'Hayata Dönüş operasyonu' davası

Güncelleme Tarihi:

Hayata Dönüş operasyonu davası
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2011 15:17

Bayrampaşa Cezaevindeki “Hayata Dönüş Operasyonu” sırasında görev sınırlarını aşarak 12 kişinin ölümüne sebep oldukları, 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri öne sürülen dönemin 39 jandarma görevlisinin yargılanmasına devam ediliyor.

Haberin Devamı

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 10 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada, bazı müştekiler ve müdahiller ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, İstanbul Baro Başkanlığının davaya müdahil olma talebini reddetti.

Duruşmada savunmasını yapan tutuksuz sanıklardan Musa Tarhan, o dönemde 3 aylık asker olduğunu, bu sebeple cezaevinin içerisine sokulmadıklarını dile getirdi.

Tarhan, Elazığ Jandarma Komando Birliğinde görevli olduğunu, Elazığ'dan İstanbul'a getirildiğini, bir cezaevinde görev yaptığını, hangisi olduğunu bilmediğini belirterek, “İstanbul'da 2 gün kaldık. Jandarma Komutanlığında kaldım. Bölük komutanımın adını bilmiyorum. Tim komutanımın adını hatırlamıyorum. Bize herhangi bir eğitim verilmedi. Operasyon bittikten sonra Elazığ'a geri götürüldük. Silahlarımızı Elazığ'da bıraktık” diye konuştu.

Haberin Devamı

Tutuksuz sanık Orhan Durgut da olay sırasında Elazığ'da görevli olduğunu İstanbul'a geldiğinde bir kışlada kaldığını, kışlanın yerini bilmediğini söyleyerek, “2 gün kışlada bekledik. Ümraniye Cezaevine götürüldük. Benim görevli olduğum tim dışarıda güvenliği sağladı. Operasyon bittiğinde de kışlaya gelerek, Elazığ'a geri döndük. Cezaevinin içine girmedim” dedi.

Müdahil avukatlarından Oya Aslan'ın “Siz Elazığ'dan 3 bölük olarak mı geldiniz,silahlarınızı Elazığ'da mı bıraktınız?” şeklindeki sorusu üzerine Durgut, “Elazığ'dan kaç bölük geldiğimizi hatırlamıyorum. Olay yerine giderken silahımız yoktu. 4 gün boyunca dışarıda bekledik. Cezaevinin giriş kapısında görev yaptım” dedi.
Avukat Aslan'ın “2006 yılında jandarmada verdiğiniz ifadenizde neden cezaevinin koridorlarına girdiğinizi söylediniz” sorusu üzerine Durgut, “hatırlamıyorum” cevabını verdi.

Tutuksuz sanık Abdullah Pala da Elazığ'da Jandarma Komutanlığı Taburu'nda 3. Bölük'te görev yaptığını, bölüğün tamamının İstanbul'a geldiğini, Bayrampaşa Cezaevine gittiklerini belirtti.

Pala, şunları söyledi:
“Cezaevinin dış güvenliğinin korumakla görevliydik. Duvarın dış kısmındaydık. Robocop kıyafetleri giymiştik. Üzerimizde silah yoktu. Dışarıdan gelecek tepkilere karşı dış güvenliği sağladık. Cezaevinin içine hiç girmedik. İstanbul'da 3-4 gün kaldık. Görev bittiğinde Elazığ'a geri döndük. Bölük komutanımın adı Polat Mahuş'tu. Elazığ'da bana verilen silah G-3'tü. Silahlarımızı Elazığ'da bıraktık.”

Haberin Devamı

Avukat Severay Ballıkaya'nın “İntihar edenleri gördünüz mü? Daha önceki ifadenizde intihar edenleri gördüğünüzü söylemişsiniz” şeklindeki sorusu üzerine Pala, “Ben sadece duyumlarımı söylüyorum. Bir şey görmedim” dedi.

Tutuklu sanıklardan Murat Yılmaz, olay sırasında Elazığ Jandarma Komutanlığı 1. Bölük'te görevli olduğunu söyleyerek, “İstanbul'a geldiğimizde Hasdal'a yerleştik. Görevimiz dış güvenliği sağlamaktı. Silahımız yoktu. İstanbul'da 3 gün kaldık. Ağır yaralılar vardı. Biz yaralıların taşınmasına yardım ettik. Cezaevine girmedik. Bizim dışımızdaki özel birlikler içeriye girdi. Ben Ümraniye Cezaevinde görev yaptım” dedi.

Avukat Güçlü Sevimli'nin “Tutuklu hükümlülerin dışında ölen oldu mu?” sorusuna Yılmaz “Bilmiyorum” diye yanıt verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!