14 barodan operasyon tepkisi
Güncelleme Tarihi:
Cem EMİR/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2011 16:36
ŞIRNAK’ta çıkan çatışmada 12 PKK’lı teröristin öldürülmesinden sonra artan tansiyon üzerine bölgedeki 14 baro Diyarbakır’da ortak açıklama yaptı.
Barolar adına konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar, seçimler öncesindeki operasyonların Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun barışçıl çözümünde önemli bir engel olduğunu söyledi.
Bölgede tansiyonu artıran son gelişmeler üzerine Diyarbakır’da toplanan Diyarbakır, Batman, Tunceli, Ağrı, Bitlis, Bingöl, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van barolarının başkanları ortak açıklama yaptı. Barolar adına konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar, 12 Haziran’dan sonra yapılacak olan yeni anayasanın Kürtlerin anadilde eğitimi, kimlik, Alevi ve başörtüsü sorunlarına cevap vermesi gerektiğini söyledi. Aktar, "Kürt meselesinin asayiş ve güvenlik meselesi olmadığı, sorunun öncelikle kimlik sorunu olduğu, bundan ötürü siyasal, kültürel, sosyal birçok unsuru içinde barındırdığı görülmektedir. Sorunu sadece güvenlik eksenli olarak algılayan anlayışın geliştirdiği dil, toplumu ayrıştırmakta ve kamplaşmalara neden olmaktadır. Kürt sorunun çözümü ve yeni anayasa ile ilgili tüm beklentilerin, umutların yitirilmemesi için silahların susması gerekir. Türkiye’nin demokratik ve özgürlükçü bir anayasa umuduyla hazırlandığı seçimler öncesinde yaşanan operasyonlar da, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun barışçıl çözümünde önemli bir engeldir" dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar, normal zamanda yapılmayan operasyonların seçim arifesinde yapılmasının kaygı verici olduğunu öne sürerek, "Bölgemizde ve ülke genelinde tansiyonun düşürülmesi, operasyonların ve şiddetin durması için itidal çağrısında bulunuyoruz. Siyasi partilere, bağımsız adaylara, temsilcilerine yönelik her türlü yıldırma ve engelleme faaliyetini; insanlar için temel bir hak olan seçme ve seçilme haklarına yönelik girişim olarak değerlendiriyoruz. Bölgede kimi derneklere yönelik yapılan provokasyon amaçlı olduğunu düşündüğümüz taşlı eylemlerin doğurabileceği kardeş kavgasına ve olası hukuk dışı derin yapıların bu yaraları kaşımasının, bölgede yaratabileceği travmaya dikkat çekiyoruz. Çok sesliliğe, örgütlenme hakkına saygı gösterilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Gazetecilerin, ’Operasyonlar hükümetin bilgisi dahilinde mi gelişiyor?’ sorusu üzerine Aktar, "Hükümetin bilgisi dışında operasyonlar yapılıyorsa bu çok vahim bir durumdur. Ama bizce operasyonlar hükümetin bilgisi dahilindedir" yanıtını verdi.
Bölgede tansiyonu artıran son gelişmeler üzerine Diyarbakır’da toplanan Diyarbakır, Batman, Tunceli, Ağrı, Bitlis, Bingöl, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van barolarının başkanları ortak açıklama yaptı. Barolar adına konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar, 12 Haziran’dan sonra yapılacak olan yeni anayasanın Kürtlerin anadilde eğitimi, kimlik, Alevi ve başörtüsü sorunlarına cevap vermesi gerektiğini söyledi. Aktar, "Kürt meselesinin asayiş ve güvenlik meselesi olmadığı, sorunun öncelikle kimlik sorunu olduğu, bundan ötürü siyasal, kültürel, sosyal birçok unsuru içinde barındırdığı görülmektedir. Sorunu sadece güvenlik eksenli olarak algılayan anlayışın geliştirdiği dil, toplumu ayrıştırmakta ve kamplaşmalara neden olmaktadır. Kürt sorunun çözümü ve yeni anayasa ile ilgili tüm beklentilerin, umutların yitirilmemesi için silahların susması gerekir. Türkiye’nin demokratik ve özgürlükçü bir anayasa umuduyla hazırlandığı seçimler öncesinde yaşanan operasyonlar da, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun barışçıl çözümünde önemli bir engeldir" dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar, normal zamanda yapılmayan operasyonların seçim arifesinde yapılmasının kaygı verici olduğunu öne sürerek, "Bölgemizde ve ülke genelinde tansiyonun düşürülmesi, operasyonların ve şiddetin durması için itidal çağrısında bulunuyoruz. Siyasi partilere, bağımsız adaylara, temsilcilerine yönelik her türlü yıldırma ve engelleme faaliyetini; insanlar için temel bir hak olan seçme ve seçilme haklarına yönelik girişim olarak değerlendiriyoruz. Bölgede kimi derneklere yönelik yapılan provokasyon amaçlı olduğunu düşündüğümüz taşlı eylemlerin doğurabileceği kardeş kavgasına ve olası hukuk dışı derin yapıların bu yaraları kaşımasının, bölgede yaratabileceği travmaya dikkat çekiyoruz. Çok sesliliğe, örgütlenme hakkına saygı gösterilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Gazetecilerin, ’Operasyonlar hükümetin bilgisi dahilinde mi gelişiyor?’ sorusu üzerine Aktar, "Hükümetin bilgisi dışında operasyonlar yapılıyorsa bu çok vahim bir durumdur. Ama bizce operasyonlar hükümetin bilgisi dahilindedir" yanıtını verdi.