerekirse üst hadden para cezasına çevrilmesi gerektiği...”

Haberin Devamı

Hakim Öztürk, hapis cezasının para cezası verilmesi halinde “devletin kasasına para gireceğini” belirterek şöyle devam etti: “Cezanın adli para cezasına çevrilmesi durumunda hem hümanizm ilkesinin hayata geçirileceği, hem de belirli bir miktarda paranın devlet hazinesine girmesinin sağlanacağı, aksi durumda sanıkların cezaevinde geçirecekleri sürede hem devlet hazinesinden para harcanması gerektiği, hem de sanıkların yönetim kurulunda bulunduğu şirketin ekonomiye marjinal katkısının azalacağı...”

Haberin Devamı

ÜYE HAKİM: CEZA DAHA YÜKSEK OLMALI

Üye Hakim Çetin Emre Ermiş ise sanıklara “olası kastla öldürme” suçundan ceza verilmesi gerektiğini savunarak karşı oy kullandı. Hakim Ermiş, karşı oy yazısında, gerekçelerini şöyle sıraladı: “Sanıkların işletmede metan gazı olduğunu bilmelerine rağmen bunu gözardı ederek, göz ölçüm sistemini kurmayarak, uyarı aleti dahi almayarak, ocağa temiz hava akımı sağlamayarak, grizu riskini bildikleri halde önlem almayarak, işçilere eğitim vermeyerek meydana gelen sonucu kabullendikleri, defalarca uyarılmasına rağmen tehlikeli çalışma yöntemini sürdüren sanıkların kusurluluk düzeyinin taksiri aştığı, aksine ‘Olursa olsun’ düşüncesiyle hareket ettikleri...”

Haberin Devamı

SAVCI YİNE YARGITAY'A GİTTİ

Bursa Cumhuriyet Savcısı Ömer Akıncı da kararın yasaya aykırı olduğunu savunarak, temyiz dilekçesi verdi. Savcı Akıncı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2012 yılında ilk kararı bozarak, “olası kastla öldürme” suçundan ceza verilmesini istediğini, mahkemenin bunu kabul ettiğini hatırlattı. Mahkemenin, 19’ar yıl hapis cezası verilmesi gerektiğini belirten savcı kararın usul ve yasaya aykırı şekilde alındığını belirtti ve bozma istedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!