Tuncay Özkan mahkeme heyetinin davadan çekilmesini istedi

Güncelleme Tarihi:

Tuncay Özkan mahkeme heyetinin davadan çekilmesini istedi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2009 13:44

İKİNCİ Ergenekon Davası'nın tutuklu sanığı Yeni Parti Genel Başkanı Tuncay Özkan, Ergenekon Soruşturması'nın yürütüldüğü Beşiktaş Adliyesi'nde görevli hakim savcıların aynı soruşturmada görevli emniyet mensupları ile iftar yemeği yemesini eleştirdi. Tuncay Özkan, mahkeme heyetinin davadan çekilmesini istedi.

Tuncay Özkan, "Gelin F-12 koğuşunda bir akşam yemeği yiyelim. Deniz mi istiyorsunuz. Biz mavi patiskalardan deniz yapırız size. Gemi mi? Kağıttan gemiler yüzdürürüz. Oruç mu diyorsunuz. Şevval orucu var, Muharrem orucu var. Savcılar Tuncay Özkan Alevidir diyor ya. Ben sizi iftara çağırıyorum" dedi.

Tuncay Özkan’ın basına yansıyan iftar yemeğine kendisinin gözaltına alındığı tarihten önce mi yoksa sonra mı katıldığını sorması üzerine Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese de "Tarih belli" dedi. Tuncay Özkan, “Bana hukuku vermek zorundasınız. Vicdanınızı kaybettiniz. Kılavuzunuzu kaybettiniz. Bu yemeğe Başbakan’ın gönderdiği Adalet Bakanlığı müsteşarı nasıl katılır? Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, siz nasıl katıldınız bu yemeği. Başsavcı umrede miydi? O yemekte benim gözaltına alınmamı mı konuştunuz?" diye sordu. Tuncay Özkan sözlerine şöyle devam etti:

“Eğer bir savcı yürütmenin gönderdiği araçla caka satıyor ve siz de yanına oturuyorsanız. Adaletten bahsedemezsiniz. İdam kalkmamış olsaydı iki ay içinde beni Deniz Gezmiş gibi idam ederdiniz. Aradan yıllar da geçse benim ruhum sizden hesap sorar."
Mahkeme heyetinin davadan çekilmesini isteyen Tuncay Özkan heyeti reddetiğini söyledi.

EK KLASÖRLERLE DELİL ÜRETİLDİ

Davanın tutuklu sanığı Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay da davanın başladığı 20 Temmuz 2008’de dosyadaki delillere göre savunmaları hazırladıklarını belirterek mahkemeye gönderilen 29 ek klasörle yeni iddiaların ortaya atıldığını öne sürüdü.
Savcılık tarafından dosyaya yeni gönderilen ek kalasörlere dikkat çeken Mustafa Balbay, “Ek klasörlerle delil üretildiğini gördüm. Hangi olasılıklar olabilir diye düşünülüp onlar konulmuş. 20 Temmuz’da davaya gelirken diğer sanıklarla aklımızdan bir takvim oluşturduk. Biz bu mahkemede tarihleme umudumuzu yitirdik. 4 aydır bir iddianamenin okunmasını beklerken, ekin de eki yaratıldı. Bu otoyol kenarında evi olan birinin bütün kazalardan sorumlu tutulmasına benziyor" dedi.

Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM) yerine özel yetkili mahkemeler kurulduğunu anımsatan Mustafa Balbay “Cumhuriyet savcılarının yerini hükümet savcılığı mı aldı? DGM’lerin yerine Hükümet Güvenlik Mahkemeleri mi aldı" diye sordu. “Geç gelen adalet değildir" diye konuşan Mustafa Balbay, “Siz konuşmalar karşısında sessiz kalıyorsunuz ama arada tarafsız olduğunuzu söyleme gereği duyuyorsunuz. Biz de bu duyguları yitirmek istemiyoruz. Burada dava görülüyormuş gibi yapılıyor ama dava görülmüyor" diye konuştu.

DAVADAN ÇEKİLMENİZİ İSTİYORUM

Tutuklu sanık Fatma Cengiz ise davanın tutuklu sanıklarından Özel Harekat Dairesi eski Başkan vekili İbrahim Şahinle beraber yemek yeyip, çay içtiğini beliterek, "Bu suç oluyor. Sizler de soruşturmada görev yapan polislerle yemek yediniz. Bizim gözaltına alınmamızdan önce yemek yediniz. Muhtemelen bizim gözaltına alınmamızı konuştunuz. Bu suç olmuyor mu? Davadan çekilmenizi istiyorum" dedi.
Heyet başkanlık yapan hasan Hüseyin Özese de "O sizin yorumunuz "diye yanıt verdi.

VİCDANIMIZ RAHATSIZ OLDU

Duruşmaya gözlemci olarak katılan CHP’li milletvekilleriyle birlikte kısa bir basın açıklaması yapan Şahin Mengü, Ergenekon davasına ve soruşturmasına bakan hakim ve savcıların soruşturmayı yürüten emniyet görevlileriyle yemek yemesinin vicdanlarını rahatsız ettiğini söyledi.
Kalabalık bir şekilde duruşmaya gelmelerinin özel bir sebebi olmadığını belirten Şahin Mengü, "Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan fotoğraflar bizi çok rahatsız etti. Bu yemeğe katılan yargıçlar ise rahatsız olmuyor. Bugün Ergenekon davası diye nitelendirilen davada Türk yargısı adına içimizi sızlatan olaylara tanık olduk. Polislerle birlikte bir iftar yemeğine katılmış olmaları yargıya olan inancı yok etti. Tüm sanıklarda mahkemeye güvenlerinin kalmadığını belirterek Türk adaletinin önünün açılması için heyetin çekilmesini istediler. Dünyanın hiçbir yerinde hakim ve savcılar soruşturmayı yürüten polislerle bir arada olmaz. Eğer bu emniyetin bir yemeği olsaydı emniyet müdürü orada olurdu. Başsavcı orada olurdu. Demek ki bu özel bir yemek, bu etik değil. İçeride bulunanların tek bir özelliği var. Bunlar ulusalcı, Kemalist, laiktir. Bu dava bu yüzden siyasi bir davadır" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!