Güncelleme Tarihi:
''En büyük tehlike toplumsal ahlakı erozyona uğratmaktır. Bu milleti toplumsal ahlak hayatta tutar. Şimdi bunu normalmiş gibi göstermek çabası var. Böylece mağduru oynama çabası var. Biz eşlerine ihanet edenleri mağdur olarak göremeyiz.''
Bu sözler Baykal'ın yeniden genel başkan olması halinde ne kadar zor durumda kalacağının en önemli işaret fişeğidir. Deniz Baykal'ı döndürmek için 'aday olan komplonun parçasıdır' gibi bir psikolojik baskı yaratanları ciddi şekilde zor durumda bırakmıştır.
Çok açık bir şekilde anlaşılıyor ki, Baykal'ın bu olaydan sonra seçim meydanlarına çıkması, iktidarla düelloya girişmesi mümkün görünmüyor. Belli ki siyasi
arenada zırhı düşmüş bir şövalye olarak algılanacaktır.
Aslında Erdoğan'ın yaptığı bu açıklamayı, Baykal'ın "kaset komplosunu" iktidarın hazırladığı yolundaki iddiaları tetiklemiştir...
Erdoğan'ın mağduriyet ile ilgili sözüne gelince;
Bir süredir CHP içinde kaset olayıyla ilgili olarak ''bir mağduriyet stratejisi'' uygulanıyordu. Bu stratejinin temel kavramı ise 'komplo' idi.
CHP sözcüleri sürekli olarak ''Baykal'a komplo yapıldı'' diyerek bu mağduriyetin gücünü arttırıyordu.
Erdoğan da bunu görmüş olacak ki özellikle mağduriyet kavramının altını çizerek 'toplumsal ahlakı erozyona uğratma çabası'nı vurguladı. Böylece ''Ortada bir mağduriyet yok. Eşlere ihanet var'' mesajını vermiş oldu.
Erdoğan'ın bu keskin mesajı CHP içinde çok önemli etkiler yapacaktır.
En azından stratejik olarak Baykal'ı geri döndürmek isteyenlerin eli zayıflamıştır.
Bu durumda gerek referandum, gerekse seçim döneminde meydanlarda, televizyon ekranlarında yaşanacak siyasi mücadelede Baykal'ın ne çeşit bir zorlukla karşı karşıya kalacağı da değerlendirilecektir.
Sonuç olarak CHP'nin 'maÄŸduriyet stratejisi'ni ErdoÄŸan ''EÅŸlerine ihanet edenleri biz maÄŸdur olarak göremeyiz'' diyerek kesmiÅŸ oldu.       Â
Bu sözler aynı zamanda Baykal'ın dönüş yoluna konulmuÅŸ çok etkili bir barikattır.  Â
İŞTE BAŞBAKAN'IN O AÇIKLAMALARI / WEB TV
Â
Â