ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2008 00:00
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün hükümet adına yaptığı bütçe konuşmasında, bazı aydınların 1915 olayları nedeniyle Ermenilerden özür dileme girişimi için "Maalesef tavaya kulbu, baltaya sapı takanlar kendi evimizden oluyor. Şeytanı içeride, dışarda bol bir ülkenin vatandaşlarıyız" dedi, özetle şunları söyledi:
Sağ el iktidarsa sol el de muhalefettir ve iki el, bir baş içindir. Sorunun bir parçası olan muhalefet, ülkenin de demokrasinin de başına gelecek en büyük felakettir, demokrasi için bir yüktür, demokrasi karşıtı modern, postmodern arayışların baş aktörüdür.
Demokrasi sigortası
Ülkede bir muhalefet krizi var. Bunu görmek lazım. Alternatifsiz bir demokrasi, gerçekten geleceğimiz bakımından riskler taşıyor. ’Ben işi böyle çözeceğim’ diyen muhalefet demokrasinin sigortasıdır, oksijenidir.
Dinledik 12 gündür. Gelecek tasavvuru adına ortada hiçbir şey yok. Varsa ben çıkar özür de dilerim. Herkes kimlerden özür dilemiyor ki... Maalesef tavaya kulbu, baltaya sapı takanlar kendi evimizden oluyor.
Jilet atmayalım
Şeytan iş bulamayınca biraz da kül karıştırırmış. Şeytanı içeride, dışarda bol bir ülkenin vatandaşlarıyız. Olmayan ayrılıkları siyaset adına kaşımayalım. Milletin dikiş noktalarına, eklem noktalarına jilet atmayalım.
Bu memleketin ihtiyacı olmayan tek şey kavgadır. Kavganın daniskasını yaptık. Hiçbirimizin DNA’sına bakmadan birleştirici siyaseti birlikte inşa ederiz. Vicdanımız, aklımız, beynimiz varsa bu millete yapacağımız en büyük iş bu kardeşliği gerçekleştirmektir.
Nevruz’a gidelim
Farz et ki saçma buldunuz, farz et ki absürd buldunuz. Mesela bir Nevruz gününü, cumartesi bir yerde ülkemizin bir vilayetinde, pazar günü bir başka yerde birlikte yapsak bunda ne var? Biz oraya, siz buraya hep beraber gidebilsek.