Gerçekleri daha iyi fark ediyor

Ancak Erdoğan’ın "Bahçeli’nin söylediği şeyleri paylaşıyorum. Bu vatanı da, devletimizi de böldürtmeyiz" sözlerinin MHP düşüncesiyle buluşma anlamını taşımadığını belirtti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bütçe konuşmasındaki "Bu noktada Sayın Bahçeli’nin söylediği şeyleri paylaşıyorum. Kusura bakmayın, bu vatanı da devletimizi de böldürtmeyiz" sözlerini "Bu, MHP’nin düşüncesiyle buluşma anlamı taşımıyor" diye değerlendirdi. Bahçeli, Ankara’da sabah kahvaltısında medya temsilci ve yazarlarıyla buluşarak, gündemdeki birçok konuya ilişkin görüşlerini açıkladı. MHP yöneticilerinin de eşlik ettiği toplantıda Bahçeli, özetle şunları söyledi:

Diyarbakır’dan sonra

Sayın Başbakan 2005’te Diyarbakır ziyaretinden sonra, ne yapılmak istendiğini daha iyi anlamaya başladı. Ortadaki gerçeği, zannediyorum daha iyi fark ediyor. Böyle değerlendirmek lazım. Mahalli İdareler seçiminin Doğu ve Güneydoğu’da iki parti (AKP-DTP) arasında etnik yarış halinde geçeceğini söylersek, tarihi bir hataya düşebiliriz. MHP 2 bin 115 seçim bölgesinin tamamında aday çıkarma kararlılığında. Şu ana kadar 800’ünü kamuoyuna açıkladık. Aşama aşama geri kalanları da açıklayacağız. Adaylarımızı açıklamaya herkesten önce başladık.

Hedef yüzde 47’nin altı

Bu yerel seçim, bu iktidarın alternatifi partiyi de öne çıkaracak, alternatif oluşacak. MHP, iktidar alternatifi 1’inci parti olmak için bu seçimde yüksek başarıyı hedefliyor. Seçimde başarı ölçümüz bir önceki seçime göre il genel meclisindeki oy oranındaki değişim. Bu seçimin iktidar partisi oylarında bir önceki seçime göre bir gerilemeyi ortaya koyarsa bu çok önemlidir. AKP iktidardan gidiyor demektir. ANAP da böyle bir yerel seçimle gidiş işaretini vermişti. Yerel seçimleri ertelemek, daha büyük sorunları ve tartışmaları getirir, doğru bulmayız. Yüzde 47 oyum var diyen iktidar partisi, kendi dışındaki oylara sıfırmış muamelesi yapıyor. Oy kaybetmesi, ayağı yerden kesilen iktidarın ayağını yere değdirir, kendisine çeki düzen vermesini sağlar. Zaten Başbakan’ın ayağının yere değdiği yok.

Baykal’la tartışma

Pusu, tuzak gibi kavramlar MHP’ye yakışmayan kavram. Pusu yerine açıkça, yüz yüze görüşerek düşüncelerimizi söyleyebiliriz. Bunu yüz yüze, cenk halinde yapabiliriz. Cenk yapmak ille de vuruşmak anlamı taşımaz. Gerekiyorsa Sayın Baykal da kabul ederse; her konuda düşüncelerimizi karşı karşıya paylaşabiliriz.

Çarşaf açılım mı, katılım mı?

Merak ettiğimiz; çarşaflıya rozet, açılım mı, katılım mı? Katılımsa kimsenin diyeceği yok. Açılımsa, bu ne anlama geliyor? Bu soruyu benim sorma hakkım var. Kara çarşafla bir açılım CHP ile yapılıyorsa Türkiye nereye götürülmek isteniyor? Bu sorunun cevabını bulmak mecburiyetindeyiz. Acaba ’ılımlı siyasi İslam’ modelinin bir tarafı oluştu, boş ayağını oluşturalım düşüncesi mi var? Sayın Baykal’ın, böyle bir modelde olup olmadığında kamuoyunu aydınlatma mecburiyeti var. Böyle bir aydınlığı göremezsek; Türkiye’nin temel sorunlarını kavramakta yeni zafiyetler ortaya çıkar.

Açık görüşmede tuzak olmaz

Biz türban sorununun Anayasa değişikliğiyle çözülmesi teklifiyla tuzak, pusu kurma gibi bir niyetimiz olmadı. Samimiydik. Tutanaklı açık görüşmeler, nasıl tuzak algılandı, anlayamıyorum.

Her gün 25 dakika yürüyüş

TOPLANTI başlamadan MHP Lideri Bahçeli’nin önündeki kahvaltı tabağını ittiği yanında oturan Hürriyet’in Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu’nun dikkatini çekiyor. Berberoğlu, "Az yiyorsunuz" deyince Bahçeli onaylıyor, "Özellikle ameliyattan sonra dikkat ediyorum." Ya spor? MHP lideri, her gün bantta 25 dakika 3.5 kilometre süratle yürüdüğünü söylüyor. Bu kısa sohbetten sonra sıra siyasi mesajlara geliyor.

Kararsızlar için anketçiye zor soru

BASIN toplantısının başlamasına az süre kala Devlet Bahçeli’ye soruyorum:

- Kemal Kılıçdaroğlu ile Melih Gökçek’in tartışmasını izlediniz mi?

- Kılıçdaroğlu sakin, saygılı ve gerçeklerin ortaya çıkması çabasındaydı. Melih Gökçek, telaşlı ve panikti, üstünü örtmeye çalışır haldeydi. Uğur Dündar Bey, çok tecrübeli bir yayıncı olarak defalarca Gökçek’i uyardı.

Kamuoyu yoklamaları

Bahçeli basın toplantısındaki ısrarlı sorulara rağmen seçim başarısı olarak kabul edeceği oy oranını açıklamadı. Ancak, "Bir önceki seçime göre artış" ölçüsünü kullandı. Muhtemeldir ki bu ölçüde, son kamuoyu araştırmalarının da rolü var. Çünkü yerel seçimde yüzde 14 oy alan MHP anketlerde yüzde 17 ve biraz üstünde gözüküyor.

Ancak Bahçeli’nin bu anketi kendisine takdim eden kamuoyu şirketi yöneticisine tepkisi de ilginç: "Kendisine dedim ki; ’kararsızların yüzde 29 düzeyinde olduğunu’ söylüyorsunuz. Sonra dağıtıp iktidarı yüzde 28’den, yüzde 40’a yükseltiyorsunuz. Oysa kararsız seçmen iktidardan vazgeçip oy atacağı yeni partiyi arayanlardır. Bu nasıl iş? Ayrıca ben son bir ayda ne yaptım ki, mesela oyum arttı veya azaldı? Tabii cevap veremediler."

MHP lideri, Türkiye’de üç alanda yeterli düzenleme olmadan uygulamaya geçildiğine inanıyor: "Turizm, özel televizyonlar ve kamuoyu yoklamaları. Seçim araştırmalarını kimlerin nasıl yapacağı bence yasayla düzenlenmeli."

Seçimde sürpriz mesajı

MHP Genel Başkanı’na, seçim beklentisini sorduğumda, her zamanki ketumluğu ile "Sürpriz olabilir" demekle yetiniyor. Ardından oldukça karmaşık bir temayül yoklamasına dayanan aday belirleme sistemini anlatıyor. Şu ana kadar 800 adayını kesinleştiren MHP’nin lideri, bazı illerde (örneğin Diyarbakır) aday gösterilmeyeceği haberlerine ciddi tepki duyuyor.

Bahçeli’nin, "Ekonomik kriz seçimi etkileyebilir mi?" sorumuzu, "Olabilir, işten çıkarmalar başladı" diye yanıtlıyor.