Özel bir durum

Güncelleme Tarihi:

Özel bir durum
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2010 00:00

3’üncü Ordu Komutanı, “Ergenekon Terör Örgütü’nün Erzincan yapılanmasının yöneticisi olarak suçlanmaktadır.

Haberin Devamı

Bu çok ağır ve ciddi bir suçlamadır. Çok özel bir durum yaratmaktadır. Suçlanan ordu komutanı Genelkurmay Başkanı olarak bana ve Kara Kuvvetleri Komutanı’na karşı sorumlu ve bağlı olan en üst seviyedeki bir komutandır.

GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner Hürriyet’e Erzincan dosyasını açtı. Başbuğ ve Koşaner, 3’üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in isminin bir numaralı şüpheli olarak geçtiği iddianamede yer alan suçlamalara iki açıdan karşı çıktı: “Tamamen gizli tanık ifadelerine dayanıldı ve askeri yetkililere bilgi verilmedi, bilgi istenmedi.” İki komutan Hürriyet’e bu çerçevede bilgi aktardı, “Biz gerçekleri anlatıyoruz, gerçeğin arkasındayız, bu nedenle Saldıray Berk’in arkasındayız” mesajını verdi.

Koşaner’le birlikte

Orgeneral Başbuğ’un çalışma ofisinde yapılan görüşmeye Kara Kuvvetleri Komutanı Koşaner’in yanı sıra Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu da katıldı. Orgeneral Başbuğ, Erzincan olaylarında gelinen noktayı şöyle özetledi: “Savcılık tarafından hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından da kabul edilmiştir. Dolayısıyla soruşturma safhası tamamlanmış, kovuşturma safhası başlamıştır.” Genelkurmay Başkanı’na yöneltilen soru ve yanıtları şöyle:

Ciddi suçlama

- Erzincan olayları ile ilgili iddianameyi sormak istiyorum önce...
Bu iddianame ile 9 askeri personel suçlanmaktadır. 9 personelin 6’sı ise tutukludur. Elbette bütün rütbe ve görevlerde bulunan personelin durumu bizim için önemlidir.

- Erzincan İl Alay Komutanı da tutuklular arasında.

Evet, ayrıca burada bir de çok özel bir durum vardır. Bu iddianame ile görevde bulunan bir ordu komutanı da suçlanmaktadır.

- Ordu Komutanı için Ergenekon iddiası var.

Haberin Devamı

3’üncü Ordu Komutanı, “Ergenekon Terör Örgütü’nün Erzincan yapılanmasının yöneticisi olarak suçlanmaktadır. Bu çok ağır ve ciddi suçlamadır. Çok özel bir durum yaratmaktadır. Suçlanan Ordu Komutanı, Genelkurmay Başkanı olarak bana ve Kara Kuvvetleri Komutanı’na karşı sorumlu ve bağlı olan en üst seviyedeki bir komutandır.

Paylaşılmadı

- Peki sizde bu iddialarla ilgili herhangi bir bilgi var mı?

Bu olayın gelişme sürecinde, sorumluluklarımız kapsamında; çeşitli defalar, ilgili makamlarla yapılan görüşmelerde, bu konuya ilişkin bize intikal etmemiş, bilmediğimiz bazı bilgiler var ise bunların bizimle de paylaşılmasının uygun olacağı ifade edilmiştir. Bize bu kapsamda intikal eden bilgi olmamıştır.

- Ordu Komutanıyla görüştüğünüz biliniyor, kendisine de sordunuz mu?

Ordu Komutanı ile yaptığımız görüşmelerde de, konuya ilişkin olarak kendisinin de görüşleri sorulmuştur. Ordu Komutanı çeşitli defalar bizlere iddia edilen olaylarla hiçbir ilgisinin bulunmadığını ifade etmiştir.

(Başbuğ, Işık Koşaner’e dönerek soruyor:

- Hiçbir tereddüt var mı?

- Hayır yok.)

Sorumluyuz

Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Erzincan ile ilgili değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı:

“Şimdi bu durumda Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı olarak bizim sorumluluklarımız var. 3’üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’e karşı olan özel sorumluluklarımız var. Astlarımızın karşı karşıya kaldığı sorunlarla yakınen ilgilenmek mecburiyetindeyiz. TSK iç hizmet yasasında var bu görev, gerekirse aile sorunlarıyla bile ilgileniriz. Ayrıca Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı olarak konuya ilişkin sorumluluklarımız söz konusu.”

TSK’da farkları tartışmak değil düşünmek bile tehlikeli

TSK milli ordudur. TSK’nın yapısına baktığınız zaman Edirne’den Hakkâri’ye kadar vatanın her köşesinden TSK’ya gelen general, amiral, subay, astsubay, uzman çavuş, er ve erbaş ile sivil memurları görürsünüz. Bizim için Türk milletinin bütün bireyleri, hiçbir fark gözetilmeksizin, etnik köken, mezhep farklılığı gibi, çok değerlidir ve eşittir. Bizim ordu yapımızın sağlam oluşunun, milli ordu oluşumuzun temel nedeni de budur. TSK personelinin etnik farklılıkları ve mezhep farklılıkları üzerinde bırakın tartışılmasını, düşünülmesini bile çok tehlikeli ve zararlı buluruz. Bunu yapanların da farklı niyetli, art niyetli, kötü niyetli olduğunu düşünmekteyiz. Buna da müsaade edemeyiz.

Org. Berk’e yöneltilen suçlama

ORG. Saldıray Berk, Erzincan Ergenekon soruşturması kapsamında iki kez Erzurum Cumhuriyet Savcılığına davet edildi ancak, ifade vermeye gitmedi. İfade alınamamasına rağmen Org. Berk, hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede, ‘silahlı örgüt yöneticisi olmak’ suçlamasıyla bir numaralı şüpheli olarak yer aldı.

Önyargıyla yazanı onurlandırmam

3’üncü Ordu Komutanı’na yönelik suçlamalar, esas itibarıyla bir gizli tanığın ifadesine dayanmaktadır. Bu konuya, özellikle 3’üncü Ordu Komutanı’nın durumuna ilişkin yazı yazanlar ve görüş ileri sürenlerin öncelikle iddianamede 3’üncü Ordu Komutanı’na ilişkin yer alan bölümü, ki esas itibarıyla bir sayfadır, okumalarını öneririm. Yeri gelmişken şunu da ifade edeyim. Önyargıya dayanmayan ve doğru bilgilere dayanarak yazan ve konuşan herkese saygı duyarım. Bugüne kadar, önyargılı ve doğru bilgiye dayanmadan yazan ve konuşan hiçbir kimseyi kişisel olarak muhatap almadım, bundan sonra da muhatap olarak o kişileri de onurlandırmak istemem. Ayrıca her yazanın ve söyleyenin, yazan veya söyleyen kişinin, kendi karakter yapısını, bilgisini ve seviyesini gösterdiğine de inanıyorum.

YARIN: BALYOZ PLANI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!