Kız lisesinde mobbing davası

Güncelleme Tarihi:

Kız lisesinde mobbing davası
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2010 00:00

Türkçe karşılığı “işyerinde yıldırma” olan mobbing suçundan ilk kamu davası açıldı.

Haberin Devamı

Beşiktaş Rüştü Akın Kız Meslek Lisesi Müdürü Nurşen Demirkaya Aygün ile yardımcıları Fisun Kaplan ve Mustafa Bayrak hakkında, kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanarak aynı okuldan iki öğretmenin psikolojisini kasten bozdukları iddiasıyla dava açıldı.

SARIYER’deki bir okula, istemleri dışında tayin edilen biyoloji öğretmeni Sabit Doğan ile Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Hülya Öztürk, İdare Mahkemesi’nde açtıkları davayı kazanarak okullarına geri döndüler. Şikayetçi öğretmenlerin avukatı, sanık amirlerin, yıldırmak suretiyle ağır acı ve ıstırap vererek işkence suçu işlediklerini öne sürmüş, Adli Tıp ve bilirkişi raporlarını savcılığa sunmuştu. Avrupa’da suç olarak ceza mevzuatına giren mobbing, bu isimle TCK’da yaptırıma bağlanmış değil. Mobbing şikayeti, bu ilk iddianamede “mağdura manevi baskı uygulanarak psikolojisinin ve sinir sisteminin bozulması, vücut bütünlüğüne kasten saldırı” olarak değerlendirildi ve mevzuata girmiş oldu.

Poposuna şaplak attı

Dokuz yıllık Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Hülya Öztürk, 4 yıl önce tayin olduğu Beşiktaş Rüştü Akın Kız Meslek Lisesi’nde, müdür Nurşen Demirkaya Aygün’ün yıldırma hareketleri nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu belirterek Adli Tıp’a başvurdu. Öztürk, şikayetinde, panik atak hastalığıyla alay edildiğini, müdürün, aralarının iyi olduğu bir gün poposuna şaplak attığını, etek giydiği gün bacaklarına bakıp “Ne güzel olmuşsun” diyerek müstehcen şakalar yaptığını anlattı.

Öğrencileri kışkırttılar

Biyoloji öğretmeni Sabit Doğan da benzer davranışlar nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu belirterek, Adli Tıp’a başvurdu. Doğan, idarenin öğretmenler üzerinde baskı kurması üzerine odasına gittiği müdür Aygün tarafından kovulduğunu, öğrencilerin kendisine karşı kışkırtıldığını, kendine ait fincanın çöpe atıldığını, her ay savunma istendiğini, müdürün kendisine, “Sabit sen batıyorsun ama merak etme ben senin batmana yardımcı olacağım” diyerek tehdit ettiğini anlattı. Doğan, sürekli uykudan uyanma, kabus görme, sürekli tedirginlik ve korku şikayetlerini de aktardı.

Anksiyeteli uyum bozukluğu

İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevki Sözen’in verdiği bilirkişi raporunda, her iki şikayetçiye, “anksiyeteli uyum bozukluğu” teşhisi konuldu. Algılama yeteneklerinin basit tıbbi müdahaleyle düzelemeyecek derecede bozulduğu, saptanan ruhsal travma bulgularının her iki şikayetçinin anlattığı öykülerle uyumlu olduğu vurgulandı.

Manevi baskı uygulandı

Hazırlanan iddianamede, “İki müştekinin sanıklar tarafından mevzuata aykırı olarak kapasitelerinin üzerinde iş verilerek yanlış yapmaya yönlendirildikleri, kendilerine karşı küçük düşürmeye, sindirmeye yönelik davranışlar sergilendiği, sık sık disiplin soruşturmalarına maruz bırakıldıkları, cezalar verilerek manevi baskı uygulandığı, psikolojilerinin bozulmasına, sinir sistemlerinde olumsuz değişikliklerin meydana gelmesine, algılama yeteneklerinin bozulmasına sebebiyet verdikleri anlaşılmıştır” denildi. Okul müdürü ve iki yardımcısının 1-3 yıl hapsi istendi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!