AP takibe aldı
Güncelleme Tarihi:
Zeynel LÜLE
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2011 00:00
‘Türkiye İçin 2010 İlerleme Raporu’, dün Avrupa Parlamentosu (AP) genel kurulunda onaylandı.
Yeşiller’in talebi üzerine rapora ‘Şık ve Şener ile polis ve yargının baskısı altındaki diğer gazetecilerin durumları yakından takip edilecek’ ifadesi eklendi. AP’nin davalar için heyet oluşturması bekleniyor.
AVRUPA Parlamentosu (AP), tutuklanan gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’a ilişkin davaları izlemek için bir heyet oluşturulmasını kararlaştırdı. AP, Hıristiyan Demokratlar Grubundan Ria Oomen-Ruijten’in kaleme aldığı ‘Türkiye İçin 2010 İlerleme Raporu’, dün genel kurulda onaylandı. Türkiye’ye yeni Anayasa çağrısı yapan rapora, ‘Yeşiller’ grubunun girişimi sonucu, ‘Şık ve Şener ile polis ve yargının baskısı altındaki diğer gazetecilerin durumları yakından takip edilecek’ ifadesi eklendi. Bu ifade, AP içinde önümüzdeki haftalarda Şener, Şık ve diğer gazetecilere ilişkin davaları izlemek üzere bir heyet oluşturulacağı anlamına geliyor. Rapora ayrıca, “Son tutuklamalar Ergenekon’a ilişkin davaların güvenilirliğinin kaybolmasına yol açıyor. Tam tersine demokrasiyi güçlendirmeli” ifadesi de eklendi. Bu ifadenin raporda yer almasını bizzat raportör Ria Oomen-Ruijten istedi. AP Başkanı Jerzy Buzek, Türkiye’den ifade özgürlüğü ve dini özgürlükler alanında karnesini iyileştirmesini istedi ve “Son gazeteci tutuklamalarından endişe duyduğunu” dile getirdi. Raporda, “Basın özgürlüğünün kötüleşmesinden dolayı kaygılıyız. Türk medyasında oto-sansür giderek artıyor. Hükümet basın özgürlüğü prensiplerine sadık olmalı. Bağımsız bir basın, demokratik bir toplum için kritik önemdedir. Yeni bir medya yasasına ihtiyaç var” denildi.
Güven kayboluyor
Raporda yer alan önemli unsurlar şunlar:
- Ergenekon ve Balyoz darbe planına ilişkin soruşturmalar, Türk demokrasinin ve yargının şeffaf, bağımsız ve güçlü bir şekilde işleyişini göstermeli. Tutukluluk sürelerinin uzunluğundan endişe ediyoruz. Bütün şüphelilere etkili yargısal garanti verilmeli. Bu soruşturmalarda halen bir gelişme sağlanamamasından kaygı duyuyoruz. Ahmet Şık ve Nedim Şener gibi tanınmış gazetecilerin tutuklanması, bu davalara olan güvenin kaybolmasına neden oluyor. Halbuki, tam tersine soruşturmalar demokrasiyi güçlendirmeli.
- Anayasal reformlar memnuniyet verici. Ancak Türkiye’yi çoğulcu demokrasiye dönüştürecek Anayasal reformlara ihtiyaç var.
- Sivil-asker ilişkilerindeki gelişmeyi takdir ediyoruz.
- Anayasal reformların siyasi partilerin kapatılmasını kapsamaması üzüntü verici.
- Yargı reformunu takdir ediyoruz. Bununla birlikte Türk yargı sistemi hala zamanında ve adil yargıya ilişkin yasal düzenlemeleri tam olarak uygulamaya koyamadı. Anayasal değişiklikler, yürütme ve yargı arasındaki güçler ayrılığına saygı ölçüsünde uygulanmalı.
- Hükümet muhalefeti, devletin modernleşmesi ve demokratikleşmesi sürecine dahil etmeli.
- Seçimlerde % 10 barajı kalkmalı.
- Demokratik açılım yeniden hız kazanmalı.
- Hükümetin Alevi ve Hıristiyan toplulukların da içinde bulunduğu toplumlarla diyaloğunu destekliyoruz. Ancak bu toplulukların tüzel kişiliklerine ilişkin yasal düzenlemelerde hala bir ilerleme olmaması hayal kırıklığına yol açıyor. Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını bekliyoruz.
- PKK terörünü kınıyoruz.
Raporda ayrıca, geniş Kıbrıs paragrafına yer verildi ve Türkiye’ye adadan ‘askerini çekmesi’ çağrısı yapıldı. Yeşillerin sunduğu, KKTC ve AB arasında doğrudan ticaretin başlatılmasına yönelik önergeler reddedildi. Rapor, müzakerelerin devamına destek verse de Türkiye’nin ‘AB üyeliğine’ vurgu yapan ifadeler rapora girmedi.
AVRUPA Parlamentosu (AP), tutuklanan gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’a ilişkin davaları izlemek için bir heyet oluşturulmasını kararlaştırdı. AP, Hıristiyan Demokratlar Grubundan Ria Oomen-Ruijten’in kaleme aldığı ‘Türkiye İçin 2010 İlerleme Raporu’, dün genel kurulda onaylandı. Türkiye’ye yeni Anayasa çağrısı yapan rapora, ‘Yeşiller’ grubunun girişimi sonucu, ‘Şık ve Şener ile polis ve yargının baskısı altındaki diğer gazetecilerin durumları yakından takip edilecek’ ifadesi eklendi. Bu ifade, AP içinde önümüzdeki haftalarda Şener, Şık ve diğer gazetecilere ilişkin davaları izlemek üzere bir heyet oluşturulacağı anlamına geliyor. Rapora ayrıca, “Son tutuklamalar Ergenekon’a ilişkin davaların güvenilirliğinin kaybolmasına yol açıyor. Tam tersine demokrasiyi güçlendirmeli” ifadesi de eklendi. Bu ifadenin raporda yer almasını bizzat raportör Ria Oomen-Ruijten istedi. AP Başkanı Jerzy Buzek, Türkiye’den ifade özgürlüğü ve dini özgürlükler alanında karnesini iyileştirmesini istedi ve “Son gazeteci tutuklamalarından endişe duyduğunu” dile getirdi. Raporda, “Basın özgürlüğünün kötüleşmesinden dolayı kaygılıyız. Türk medyasında oto-sansür giderek artıyor. Hükümet basın özgürlüğü prensiplerine sadık olmalı. Bağımsız bir basın, demokratik bir toplum için kritik önemdedir. Yeni bir medya yasasına ihtiyaç var” denildi.
Güven kayboluyor
Raporda yer alan önemli unsurlar şunlar:
- Ergenekon ve Balyoz darbe planına ilişkin soruşturmalar, Türk demokrasinin ve yargının şeffaf, bağımsız ve güçlü bir şekilde işleyişini göstermeli. Tutukluluk sürelerinin uzunluğundan endişe ediyoruz. Bütün şüphelilere etkili yargısal garanti verilmeli. Bu soruşturmalarda halen bir gelişme sağlanamamasından kaygı duyuyoruz. Ahmet Şık ve Nedim Şener gibi tanınmış gazetecilerin tutuklanması, bu davalara olan güvenin kaybolmasına neden oluyor. Halbuki, tam tersine soruşturmalar demokrasiyi güçlendirmeli.
- Anayasal reformlar memnuniyet verici. Ancak Türkiye’yi çoğulcu demokrasiye dönüştürecek Anayasal reformlara ihtiyaç var.
- Sivil-asker ilişkilerindeki gelişmeyi takdir ediyoruz.
- Anayasal reformların siyasi partilerin kapatılmasını kapsamaması üzüntü verici.
- Yargı reformunu takdir ediyoruz. Bununla birlikte Türk yargı sistemi hala zamanında ve adil yargıya ilişkin yasal düzenlemeleri tam olarak uygulamaya koyamadı. Anayasal değişiklikler, yürütme ve yargı arasındaki güçler ayrılığına saygı ölçüsünde uygulanmalı.
- Hükümet muhalefeti, devletin modernleşmesi ve demokratikleşmesi sürecine dahil etmeli.
- Seçimlerde % 10 barajı kalkmalı.
- Demokratik açılım yeniden hız kazanmalı.
- Hükümetin Alevi ve Hıristiyan toplulukların da içinde bulunduğu toplumlarla diyaloğunu destekliyoruz. Ancak bu toplulukların tüzel kişiliklerine ilişkin yasal düzenlemelerde hala bir ilerleme olmaması hayal kırıklığına yol açıyor. Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını bekliyoruz.
- PKK terörünü kınıyoruz.
Raporda ayrıca, geniş Kıbrıs paragrafına yer verildi ve Türkiye’ye adadan ‘askerini çekmesi’ çağrısı yapıldı. Yeşillerin sunduğu, KKTC ve AB arasında doğrudan ticaretin başlatılmasına yönelik önergeler reddedildi. Rapor, müzakerelerin devamına destek verse de Türkiye’nin ‘AB üyeliğine’ vurgu yapan ifadeler rapora girmedi.