Başbakan Erdoğan Şeb-İ Arus töreninde

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Erdoğan Şeb-İ Arus töreninde
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2009 11:27

Konya’da Mevlana'nın 736. Vuslat Yıl Dönümü nedeniyle Şeb-i Arus töreni düzenlendi. Törene uzun zamandır yan yana gelmeyen ve grup toplantılarında, Meclis’te, açılım sürecinde sürekli tartışan Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Baykal da katıldı. Törene ilk olarak Başbakan Erdoğan geldi. Yanındaki sandalyenin boş olduğunu fark eden Erdoğan, sandalyenin üzerindeki isme dikkatlice baktı. Daha sonra CHP lideri Baykal geldi ve Erdoğan’la tokalaşarak, Erdoğan’ın iki sıra sağındaki sandalyeye oturdu.

Haberin Devamı

ŞEB-İ ARUS TÖRENİNDEN FOTOĞRAFLAR

 

7 Aralık'ta başlayan etkinliklerin son gününde akşam gerçekleştirilenŞeb-i Arus törenine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı DenizBaykal, Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi Haris Slajdziç, Devlet BakanıBaşmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm BakanıErtuğrul Günay, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Milli Eğitim Bakanı NimetÇubukçu, çok sayıda ülkenin Ankara büyükelçileri ile yerli, yabancı turistlerkatıldı.
 
BAYKAL KIZI İLE BİRLİKTE GELDİ


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, kızıl Aslı Baykal, CHP Genel Başkan Yardımıcı Yılmaz Ateş, MYK üyesi Rıza Yalçınkaya ile birlikte özel uçakla Konya’ya geldi. Ardından Şeb-i Arus töreninin yapıldığı Mevlana Kültür Merkezi’ne geçti.

Haberin Devamı


Mevlana Kültür Merkezi’ne sonradan gelen Deniz Baykal, önce protoklde oturan Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Sldazic ile ardından da Başbakan Erdoğan ile tokalaştı ve protokolde ayrılan yeri olan Sladziç’in yanına oturdu.


Şeb-i Arus Töreni, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın konuşması ile başladı. Günay, Mevlana felsefesinin önemini anlattı.


İSLAMİYETİ İDEOLOJİLEŞTİRMEK İSTEYENLER KARŞILARINDA MEVLANA'YI GÖRDÜ


CHP Lideri Deniz Baykal, “Mevlana’nın İslamiyeti, insan, sevgi ve hoşgörü temelinde yansıtan anlayışı, insanımızın akıl, gönül ve inanç dünyasını büyük ölçüde şekillendirmiştir. İslamiyeti şiddetle, terörle karalamak isteyenler, ya da islamiyeti baskıcı bir siyasi ideoloji haline dönüştürmek isteyenler karşılarında en sağlam kaynak olarak Mevlana’nın sevgi ve hoşgörü temelindeki tasavvufi ve hümanist islam anlayışı ile karşılaşırlar” dedi.

TÜRKİYE HALKINA TÜRK MİLLETİ DENİLİR


CHP Lideri Baykal, etnik ayrımcılığa da değindi. Baykal, şunları söyledi:


“Tarihte Kerbala’nın yaşandığı, son dönemde bir milyondan fazla insan Irka’ta hayatını kaybetti. Filstin’de, Lübnan’da faciların yaşandığı bir coğrafyadayız. Böyle bir coğrafyada, barışımızı, kardeşliğimizi ve huzurumuzu koruyabilmemizin iki temel taşı vardır. Bunlardan birincisi din ve inanç anlayışımızın Mevlana’nın söylediği gibi sevgi ve hoşgörü temelinde geliştirilmesidir. Bir diğeri ise siyaset anlayışımızın etnik ayrıştırma ve çatıştırma zemininden çıkarılıp, Türk milleti temelinde açıklığa kavuşturulmasıdır. Milli kimliği, etnik kimliğe indirgeyip, milleti yok saymaktan vazgeçmeliyiz. Atatürk’ün işaret ettiği gibi ‘Diyarbakırlısı, Adanalısı, Trabzonlusu, Trakyalısı aynı cevherin damarlayız’ diyerek Türkiye Cumhuriyetini kuran, Türkiye halkına, Türk milleti denilir, diyebilmeliyiz. Etnik kimliği ne olursa olsun, her kişinin Kürt, Arap, Çerkez ayırmadan, Türk milletinin birer eşit parçası olduğunu söyleyebilmeliyiz. Milleti yok sayarak Türk milletinin içinde yeni bir millet çıkartılmasını teşvik etmemeliyiz. Mevlana ne diyor. ‘Düşman gibi görünüyorsam da, düşman değilim. Farsça söylüyorum ama aslım Türk’tür.’ Daha önce bu topraklarda yaşayan Mevlana 8 asır önce nasıl Türk olduğunu söylediyse, biz de bugün Türk milleti kimliğimize sahip çıkacağız. Hacı Bektaşı Veli, ‘72 millet birdir’ derken, biz nasıl olur da bir olan milletimizin parçalanmasına göz yumabiliriz.”

Haberin Devamı

MEVLANA’NIN YOLU BİZİM YOLUMUZDUR


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da konuşmasında, Mevlana’nın aşk dolu, sevgi dolu gönlüyle aydınlattığı yolu takip ettiklerini vurguladı. Erdoğan, “736 yıl sonra böyle manidar bir gecede, aşk diyarı Konya’da, Hazreti Mevlana’nın manevi huzurunda olmanın heyecanını yaşıyoruz. Sekiz asırdan beri görkemli nazarı bu topraklar üzerinde olan, ışığı bu kubbeyi, Anadolu’yu ve Rumeli’yi aydınlatan, Mevlana’yı ve büyük mirasını hürmetle yad ediyoruz. Bu müstesna gecede, gönlüyle burada olan bütün milletimizi, bütün misafirlerimizi aşkla, sevgiyle selamlıyorum. Bugün güzel bir tevafuku da yaşıyor, 736’ncı Vuslat Yıldönümünü hicri yılbaşında, hicri 1431 yılının, Muharrem ayının ilk gününde idrak ediyoruz. Yeni hicri yılı da kutluyor, tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini temenni ediyorum. Alimlerin, ariflerin, bilginlerin izini sürmek hiç kuşkusuz ebedi hakikatin peşinden gitmektir. Alimler ebedi hakikatlerin varisleridir. Onlar kendilerini doğru yoldan götüren doğru yolun kılavuzlarıdır. Ne mutlu bize ki; alimin mürekkebini, şehidin kanı kadar aziz bilen bir medeniyetin mensuplarıyız. Ne mutlu bize ki; Mevlana’nın aşk dolu, sevgi dolu gönlüyle aydınlattığı o yol, bugün bizim de yolumuzdur ve o aydınlık istikamet bizim de istikametimizdir” dedi.

Haberin Devamı

‘BURADA MEVLANANIN NEY GİBİ İNLEYEN SESİ DUYULUR’


Başbakan Erdoğan, “O Mevlana ki; yolunu ve kılavuzunu ‘ben Hazreti Muhammedi muhtarın ayağının tozuyum’ diyerek belirlemiş, son nefesine kadar bu istikamette yürümüş, muazzam eserleriyle bize de o istikameti göstermiştir. Onun sevgiyle yoğrulmuş diline ve anlayışına en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde olduğumuza dikkat çekerek diyorum ki; her sene aralık ayında Şeb-i Arus vesilesiyle Konya’ya geldiğimizde Hz. Mevlana’nın manevi ikliminde yüreğimiz aydınlanır, gönlümüz ferahlar. Çünkü burada Mevlana’nın hakikate, hakkaniyete, adalete çağıran, bunun için bir ney gibi inleyen merhametli sesi duyulur. Biz, bizi ebediyete çağıran o sese kulak vererek millet olduk. O sese gönül vererek çokluk içinde, farklılık içinde birliğin ruhuna erdik” dedi.

Haberin Devamı

MEVLANA, TARİHİN EN BÜYÜK AÇILIMINI YAPMIŞTI


Başbakan Erdoğan, Mevlana’nın büyük aşk adamı olduğunu belirtti. Erdoğan, “Çünkü O büyük aşkı ile gönüller fethetmişti. Herkes için kapılar açmış, tarihin en büyük açılımını yapmıştı. İstikametinden, doğru yoldan, aşkla bağlandığı hakkın yolundan öyle emindi ki; kimseyi ötekileştirmemenin en güçlü çağrısını modern zamanlardan tam 800 yıl önce yaptı ve ‘kim olursan ol gel’ diye herkesi hakikate çağırdı. O hakikati kendi tekelinde sananlar gibi, asabiyete, taassuba, körü körüne inanca karşı çıkmış ve gönlünü ve kollarına açabildiği kadar açmıştı” diye konuştu.

BÜTÜN DÜNYAYA TÜRKİYE’NİN SESİNİ DUYURUYORUZ

Haberin Devamı


Başbakan Erdoğan, “Şiddet, nefret, kin, husumet, tarih boyunca insanlığa keder ve gözyaşından başka bir şey getirmemiştir. Birbirimizi duymak, birbirimizi dinlemek, kelimelerimizden, kavramlarımızdan, ayrıştırıcı ve tahrip edici üslubu uzak tutmak zorundayız. Buna, bugün her zamankinden daha fazla muhtacız. Biz, birlik, beraberlik ve kardeşlik değirmenine su taşımak zorundayız. Biz Mevlana’nın evrensel mesajını dünya üzerinde egemen kılmaya, evrensen barış ve kardeşliği tesis etmeye çalışırken, kendi evimizde kendi ocağımızda bunu başarmak, Mevlana yurdundan, ete kemiğe bürünmüş mesajlarını iletmek zorundayız. Ahmet Yesevi’den, Mevlana’dan, Yunus’tan, Hacı Bektaşı Veli’den, Hafızdan, Şems’ten büyük milletimiz onuruna, ebedi öz katan bütün büyüklerimizden öğrendiğimiz şey, adalet ve hakkaniyet çizgisinden sapmamaktır. İşte onun için TRT Türk, artık bütün dünyaya Türkiye’nin sesini duyuruyor. TRT Şeş, aynı şekilde bölge insanlarına devletin bütün yaptıklarını yapacaklarını anlatıyor. İşte şimdi Farsça yayınlar başlıyor. Farsça yayınla yine bu bölgenin, Mevlana’nın geldiği Afganistan’ın Belh’ine kadar seslenmek istiyoruz. Arapça yayınla tüm Orta Doğu'ya Türk’ün ve Türkiye’nin sesini duyurmak istiyoruz. Bu adımları bunun için atıyoruz.”

SEMA GÖSTERİSİ YAPILDI


Protokol konuşmalarının ardından, İstanbul Tarihi Türk Müziği topluluğu sahne aldı. Topluluğun Genel Sanat Yönetmeni ve Solisti Ahmet Özhan, tasavvuf musikisinden örnekler sundu. Daha sonra semazenler sahneye çıkarak sema gösterilerini sundu.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!