Demirtaş: "Seçimde iki sandık olsun"

Güncelleme Tarihi:

Demirtaş: Seçimde iki sandık olsun
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2011 16:08

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, genel seçimlerde, biri seçim, diğeri de “demokratik özerklik ve anadilde eğitim istiyor musunuz?” sorusunun yöneltileceği referandum olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki seçmenin önüne iki sandık konulmasını önerdi.

Haberin Devamı

Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “son zamanlarda Ortadoğu'da dikta rejimler altında yönetilen halkların isyan ruhunun kabardığını” söyledi. Türkiye'nin, yaşanan bu gelişmelere karşı nasıl bir ilkesel tutum sergilediğinin önemli olduğuna işaret eden Demirtaş, “Hükümetin, dikta rejimlerine karşı ilk günden bu yana herhangi bir tavır koymadığını” ileri sürdü.

Demirtaş, “Çünkü AKP'nin yürüttüğü dış politika nedeniyle onlarla ilişkisi, 'tencere dibin kara benimki senden kara' ilişkisidir. Sayın Başbakan, geçmişteki bu ilişkiler nedeniyle Kaddafi'ye bir itirazda bulunamaz ama Kaddafi'nin koltuğu sallanır ve Obama telefon açarsa, kim tutar bizim Başbakanımızı” diye konuştu.
Türkiye'nin bir yandan seçime hazırlandığını, diğer yandan henüz çözülmeyen sorunları tartıştığını anlatan Demirtaş, bunların en önemlisinin Kürt sorunu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, NATO'nun en büyük ordusuna sahip olmasına rağmen sözleşmeli askerlik sisteminin getirilmek istenmesinin nedenini merak ettiklerini belirten Demirtaş, şunları kaydetti:
“Zaten Kürt sorunu çözülecekse, barış olacaksa, sınırda görev yapacak 150 bin kişilik orduya neden ihtiyaç duyuyorsunuz? AKP, kendi derin devletini yarattı, şimdi kendi özel ordusunu yaratıyor. Doğrudan Başbakan'ın emri altına girmiş özel birliklerden söz ediyoruz. Tansu Çiller döneminde bu yapıldı. Bu özel ordu, yine böyle bir amaç için mi kullanılacak merak ediyoruz. Kaddafi'nin de özel ordusu var, şu anda kendi halkını katlediyor. Böyle bir ordu mu yaratmak istiyor Sayın Başbakan, biz anlamak istiyoruz.”

CHP'NİN “SOSYAL YARDIM” PROJESİ”

Önümüzdeki dönemde 10 milyar dolara 116 yeni savaş uçağı alınacağı dile getiren Demirtaş, bunların alınma amacının da açıklanması gerektiğini söyledi. Demirtaş, “12 milyar liramız olsa aile sigortası oluşturacağız” diyen CHP'nin de sosyal demokrat bir parti olarak bu uçaklara harcanan parayı sormadığını ifade etti.

CHP'nin “sosyal yardım projesi”ni de eleştiren Demirtaş, “13 milyon insana sosyal yardım yapacağım' demek, bu 13 milyon insanın yoksulluktan çıkmayacağı, bunların yoksul olarak artık ilelebet kabul edildiği anlamına gelir. Hangi sosyal demokrat çözüm? Gerçek çözüm, bunlara kendi emeği ile üretebileceği istihdam koşullarını yaratmaktır” diye konuştu.

Çok sayıda üniversite mezununun işsiz olduğunu, öğrenciyken aldıkları kredileri ödeyemediklerini belirten Demirtaş, devletin ise bu durum karşısında “tefeci gibi” kredilerin peşine düştüğünü savundu. İşsiz kalan öğrencilere, “hükümete tazminat davası açın” çağrısında bulunduğunu belirten Demirtaş, “Rahat olsunlar. Sayın Başbakan tazminatlar konusunda çok rahat. Herkese karşı tazminat davası açma konusunda içi çok rahat” dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, basın özgürlüğü ihlalleri ile ilgili olarak, “Bizim dönemimizde tek bir örnek gösteremezsiniz” dediğini belirten Demirtaş, “Doğru, tek bir örnek değil, binlerce örnek gösterebiliriz. Bunlardan gerçekten haberi mi yok, bu kadar iyi niyetli mi, yoksa her ortama uyum sağlayan iyi bir oyuncu mu? Benim kişisel kanaatim Sayın Başbakan'ın iyi bir oyuncu olduğu yönündedir. Görüştüğü her kesimin nabzına göre şerbet veren, en iyi erkek oyuncu dalında ödülü hak eden gerçek bir oyuncudur kendisi” şeklinde konuştu.

AK Parti döneminde eşleri, yakınları ya da başka erkekler tarafından öldürülen kadın sayısının 4 bin 289'a ulaştığını anlatan Demirtaş, devletin, koruma isteyen kadınları koruyamadığını, bu katliama göz yumduğunu söyledi. Mardin'de, 12 yaşındaki N.Ç'nin, 33 kişinin cinsel istismarına uğramasına ilişkin davaya değinen Demirtaş, çıkan kararın, Türkiye'de herkesin vicdanını kanattığını ifade etti.

Demirtaş, domuz bağı ile 180 kişinin katliamının sorumlularının dışarıda olduğunu, ancak 12 yaşındaki çocuğa tecavüz edenlerin aldığı cezaların 3-4 yıl olduğunu kaydetti.

ERDOĞAN'IN TAZMİNAT DAVALARI

Başbakan Erdoğan'ın, manevi tazminat davalarını “gelir kapısı” haline getirdiğini ileri süren Demirtaş, Erdoğan'ın en son, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'den 30 bin lira tazminat kazandığını söyledi.

Erdoğan'ın bugüne kadar toplam 3 milyon liralık tazminat davası açtığını ve 500 bin lira tazminat aldığını öne süren Demirtaş, “Faizi ile birlikte hepsini almış. Parayı ödemeyene haciz, icra yapmış. Servet kazanmış bu işten. Hakaret var ise ve bu işten zenginleşme niyetin yoksa sembolik 1 liralık tazminat davaları neden açmıyorsun?

Sayın Başbakan'daki büyü nedir anlamadım. Davlar iki ayda bir duruşmada sonuçlanıyor, hızlı bir şekilde de bu gelir kapısını kaybetmemek için tazminat davası açmaya devam ediyor. Abdülhamit'ten bu yana, Abdülhamit'i geçen tek lider oldu, kutluyoruz kendisini. Kendi muhaliflerine karşı açtığı soruşturma ve dava sayısı ile istibdat döneminin paşasını, padişahını geçmiş durumda kendisi” diye konuştu.

“İKİ SANDIK KOYALIM”

21 Şubatın Dünya Anadil Günü olduğunu anlatan Demirtaş, “Türkiye'de Türkçe dışındaki bütün anadillerin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu” görüşünü savundu. Hükümetin bu konudaki politikasının “oyalama ve kandırma” politikası olduğunu iddia eden Demirtaş, şöyle devam eti:
“Buradan bir çağrı yapıyorum. 12 Haziranda seçim olacaksa Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusuna iki sandık koyalım. Biri seçim diğer referandum sandığı olsun. Referandumda soralım, 'demokratik özerklik ve anadilde eğitim istiyor musunuz, istemiyor musunuz?' Çıkacak sonucuna herkes razı olsun, biz kabul ediyoruz. Oradaki insanlar buna 'evet' diyorlarsa Anayasada gereğini yapalım, 'hayır' diyorlarsa biz de bundan ders çıkaralım. Yine AKP ve CHP asimilasyon konusunda gerçekten duyarlı ise buna Andımızı kaldırarak başlayalım. Her sabah çocuklara neden ırkçı yemin ettiriliyor?”

DEMİRTAŞ, KÜRTÇE KONUŞTU

Selahattin Demirtaş, 2 yıl önce eski DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün, yine böyle bir günde konuşmasının bir bölümünü Kürtçe yaptığını anımsatarak, kendisinin de konuşmasına Kürtçe devam edeceğini söyledi. Demirtaş'ın konuşmasını tamamlamasının ardından, konuşmanın Türkçe metni dağıtıldı. Sözkonusu metne göre, Ahmet Türk'ün Kürtçe konuşma yaptığı sırada televizyonun yayının hemen kesildiğini ve Türk hakkında dava açıldığını belirten Demirtaş, bu konuşmasında Meclis TV'nin yayını kesmediğini umut ettiğini belirtti.

Divan Başkanı ve BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, toplantının kapanışında, Meclis TV'nin, Demirtaş'ın konuşmasının ilk bölümünü kestiğini ancak daha sonra konuşmayı yayınlamaya devam ettiğini söyledi.

Grup toplantısına, kapatılan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve eski milletvekili Aysel Tuğluk da katıldı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!