178 hükümlü çocuktan bir dizi skandal iddia
Güncelleme Tarihi:
Oğuz DİŞLİ/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2006 00:00
Ankara Barosu Hukuki Yardım Çalışma Grubu’nun, Elmadağ Çocuk Tutukevi’nde tutuklu kalan 178 çocukla görüşerek hazırladığı rapor, çocukların insani olmayan pek çok muameleyle karşı karşıya kaldığını ortaya çıkardı.
ANKARA Barosu Hukuki Yardım Çalışma Grubu tarafından hazırlanan rapor, hükümlü çocuklara şiddet uygulandığını gösteriyor. Raporda şu ifadeler yer alıyor: Elmadağ Çocuk Tutukevi’nde bir çocuk, "Hastane ve adliyeye götürülürken bir görevli tarafından çokça dövüldüğünü" bildirmiştir. Bir başka çocuk da "koğuş görevlisinden dayak yediğini" söylemiştir. Bir başka ziyarette bir çocuk da, "koğuştaki diğer çocuklarla anlaşamadığını, arkadaşları ile kavga ettiğini" ifade etmiştir. Görüşmeci avukat tarafından da çocuğun boyun ve yanağında morluklar olduğu gözlemlenmiştir. Bu konuda, 27.10.2005 tarihli Elmadağ Çocuk Tutukevi Müdürlüğü ile gerçekleştirilen görüşmede müdürlük tarafından, "tutukevinde kesinlikle dayak olmadığı" belirtilmiştir.
YEMEKLERDE BOCEK
Tutuklu çocuklardan bazıları, "yemeklerin kötü yapıldığını, yemeklerin içinden tırnak ve böcek çıktığını, yemeklerin tutuklu çocuklar tarafından yapıldığını, bu nedenle de yemeklerin iyi olmadığını" bildirmişlerdir. Bu konuda Elmadağ Çocuk Tutukevi Müdürlüğü ile gerçekleştirilen görüşmede müdürlük, "Tek aşçılarının olduğunu ve çocukların ona yardım ettiğini, hafta sonları ve aşçının izinli olduğu günlerde çocukların yemek yaptığını, yemek listesinin kalori hesabına göre yapıldığını, yemekhanede çalışan çocuklara aşçılık sertifikası verdiklerini" ifade ettiler.
Çocuklarla yapılan görüşmelerde yalınayak veya terlikli oldukları gözlemlenmiştir. Bazı çocuklar, "Kıyafetlerinin olmadığını ve bu konuda kendilerine yardımcı olunmasını" istemişlerdir. Tutukevi Müdürlüğü ile yapılan görüşmede ise müdürlük, "Adalet Bakanlığı’ndan giyim yardımı yapılmadığını, gider kalemleri arasında giyime ilişkin bir gider kalemi bulunmadığını, yardım kuruluşlarınca daha önce giyim yardımı yapıldığını ancak şu anda ellerinde giyim eşyasının kalmadığını" ifade etmişlerdir.
İLAÇ ALAMIYORLAR
Bazı çocuklar, "devamlı kullandıkları ilaçların bitmiş olduğunu ve kendilerine ’ilaç yok’ denildiğini, doktor da olmadığı için ilaç alamadıklarını" söylemişlerdir. Bu konuda Tutukevi Müdürlüğü ile gerçekleştirilen görüşmede, "Kurum doktorlarının başka yere tayin olduğunu ve yerine henüz bir doktor atanmadığını, ihtiyaç halinde dışarıdan doktor getirildiğini ve gerekli durumlarda hasta çocukların hastaneye gönderildiğini, ayrıca haftada bir de doktorun rutin kontroller için geldiğini" ifade etmişlerdir.
Çocuklar, adliyeye getirilip, götürülürken kendilerine kelepçe takıldığını söylemişlerdir. Ziyaret sırasında adliyeden gelen çocukların kelepçeli oldukları da grubumuz tarafından gözlemlenmiştir. Bu konuda tutukevi ile gerçekleştirilen görüşmede, "Duruma müdahale edemeyecekleri, nakil işlemlerinin Jandarma Komutanlığı’nın inisiyatifinde olduğu" belirtilmiştir.
Kendine zarar verme eğilimi
Avukatlarla görüşen bazı çocuklar, "Psikolojik durumlarının kötü olduğunu" ifade etmişlerdir. Ayrıca bir çocuğun tutuklu bulunduğu dava dosyasında yer alan Sosyal İnceleme Raporu’nda "psikolojik durumunun iyi olmadığı, kendine zarar verme eğiliminde olduğu, hüküm giymesi durumunda intihar etme eğiliminde olduğu saptandı" denmektedir. Çocuk tutukevi müdürlüğü ise bu konuda, "psikologlarının bulunmadığını, çocuklarla sosyal hizmet uzmanının görüşme yaptığını, psikolog için bakanlığa başvuruda bulundukları" belirtilmiştir.
YEMEKLERDE BOCEK
Tutuklu çocuklardan bazıları, "yemeklerin kötü yapıldığını, yemeklerin içinden tırnak ve böcek çıktığını, yemeklerin tutuklu çocuklar tarafından yapıldığını, bu nedenle de yemeklerin iyi olmadığını" bildirmişlerdir. Bu konuda Elmadağ Çocuk Tutukevi Müdürlüğü ile gerçekleştirilen görüşmede müdürlük, "Tek aşçılarının olduğunu ve çocukların ona yardım ettiğini, hafta sonları ve aşçının izinli olduğu günlerde çocukların yemek yaptığını, yemek listesinin kalori hesabına göre yapıldığını, yemekhanede çalışan çocuklara aşçılık sertifikası verdiklerini" ifade ettiler.
Çocuklarla yapılan görüşmelerde yalınayak veya terlikli oldukları gözlemlenmiştir. Bazı çocuklar, "Kıyafetlerinin olmadığını ve bu konuda kendilerine yardımcı olunmasını" istemişlerdir. Tutukevi Müdürlüğü ile yapılan görüşmede ise müdürlük, "Adalet Bakanlığı’ndan giyim yardımı yapılmadığını, gider kalemleri arasında giyime ilişkin bir gider kalemi bulunmadığını, yardım kuruluşlarınca daha önce giyim yardımı yapıldığını ancak şu anda ellerinde giyim eşyasının kalmadığını" ifade etmişlerdir.
İLAÇ ALAMIYORLAR
Bazı çocuklar, "devamlı kullandıkları ilaçların bitmiş olduğunu ve kendilerine ’ilaç yok’ denildiğini, doktor da olmadığı için ilaç alamadıklarını" söylemişlerdir. Bu konuda Tutukevi Müdürlüğü ile gerçekleştirilen görüşmede, "Kurum doktorlarının başka yere tayin olduğunu ve yerine henüz bir doktor atanmadığını, ihtiyaç halinde dışarıdan doktor getirildiğini ve gerekli durumlarda hasta çocukların hastaneye gönderildiğini, ayrıca haftada bir de doktorun rutin kontroller için geldiğini" ifade etmişlerdir.
Çocuklar, adliyeye getirilip, götürülürken kendilerine kelepçe takıldığını söylemişlerdir. Ziyaret sırasında adliyeden gelen çocukların kelepçeli oldukları da grubumuz tarafından gözlemlenmiştir. Bu konuda tutukevi ile gerçekleştirilen görüşmede, "Duruma müdahale edemeyecekleri, nakil işlemlerinin Jandarma Komutanlığı’nın inisiyatifinde olduğu" belirtilmiştir.
Kendine zarar verme eğilimi
Avukatlarla görüşen bazı çocuklar, "Psikolojik durumlarının kötü olduğunu" ifade etmişlerdir. Ayrıca bir çocuğun tutuklu bulunduğu dava dosyasında yer alan Sosyal İnceleme Raporu’nda "psikolojik durumunun iyi olmadığı, kendine zarar verme eğiliminde olduğu, hüküm giymesi durumunda intihar etme eğiliminde olduğu saptandı" denmektedir. Çocuk tutukevi müdürlüğü ise bu konuda, "psikologlarının bulunmadığını, çocuklarla sosyal hizmet uzmanının görüşme yaptığını, psikolog için bakanlığa başvuruda bulundukları" belirtilmiştir.