Ustalık beyannamesi

Güncelleme Tarihi:

Ustalık beyannamesi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2011 00:00

Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP’nin Ergenekon davası sanığı adayları için, “Dışarıdan adam bulamayanlar Silivri’den aday gösteriyor” yorumunu yaptı.

Erdoğan, gazeteci Mustafa Balbay için fotoğrafından yapılmış maskeyle düzenlenen aday tanıtım toplantısını da, “Maskeli balo” diye niteledi. Erdoğan, “Ustalık dönemim” dediği ‘Türkiye Hazır, Hedef 2023’ başlıklı seçim beyannamesini açıkladığı, İngilizce ve Arapça simultane tercüme de yapılan dünkü basın toplantısında şunları söyledi:

Maskeleri indirilecek

“Dışarıda adam bulamayanlar şu anda Silivri’nin içinden aday gösteriyor. Siyaset eyvah ne hale geldi? Enteresandır, aday tanıtımında maskeli aday tanıtımı yapıyorlar. Bu da enteresan. Bu bir maskeli balo. Bu, muhalefet partisinin ne hale düştüğünün çok açık delilidir. Ama biz bunlara alıştık. İnanıyorum ki milletim 12 Haziran’da bunların maskelerini indirecektir.”

‘Savcıyım’ demedim

Erdoğan, Ergenekon davasına ilişkin muhalefet ile arasındaki ‘savcı-avukat’ tartışmasıyla ilgili de, “İkide bir anamuhalefet Partisi Genel Başkanı bir şey söylüyor benimle ilgili. O da şu; güya benim özellikle bir savcı olduğumdan bahsediyor. Hiçbir yerde bu ifadeyi kullanmış değilim. Doğru değil, doğru olmayan bir ifade. Benim kullandığım ifade şudur: Ben milletin avukatıyım. Hiçbir zaman o ifadeyi kullanmadım. Tam aksine anamuhalefetin başındakiler veya mensupları bu ifadeleri kullandılar” dedi. Seçim beyannamesi kitabında Kürt sorunu ve AB süreci geniş şekilde yer almasına rağmen, Erdoğan’ın konuşmasında her iki konuyu da kısaca geçmesi ise dikkat çekti.

Nezaketli kampanya

“Seçimde nezaketi elden bırakmayacağız. Nezaket, zarafet, karşılıklı saygı üzerine bir propaganda süreci yürüteceğiz. Biz, yalanlar, iftiralar, ithamlar, karalamalar üzerine bir kampanya değil, planlar, projeler, hedefler üzerine bir kampanya yürüteceğiz” diyen Erdoğan, “İleri demokrasi”, “Büyük ekonomi”, “Güçlü toplum”, “Yaşanabilir çevre ve marka şehirler” ile “Lider ülke” ana başlıklarından oluşan beyannamesi için şöyle konuştu: Bu beyanname, ‘dostlar alışverişte görsün’ niyetiyle, ya da vitrin düzenlemek, laf kalabalığı yapmak, orta sahada top çevirmek gayesiyle hazırlanmış bir beyanname de değildir. AK Parti’nin seçim beyannamesi, önceki tüm beyannamelerimiz gibi, son derece detaylı bir şekilde hazırlanmıştır. Hedefler net olarak konulmuş, bu hedeflere ne şekilde ve hangi takvimle ulaşılacağı net olarak ifade edilmiştir.

Popülizm yapmadık

Beyannamenin hazırlanmasında popülizmden büyük bir hassasiyetle sakınılmıştır. Beyannamemizde Kaf Dağı’nı asla göremeyeceksiniz. Bu beyannamede, ulaşılamaz hedeflere, ulaşılamaz hayallere, masalımsı vaatlere asla rastlamayacaksınız. AK Parti’nin seçim beyannamesi, hayal tacirliği yapmak, umut simsarlığı yapmak için değil, Türkiye’ye son derece güçlü, makul, mantıklı bir yol haritası çıkarmak için hazırlanmıştır. Biz, yapmayacağımızı, yapamayacağımızı vaat etmedik, bugün de vaat etmiyoruz. Biz, Türkiye’ye, Türkiye ekonomisine, taşıyamayacağı yükler yüklemedik, bugün de yüklemiyoruz. Biz hiç bir zaman hayal ticareti, umut simsarlığı yapmadık, popülizme tenezzül etmedik, bugün de, 12 Haziran seçimleri öncesinde de asla tevessül etmiyoruz.

Milletim yüz vermeyecek

Türkiye siyasetini, siyasetin güvenilirlik katsayısını içten içe kemiren popülizm anlayışı, milletimizden asla itibar görmeyecektir. İktidara gelebilmek, üç beş fazla oy alabilmek için, ilkeli siyaseti, dürüst siyaseti terk edenlere eminim ki milletim bu seçimlerde de teveccüh ve tenezzül etmeyecektir. İktidara gelebilmek için her yolu mubah görenlere, yalanı, iftirayı, istismarı meşru görenlere, bunun yanında, milletten değil, çetelerden, mafyadan, karanlık odaklardan güç devşirmeye çalışanlara milletim bu seçimlerde de eminim ki yüz vermeyecektir.
Bugün, seçim sandığı görününce, ölçüsüz ve sınırsız şekilde aklına her geleni vaadedenlerin geçmişte bu ülkeye ne kadar ağır bedeller ödettiğini, popülist vaatlerle ya da müdahalelerle iktidara gelenlerin hazineyi nasıl boşalttıklarını ve ülkeyi nasıl beş cente muhtaç hale getirdiklerini milletim unutmadı.

1’inci proje yeni anayasa

Demokratikleşmenin, uzun soluklu ve sabır isteyen bir süreç olduğunun bilincindeyiz. Demokratik standartların her an güncellendiği bir dünyada, demokratikleşme mücadelesi de çok daha kararlı, çok daha cesur şekilde, artık ileri demokrasi mücadelesi olarak kesintisiz şekilde devam edecektir. Beyannamemizin ve 2023 yol haritamızın en önemli ve bir numaralı projesi, ‘yeni anayasadır. Seçimlerin hemen ardından çalışmalarını başlatıyoruz. Türkiye’yi, vesayetten, müdahalelerden arındıracak, ülkenin ufkunu açacak, ekonomiyi, dış politikayı, demokrasi ve özgürlükleri destekleyecek bir anayasayı gündemimize alacağız. Yeni anayasa, demokratik ve katılımcı bir anlayışla hazırlanacak. Yeni anayasa, önümüzdeki seçimde oluşacak yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hazırlanacak. Yeni anayasa, yeterince kısa, öz, açık; insan odaklı ve özgürlükçü olacak.

Türkiye’de de ülkesine Fransızlar var

BAŞBAKAN Erdoğan, dün Memur-Sen’in Genel Kurulu’nda, “Tayyip Bey Sivas’ın ötesine nasıl geçilir görecek” diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na da yanıt vererek şunları söyledi: “AKPM’de verdiğim cevapların burada hazmedilmediğini gördüm. Türkiye’nin onuru, birilerinin oy hesaplarına kurban edilemeyecek kadar yüksektir. Biz diklenmeden dik durmanın ne olduğu da çok iyi biliriz. Strasbourg’da Türkiye’ye Fransız kalınmasını bir nebzeye kadar anlayabilirsiniz. Ama Türkiye’de kendi ülkesine, milletine Fransız kalanlar var. Bazıları Sivas’ın ötesine nihayet geçiyor. Ama eskiyi bilmedikleri için yeninin farkını bilmiyor. Çünkü 8 yıl öncesinin Güneydoğu’sunu, Doğu’sunu bilseler değişimi görecekler. Anadolu’ya, Trakya’ya hiç çıkmamışlar. Milletin arasına girip halini hatırını sormamışlar. Biz gücümüzü milletimizden alıyoruz. Hesabı da ona vereceğiz. Ama gücünü milletten değil çetelerden, mafyadan alanların kimlere hizmet ettiğini bedel ödedikleri şu anda o aday listelerinden açık ve net olarak görüyoruz. Kimsenin endişesi olmasın. Güzel bir deyim var. Eski hal muhal. Yani, eskiye dönüş asla olmayacak. Her zaman ileriye gidecek. Türkiye seçkinlerin, imtiyazcıların, çetelerin, mafyanın, hukuk dışı örgütlenmelerin egemen olduğu, siyasete yön verdiği bir ülke olamayacak. Buradan geriye gidiş olmayacak.

Halep oradaysa arşın da burada

BAŞBAKAN, seçim beyannamesinin orta sahada top çevirme beyannamesi olmadığını belirtti, “Net hedefler var. Bu hedeflere varacağımızın ispatı da 8.5 yıllık çalışmalarımız. Halep ordaysa arşın da burada. Her zaman söylerim, ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!