Akdeniz’de “Balon” felaketi

Güncelleme Tarihi:

Akdeniz’de “Balon” felaketi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2009 14:14

İşte yıllardır Akdeniz'deki hayatı tehdit eden 'Balon felaketi'nde son durum...

Haberin Devamı

Uğur ERGAN YAZIYOR

Yaz tatilimin bir bölümünü Akdeniz’le Ege’nin birleşme noktası sayılacak Antalya’nın şirin ilçesi Kaş’ta geçirdim.
Tatil keyifliydi. Ancak Akdeniz’de ve Ege’de tatil keyfinin katsayısını olta balıkçılığı yaparak artırmak isteyenlere kötü bir haberim var. Kötüden de öte bir felaket haberi.

FELAKET KIZILDENİZ’DEN GELMİŞ

Felaketin adı ise küresel ısınmanın etkisiyle Türkiye’nin Akdeniz ve Ege sahillerini birkaç yıldır yurt edinmiş ve sayıları her geçen yıl artmış olan bir balık türü.
Süveyş Kanalı’nı geçerek Kızıldeniz’den Akdeniz’e gelen “Balon balığı”, hem yöredeki balıkçıların, hem de bu bölgelerde tatil yaparken denize olta sallamanın keyfini çıkarmak isteyenlerin korkulu rüyası haline gelmiş.

SÜRÜ HALİNDELER

Balon öyle bir balık ki denizde ne kendisinden başka tür balık bırakıyor, ne de olta. Kemer-Kaş arasında seyahat ederken konuştuğum her balıkçıdan şu şikayeti dinledim:
“Balon bizi bitirdi. Sürü halindeler. Ortalıkta büyüyüp gelişecek yavru balık bırakmadılar. Hele mürekkep balığının şeklini unutur hale geldik. Birkaç seneye Akdeniz sofralarından kalamar kalkarsa kimse şaşırmasın…”

BİZZAT YAŞADIM

Kaş’ta kaldığım sürece “Balon felaketine”, usta balıkçı arkadaşım Enver Erdem’in bitip tükenmek bilmeyen inadı sayesinde bizzat şahit oldum. Enver, Kaş’ın hemen her sahilinden attığı oltasının misinasını sardığında, gözlerimize inanamadık. Ortada ne yem, ne de zoka vardı. Sadece ucu jiletle kesilmiş gibi duran misina geliyordu. 2-3 yaşındaki bir çocuğun dişlerine sahip, kimi zaman ağırlığı 5 kiloyu bulan balon balığı yemi, iğneyi hatta kurşunu birlikte yutup misinayı kesiyordu. Hem de öylesine ustaca bu işi yapıyordu ki… Sanırsınız oltaya küçük bir balık vurup kaçıyor. Sonunda birlikte inat ettik ve açık denize açıldık. Enver açık denizde ustalığını gösterdi, yaklaşık 3 kilo ağırlığında bir balonu tutmayı başardı.

BALONU TANIYIN

Bağırsaklarında zehir bulunması nedeniyle kesinlikle yenilmemesi gereken balon balığı, karın kısmının beyaz renkli olması ve kendisine müdahale edildiğinde alt çenesindeki kesesini balon gibi şişirmesiyle kolayca tanınıyor. Sırt kısmında kahverengi siyah karışımı noktalar bulunuyor. Çok geç ölüyor. Ölene kadar sürekli ağzını açıp, kapatıyor ve keskin dişlerini birbirine sürterek neredeyse 15 dakika süreyle sinir bozucu sesler çıkarıyor.

KEDİLER BİLE YEMİYOR

Kaş’taki balıkçıların anlattığına göre kediler de balon balığını tanıyor ve zehirli olması nedeniyle yanına dahi yaklaşmıyorlar. Akşam saatlerinde sahiller sakinleşince kovaladıkları yavru balıkların peşinden giderek kumsala bile vuranları oluyor.

SU ÜRÜNLERİ NE YAPIYOR?

Bu yaşadıklarımdan sonra, Kaş’taki balıkçıların şu sorusuna kim haksız diyebilir?
“Akdeniz’de ve Ege’de balıkçılığı tehdit eden balon balığına karşı Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’ne bağlı Su Ürünleri Hizmetleri Daire Başkanlığı daha ne kadar bekleyecek?”

DOĞAL DÜŞMANI BULUNMALI

Balonun artışı önlenip en aza indirgenmeli. Bunun için Su Ürünleri, bu balığın doğal düşmanını bulmak amacıyla vakit geçirmeden bilimsel çalışmalara başlamalı. Özellikle sahil şeridindeki kentlerde bulunan üniversitelerin su ürünleri fakülteleriyle ortak bilimsel çalışmalara hız verilmeli. Ancak bu çalışmalar gerçekten Batılı ülkelerdeki gibi özenle yapılmalı. Gerekirse dışarıdan destek aranmalı. Balıkçılığın felaketi haline gelmiş bir balık türünü en aza indirelim derken, diğerleri de yok edilmemeli.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!