12 Eylül’ün traji-komik hikayesi

Güncelleme Tarihi:

12 Eylül’ün traji-komik hikayesi
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2005 00:00

12 Eylül’ü daha önce kimse böyle anlatmamıştı. 1980’lerde İstanbul’daki yaygın elektrik kesintilerine sebep olan "örgütün" önde gelenlerinden biri olan ve idamla yargılandığı dönemi gülümseten bir dille anlatan Hilmi Alişanoğlu, yeni kitabıyla 12 Eylül’ü yeniden tartışmaya açıyor. 12 Eylül darbesi öncesinde gözaltına alınan Alişanoğlu, yaşadıklarını ve idam suçlamasıyla yargılanmasını gülümseten bir dille anlatarak, Türkiye’nin yakın tarihinin muhasebesini yapıyor.Alişanoğlu, 12 Eylül’ün acımasız günlerini anlatırken dahi okurun yüzünde bir gülümse bırakan bir yazar. 21 yaşında gözaltına alınmasının ardından İstanbul’daki yaygın elektrik kesintilerine nasıl sebep olduğunu, üç yıl boyunca Davutpaşa ve Hasdal kışlalarıyla Sultanahmet cezaevinde yaşanılanları bugüne kadar olanlardan farklı bir bakışla anlatıyor. Cuntanın 25. yıldönümünde yayınlanan kitabının önsözünde “Geçmişte yapılan bunca eziyete rağmen ben, devrimcilerle devletin birlikte yakın tarihimizde yaşananları  konuşma zamanının geldiğine inananlardanım” diyerek kuru da olsa devletten bir özür beklediğini belirtiyor.Alişanoğlu’nun kitabının tek iddiası ise okuyanların, işkence görmüş olanlara gıpta edeceği ve hatta o dönemde gözaltına alınıp tutuklanmamış olduğu için hayıflanacağıdır. Alişanoğlu, Karadeniz insanının yaşama sevincinin kaynaklarından beslenerek, en acı olaylara bile esprili bir dille yaklaşıyor. “Yaşamın hep gülünç tarafları çarpmıştır gözüme. Hayatın kendisi gülmece zaten” diyen Alişanoğlu, trajik bir dönemin komik öyküsünü ve sivil tarihini hikayeleştiriyor.Sadece 12 Eylül Harekatı süresinde 650 bin kişi gözaltına alınırken, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 171 kişi işkenceden öldü. Üzerinden 25 yıl geçmesinin ardından, 12 Eylül mağdurları, artık toplumsal bir muhasebe yapılmasını ve yakın tarihin yeniden yazılmasını talep ediyor.Alişanoğlu’nun kişisel anılarında Türkiye’nin yakın çağ tarihinin dipnotları bulunuyor. Aykırı Yayınevinden yayınlanan kitap, 1980’li yıllara damgasını vurmuş olan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Birinci Şube, Davutpaşa Kışlası, Hasdal Askeri Cezaevi ve Sultanahmet Cezaevi gibi mekanlarda yaşananları Karadenizli bir devrimcinin gülümseten diliyle anlatıyor.Alişanoğlu’nun ilk kitabı “Yuva”nın geliri Darüşşafaka Cemiyeti’ne bırakılmıştı. İkinci kitabının geliri ise Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na gidecek.Kİtap Akırı Yayınevi tarafından okura sunuluyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!