13 Mart yaklaşıyor, gözleri annesini arıyor

Dünyanın tüm renkleri Lara'nın gözlerinde saklı. Ama 13 Mart yaklaşıyor. Mavi Çarşı katliamına kurban verdiği annesini arıyor o gözler. 11 yaşındaki Lara Şahinöz ‘Annemin kişiliğini kendimde yaşatacağım’’ diye söz vermiş kendine.

Lara, geçtiğimiz yıl mart ayını nasıl iple çektiğini hatırlıyor. Önce 17 Mart, anne ve babasının tanıştıkları gün geliyordu, ardından da 22 Mart, kendi doğumgünü.

‘‘Annem bana doğumgünümü Kozyatağı Atatürk Caddesi'ndeki McDonalds'ta kutlayacağımıza söz vermişti. Onu kaybettikten sonra, sırf yanımda hissedebilmek için babamla başbaşa gidip kutlamıştık doğumgünümü. Bu sene de aynısını yapacağız. Doğum günümde yine Mc Donalds'tayız. ’’

13 Mart Mavi Çarşı katliamının olduğu kara gün. 17 Mart'ı ise sadece anne ve babasının aşk tohumlarının atıldığı gün olarak anamıyor yazık ki. 17 Mart, annesi Fevziye Şahinöz'ü dört günlük ölüm-kalım savaşının ardından kaybettiği gün.

‘‘Keşke’’ diyor Lara. ‘‘Keşke bu olay hiç olmasaydı. Ama madem olacağı varmış o zaman da anneciğim azıcık bir yara alarak kurtulsaydı. ’’

Abdullah Öcalan asılmasın

İki haftadır annesinin Kastamonu'daki mezarına gitmek için yalvarıyor babasına. Yine de söz annesinin katillerine geldiğinde, geçen yıl yazdığı ‘‘Apo asılmasın!’’ başlıklı yazısındaki kadar ılımlı: ‘‘Mavi Çarşı katliamını yapanlar Kürtlükle ilgili bir şeyler istiyorlardı. Seslerini duyurmak için eylem yapmak zorundaydılar. Bizimle kişisel problemleri yoktu diye düşünüyorum. ’’

Apo'nun cezalandırılmasına sevinmiş Lara. Ama asılmasını hálá istemiyor. ‘‘Bu kararı verecek olanlar daha iyi bilir ama bence hapiste tutulmalı. Özgürlüğü kısıtlanarak ona daha büyük ceza verilebilir. Asılması onun için iyilik olur’’ diyor.

Bedrettin Dalan'ın bursuyla okuduğu İstek Özel Belde Lisesi'nde beşinci sınıf öğrencisi. Annesinin ona yakıştırdığı başarılarla geçiyor öğrenim hayatı. Beşinci sınıflar arasında yüzme şampiyonu. Dört dörtlük genç kız namzeti görünümü çiziyor tanıyanlarda. Ama babası Ertuğrul Şahinöz biraz tedirgin.

‘‘Kızımla gurur duyuyorum. Ama o annesiz bir çocuk. Kabul etmeliyiz ki, ben annesizliğin verdiği psikolojik problemleri bir yere kadar giderebilirim. Lara'nın rehabilitasyona ihtiyaci var. Genç kız adayının saçlarına değmeyen bir kadın eli, bir annenin kokusu ve şefkati en büyük eksikliğimiz.’’

Şahinöz, ‘‘Mavi çarşı tamir oldu ama çocuk tamir olmadı’’ diye aktarıyor korkularını. Yine de mutlu. ‘‘Kızıma hem annelik hem babalık, hem anneannelik, hem de babaannelik yaparken daha çok yakınlaştık. Bu da bizim şansımız.’’

Devlete dava açacak

Vatandaşının güvenliğini sağlayamadığı gerekçesiyle devlete karşı tazminat davası açtıklarını söyleyen Ertuğrul Şahinöz, ‘‘Mahkeme olumlu sonuçlanmazsa vatandaş olarak üzülerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağım. Devletin otomatik olarak tazminat vermesini istiyorum. ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın önerisiyle faili meçhullere beş yıl sonra tazminat verilmesi düşünülüyor. Faili belli, terör olaylarına aynı hakkı neden vermiyorlar. Yılmaz bu konuda ne düşünüyor?’’ diye konuşuyor. Sonra da ekliyor:

‘‘Olaydan sonra ailelere hem hukuksal, hem rehabilitasyon yardımı gerekirdi. Biz de çocuklar da psikolojik bunalım içindeyiz. Yükümüz gitgide artıyor. Tek yardım, Bedrettin Dalan'ın verdiği burs.’’

Göztepe'de buldum orada bıraktım

13 masum insanın can verdiği olaydan sonra teröristler yakalandı. Bina onarıldı. Mavi Çarşı'da müdür olarak görev yapan Fevziye Şahinöz, yangın merdiveni olmaması yüzünden beşinci kattan atlamış, kaldırıldığı hastanede verdiği yaşam mücadelesini dört gün sonra kaybetmişti. Ertuğrul ve Fevziye Şahinöz 1985 yılının 17 Mart'ında Göztepe'de tanışmışlardı. Ertuğrul Şahinöz ‘‘Eşim hastanede yatarken 'Dayan kızım 17 Mart'ımız geliyor' diyordum. O güne kadar dayandı ama maalesef o gün kaybettik. Oun Göztepe’de bulmuştum, bedenini de orada kaybettim.’’

Sadece bizim acımız değil!

ERTUĞRUL Şahinöz, ‘‘Sadece bizim yaşadığımız acılar değil, terör geçmiş siyasilerin 60-70 yıldır yaptıklarının da sonucudur’’ diyor: ‘‘Kürt realitesini daha evvel görmeyen gözler bugün bizim gözümüzü boyamaktadır. Avrupa ve Avrupa’nın piyonu olan Apo ve yandaşları aysbergin görünen kısmıdır. Türkiye önünde sonunda Kürt kimliğini tanıyacaktır. Hukuk devleti olmanın bir yolu da budur. Bizler etnik mozaikli bir ülkeyiz. Fatih Sultan’dan kalan kiliseler nasıl ki günümüzde ayaktaysa, diğer etnik kökenlilerin de sahip oldukları kültürleri tanımak zorundayız’’ diye devam ediyor.

Üniversitelere duyuru

Apo'nun bize bombalı hediye paketi olarak sunulduğunu ve o bombanın ilk defa Mavi Çarşı'da patladığını ifade eden Şahinöz, şunları söylüyor: ‘‘Apo, Avrupa Birliği'ne giriş ve IMF derken Kuzey Irak'ta kurulmakta olan Kürt devleti maskelenmiş oldu. Ne mutlu bunları görmeyip de kıyak emekliliğe imza atan siyasilerimize. Ve gözleri aydın Güneydoğu sorununu hallettik desinler. Bu konular patatesle uğraşmaya benzemez. Bu konular gerçekten sosyolojik tez konusudur. Üniversitelerimize duyurulur.’’