Kemal Türkler davası düştü

Güncelleme Tarihi:

Kemal Türkler davası düştü
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2010 16:23

DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in öldürülmesine ilişkin Ünal Osmanağaoğlu'nun yargılandığı dava, zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle ortadan kaldırıldı.

Haberin Devamı

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, başka bir suçtan tutuklu  bulunan sanık Ünal Osmanağaoğlu ile Kemal Türkler'in eşi Hatice Sebahat Türkler,  kızları Yasemin Türkler Akpınar, Nilgün Soydan ile taraf avukatları hazır  bulundu. Duruşmaya, Türkler'in torunu Burç Akpınar da annesi ve teyzesi adına  müdahil avukatı olarak katıldı.

Duruşmada kararı açıklayan mahkeme heyeti, davanın zaman aşımı süresinin  dolduğunu belirterek, ortadan kaldırılmasına hükmettiklerini bildirdi.

Salonda dinleyici olarak bulunanlar karara tepki gösterirken, bir kişinin  de “Kemal Türkler aramızda yaşıyor” diye bağırdı.
Mahkeme heyeti başkanın isteği üzerine duruşma salonunu boşaltmaya  çalışan polisler ile dinleyiciler arasında kısa süreli arbede yaşandı.

KARAR TEPKİ

Haberin Devamı

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Kemal  Türkler'in öldürülmesine ilişkin davada verilen karara ilişkin, “Dava, kasıtlı  olarak zaman aşımına taşınmıştır” dedi.

Duruşmanın ardından gazetecilere  açıklama yapan Çelebi, DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in öldürülmesine  ilişkin Ünal Osmanağaoğlu'nun yargılandığı davanın, zaman aşımı süresi dolduğu  gerekçesiyle ortadan kaldırılması kararını değerlendirdi.

Çelebi, “Dava, kasıtlı olarak zaman aşımına taşınmıştır. Zaman aşımına  uğratılması, bu katilin katil kimliğini bizim açımızdan ortadan kaldırmıyor.  Hukuken de kalkmış değildir” diye konuştu.

Hukukçuların, bu sürecin devamına ilişkin her türlü itirazlarını gerek  Yargıtay sürecinde, gerekse uluslararası mahkeme nezdinde sonuna kadar devam  ettireceğini vurgulayan Çelebi, şöyle devam etti:
“Bir kez daha buradan ilan ediyorum. Kemal Türkler davası bizim  açımızdan katilleri belli olan davadır. Bu kararları verenler huzur içerisindeler  ise, rahat uyuyacaklarsa, ne kadar uyuyacaklarını kendi vicdanlarına bırakacağız.  Bizim açımızdan vicdani olarak aklanmış değildir. Bizim açımızdan hukuken  aklanmış değildir. Diğerleri beyhude çabalardır. Diğer kararlar bizim açımızdan  geçerliliği olan vicdani kararlar değildir.”

Kemal Türklerin kızı Nilgün Soydan ise, “Ünal Osman Ağaoğlu babamı öldüren katillerden biridir ben bunu gözlerimle gördüm. Dava şimdi zaman aşımına uğradığı için bu davanın ortadan kalkması gerektiği söyleniyor. Bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak AİHM’e giderek devleti şikayet etmekten üzülüyordum. Ama artık üzülmeyeceğim. Babam 30 yıl önce öldü ama hala ondan korkuyorlar” dedi.

Haberin Devamı

DAVANIN GEÇMİŞİ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, DİSK genel  başkanlarından Kemal Türkler'in, 22 Temmuz 1980 tarihinde evinin önünde  otomobiline binmek üzereyken Ünal Osmanağaoğlu ile arkadaşları Aydın Eryılmaz,  Abdülsamet Karakuş ve İsmet Koçak tarafından öldürüldüğü, koruma polisi Ali  Bilsev'in de yaralandığı ifade ediliyordu.

İddianamede, bu olaya ilişkin, Osmanağaoğlu'nun suç ortakları hakkında  Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde kamu davası açıldığı,  İstanbul ilinde sıkıyönetimin kalkması nedeniyle sanık hakkındaki dosyanın  ayrılarak, genel hükümler uyarınca suç yeri sorumluluk alanı olarak Bakırköy Ağır  Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği kaydediliyordu.

“Suçun, DGM'nin kuruluşu hakkındaki kanunun geçici 1. maddesi gereğince,  kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 1984'ten önce işlenmesi nedeniyle  Osmanağaoğlu'nun DGM'de yargılanmasının mümkün olmadığı” vurgulanan iddianamede,  sanığın, TCK'nın 149/2. maddesi uyarınca “ahaliyi ayaklandırarak birbirini  öldürmeye sebebiyet vermek” suçundan cezalandırılması talep ediliyordu.

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 14 Nisan 2003 tarihli  duruşmasında, sanık Osmanağaoğlu'nun beraatına karar verilmişti.
Dosyanın temyize gittiği Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Abdülsamet Karakuş,  Aydın Eryılmaz, Celal Adan, İsmet Koçak ve İsmail Aydın Esi'ye ait dava  dosyalarının akıbeti ve kesinleşip kesinleşmediği konusu dosya kapsamı ile  anlaşılamadığı gerekçesiyle bu hususun yeniden araştırılıp denetime olanak  verecek şekilde gerekli bilgi ve belgeler getirtilip dosya içine konulduktan  sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği  belirtilerek, eksik soruşturma gerekçesiyle kararı bozmuştu.

Bozma kararının ardından davayı tekrar görüşen Bakırköy 2. Ağır Ceza  Mahkemesi, hakkında Kemal Türkler'in öldürülmesi olayı ile biten suç nedeniyle  765 sayılı TCK'nın 149/2. maddesine muhalefet suçundan dava açılan sanık Ünal  Osmanağaoğlu'nun, “bu suçu işlediği hususunda mahkumiyetine yeterli ve kati  deliller bulunamadığı”ndan beraatına hükmetmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise “Kemal Türkler'in Merter'deki evinin önünde öldürülmesi eyleminde Ünal Osmanağaoğlu'nun eylem yerinin belirlenmesi, keşif  yapılması, planlama aşamasında görev alması ve olay sırasında silahla ateş  ederek, suça asli maddi fail olarak katıldığının anlaşıldığı”na işaret ederek,  Osmanağaoğlu hakkında verilen beraat kararını oy birliğiyle bozmuştu.

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yaptığı yargılamada, 30 Temmuz  2009 tarihinde beraat hükmünde direnme kararı aldı. Direnme kararını inceleyen  Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hükmün bozulmasına karar vermişti.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!