İnternet Andıcı gerçek bir belgedir

Güncelleme Tarihi:

İnternet Andıcı gerçek bir belgedir
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2011 00:00

Albay Dursun Çiçek, İrticayla Mücadele Eylem Planı davasının dünkü duruşmasında, “İnternet Andıcı gerçek bir belgedir. Islak İmza da gerçek olsa söylerdim. Sadece bir kağıt parçası, ama tutuklanmamıza yetiyor” dedi.

İRTİCAYLA Mücadele Eylem Planı davasının İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen 22’nci duruşmasında konuşan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, “İnternet Andıcı iddianamesi mahkeme tarafından kabul edildi. İnternet Andıcı gerçek bir belgedir. Islak İmza da gerçek olsa söylerdim. Belge değil, evrak değil, sadece bir kağıt parçası, ama tutuklanmamıza yetiyor” diye konuştu.

Oruç tutuyorum

Konuşmasına oruç tuttuğunu belirtip, ramazanın Türk dünyası ve insanlığa hayırlı olması dileğiyle başlayan Çiçek, orucun bir amacının da doğruluk ve dürüstlük değerlerini geliştirmek olduğunu söyledi. Çiçek, “Bu değerler yargı etikleri açısından da olması gereken niteliklerdir. Buradaki herkesin bunlara sahip olduğunu ve görevini buna göre yerine getirdiklerine inanmak istiyoruz. Akıl ve vicdana göre görev yapamıyorsanız ya vicdan azabı çekerseniz ya da geçen hafta ak saçlı genelkurmay başkanı örneğindeki gibi istifa edip görevi devredersiniz” dedi. Çiçek, Org. Işık Koşaner’in veda konuşmasını da okudu.

Paşalara teşekkür

“Hukuki süreçler işliyor” ifadesine artık kimsenin inanmadığını belirten Çiçek, özetle şunları söyledi: “Önce vatan ve görev anlayışı ile yıllardır ihmal ettikleri aileleriyle cezaevi şartlarında görüşmek zorunda kalan ve uzun süreli tutuklamalar ile mağdur edilen TSK mensupları, komutanlarının sine-i millete dönerek gösterdikleri fedakârlıklardan güç almışlardır. Demokratik hukuk devleti olan ülkemizde komutanlık yaptıklarının bilinci ile istifa ederek tarihe not düşen komutanlarımız, devlet adamı kimlikleri ile insan odaklı yönetim anlayışını benimseyen liderlik vasıflarını göstermişlerdir. Başta terör ile mücadele olmak üzere yıllardır emir komuta zinciri içinde omuz omuza görev yaptığımız komutanlarımızın istifa gerekçelerinde açıkladıkları güven ve desteklerine teşekkür ediyor, yeni yaşamlarında ailece sağlık ve esenlik diliyorum. 35 yıldır askerlik mesleğinin içindeyim. 16 aydır tutukluyum. Bu Türk milleti için bir kayıptır. 30 Ağustos’ta emekli olacağım. Şerefimle ordudan ayrılmak istiyorum. Kanser hastası anneme söz verdim. ‘Bayramda gelip elini öpeceğim’ dedim, siz de izin verirseniz.

Ardahan tayini

Bankacı eşim, tayinini Ankara’dan İstanbul’a istedi. Tayini Ardahan-Hanak’a çıktı. Bu durum ülkeyi yönetenlerde kin ve nefretin hâkim olduğunun göstergesidir. Birini cezaevine gönder, birini de Ardahan’a. Hak ve hukuk arıyorum. Sahte belge ve evrak nedeniyle 16 aydır tutukluyum.

Yalan söylüyorlar

Gizli tanıklar Efe ve Munzur yalan söylüyor. Mahkeme taleplerimi yerine getirmiyor. Taleplerimi reddedip suratımıza yumruğu vuruyorsunuz.”

Mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese de, “Biz kimsenin suratına yumruk vurmuyoruz. Herşey yasalara uygun olarak karar veriliyor” dedi. Emniyet’ten gelen yazıda, Çiçek’in 1 Ocak - 1 Haziran 2009 tarihleri arasında Erzincan’a gidip gitmediğine dair belgeye rastlanılmadığı belirtildi. Mahkeme, Dursun Çiçek, Serdar Öztürk ve Mehmet Deniz Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 12 Eylül’e erteledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!