Sakarya'daki binaların deprem performansı belirlenecek

Güncelleme Tarihi:

Sakaryadaki binaların deprem performansı belirlenecek
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2010 14:25

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) ve Sakarya Büyükşehir Belediyesinin iş birliğiyle yürütülen “Sakarya'da Mevcut Yapıların Deprem Risklerinin Belirlenmesi ve İyileştirilmesi Projesi” kapsamında binaların deprem performanslarının belirlenmesi ve riskli binalara yönelik önlemlerin alınması hedefleniyor.

Projede, 1997 yılı öncesinde inşa edilen yapıların 2007 yılında çıkarılan deprem yönetmeliğine uygun hale getirilebilmesi için 400 ile 500 milyon liralık kaynak öngörülüyor.

SAÜ Rektör Yardımcısı ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Türkiye'nin dünyanın en önemli deprem kuşağı içinde yer aldığını, Sakarya'nın da ülke içinde önemli bir deprem bölgesinde bulunduğuna işaret etti.

Sakarya'da 15 ve 30 yıllık zaman aralığında büyük ve yıkıcı depremler olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Elmas, “Bu, dünyada ender görülen bir durumdur. Bir betonarme yapının ömrünün 60 ile 70 yıl olduğunu düşünürseniz o yapının Sakarya'da üç kere büyük bir depremle karşılaşma riski vardır” dedi.

1997 yılından önce inşa edilmiş yapıların tek tek elden geçirilmesi gerektiğine dikkati çeken Elmas, 1999 yılında yaşanan depremin ardından üniversite olarak aynı uyarıyı yaptıklarını fakat bu konuda yol alamadıklarını ifade etti.

Sorunun çözümü için üniversite ve belediye olarak büyük bir proje başlattıklarını kaydeden Elmas, “Projenin birinci ayağı Sakarya'da bulunan, özellikle çok katlı yapıların tek tek elden geçirilmesidir. Adapazarı'ndaki yapıları riskli, az riskli ve yıkılması gereken binalar olmak üzere üç kategoriye ayıracağız. Bundan sonraki adımda ise kredi kaynaklarına müracaat ve kentsel dönüşümü devreye sokarak
Adapazarı'nın bu sorununu önümüzdeki 3-4 yıllık periyotta çözmesini sağlayacağız. Bu, artık bizim için kaçınılmaz bir işlem olmaktadır” diye konuştu.

Depremin üzerinden 10 yıl geçtiğini, yeni bir deprem periyoduna doğru gidildiğini ifade eden Elmas, deprem yönetmeliğine göre inşa edilen binaların sorun oluşturmadığını, yönetmelik öncesinde yapılan binalar üzerinde yoğunlaşılması gerektiğini bildirdi.

TÜRKİYE'DE BİLİNÇLENME YÖNÜNDEN SORUN YOK”

Çok katlı binaların deprem performansının belirlenmesi için belirli bir süreye ihtiyaç olduğunu belirten Elmas, “Büyük bir grup bu projenin ilk adımını atacak. İkinci adım da kredilendirme ve kentsel dönüşüm. Bu projeyi hayata geçirmeyip yeni bir deprem yaşadığımızda 1999 yılındaki aynı manzaralarla karşılaşırız. Bu sonuç kaçınılmazdır” dedi.

1999 yılında yaşanan depremden önemli dersler alındığını, gerekli yasa ve yönetmeliklerin çıkarıldığını ifade eden Elmas, şöyle konuştu:
“Türkiye'de bilinçlenme yönünden sorun yok ama bu bilincin harekete geçirilmesi açısından sorun var. İstanbul'da kentsel dönüşüm birkaç yıldır uygulanıyor, bu aslında en sağlıklı çözüm. Herkesin aslında işine gelebilecek ve yararına olacak bir iş. Mal sahiplerine ve ilgililere mantıklı anlatılamaması sorun oluşturuyor. Depremin ardından 2 bin liraya inen daireler şu anda 100 bin lira. Çok ilginç bir şey. Değişen nedir? Depremin getirdiği psikoloji. Ters işliyor... Depremden uzaklaştıkça güvenlik azalmakta, risk artmakta ama insanların unutması nedeniyle bilinç de azalmaktadır. Bu projeyi insanları korkutarak değil çözüm sunarak yapmak istiyoruz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!