MHP'den DTP'ye sert tepki

Güncelleme Tarihi:

MHPden DTPye sert tepki
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2008 16:16

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, teröristbaşı Öcalan’ın federasyon tezini öngören 2007 kongre kararlarını “Demokratik Özerklik Projesi” adı altında Türkçe, Kürtçe ve İngilizce kitapçık haline getirip Meclis’te dağıtan DTP’ye sert tepki gösterdi.

Haberin Devamı

“PKK manifestolarının siyasi çözüm reçetesi olarak dayatmaya çalışan bu hain mihrakların, devlete, Anayasa ve kanunlara meydan okuyarak sürdürdükleri bu tahriklerin hukuk düzeni içinde karşılığını bulması, acil bir konu olarak artık önümüzdedir” diyen Vural, kitapçıkta yer alan bölge meclisleri, Türkiyelilik kavramının benimsenmesi, özerk bölgelerin oluşturulması gibi fikirlerin, AKP’nin daha önce dile getirdiği fikirlerle benzerlik gösterdiğini savundu.

MHP Grup Başkanvekili Vural, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Türkiye’nin terörle mücadelede elinin ve kolunun bağlandığı ve sorgulandığı bir dönemde, etnik tahriklerin yeni boyutlara taşındığını ve etnik bölücülük sorununa siyasi çözüm bulunması için yeni bir süreç başlatılması çabalarının yoğunlaştığını ifade eden Vural, şöyle dedi:

“Son olarak ‘Demokratik Özerklik Projesi’ olarak adlandırılan, tek kelimeyle bir ihanet projesinin pazarlanma mekanı olarak TBMM seçilmiştir. TBMM’de bu ihanet projesi kitap halinde milletvekillerine dağıtılmış, Cumhuriyetimizin 85. yılında TBMM, Milli Mücadelemizle kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti devletinin üniter yapısına ve milletimizin binlerce yıllık birliğini ve kardeşliğini bozmak isteyenlerin hezeyanlarının cüretine şahit olmuştur”

Projenin amacının Türkiye’yi bölmek olduğunu vurgulayan Vural, şunları kaydetti:

“Türk Milletinin bölünmez iradesinin tecelligahı olan TBMM’de, Anayasa’da Kürtlerin kurucu ortak olarak tescil edilmesi; Türk yerine “Türkiyelilik” ve Türk milleti yerine “Türkiye milleti” kavramlarının benimsenmesi; Türkiye’nin özerk bölgelere ayrılması; bu bölgelerin başkentleri, meclisleri ve bayrakları olması gibi Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan bu projenin adı ‘İhanet Projesi’dir.

Bir taraftan terör örgütünün maşalarının ortaya koyduğu ‘siyasi çözüm’ talepleriyle, diğer taraftan Türkiye’yi yönetme sorumluluğunda olanların aynı çizgiyi andıran yaklaşımları Türkiye’nin nasıl kuşatma içinde olduğunu da ortaya koymaktadır.”

“BAŞBAKAN’IN KÜRT RAPORU İLE DTP’NİN PROJESİ ARASINDAKİ BENZERLİK"

Kitapçıkta yer alan bölge meclisleri, Türkiyelilik kavramının benimsenmesi, özerk bölgelerin oluşturulması, Irak’ın Kuzeyindeki yönetimle ilişkilerin geliştirilmesi gibi Türkiye ve Türk milletini çözme fikirleri ile AKP sözcülerinin TBMM zemini altında ortaya attıkları fikirler arasındaki benzerliklerin “ibret verici” olduğunu söyleyen Vural, şöyle dedi:

“Türkiyelilik zırvası Başbakan tarafından ortaya atılmıştır. Başbakan geçmişte Türkiye’de eyaletler olabileceğini ifade etmiştir. Yerel yönetimlere idari özerklik verilmesi gerektiğini 13 Mart 2003’te söyleyen Başbakan’dır. AKP Manisa Belediye Başkanı Türkiye’de eyaletler olabileceğini, her eyaletin kendine özgü bayrakları olabileceğini ifade etmiştir.

AKP‘nin muhafazakâr demokrat kitabında devletimizin ‘Küreselleşmenin üniter-milli devletlere getirdiği maliyet nedeniyle yeni uluslararası standartlara göre yeniden düzenlenmesi’ gerektiği ifade edilmiştir.

AKP Parti Programında ‘İl genel meclislerinin gerçek bir yerel meclise’ dönüştürüleceği yazılıdır. Yerel yönetim hakkının anayasaya konularak milli egemenliğin bölünmezliği esasının gevşetilmesi AKP’nin siyasi hedefleri arasındadır. AKP Grup Başkanvekili bölücü haritaları nirengilerini referans olarak kullanmış, Türkiye’nin üniter yapısı yerine federasyon oluşturma gibi eklemleme taleplerini makul görmüş, Doğu ve Güneydoğu’da kamu görevlilerinin Türkçe dışında hizmet vermesini savunmuştur. Başbakan’ın 1991 yılında hazırladığı ‘Kürt Raporu’, yukarıda kısmen ifade edilen söylemleri ile DTP’nin projesi arasındaki şaşırtıcı benzerlikler endişe vericidir.

Bunlar aynı zamanda, Türkiye’nin bu noktaya nasıl geldiğinin, kimlerin verdiği cesaretle buraya getirildiğinin hazin bir göstergesidir.”

“KİTAPÇIĞIN DAĞITILMASI NEDEN ENGELLENMEDİ?”

Kitapçığın TBMM’de dağıtılmış olmasına kimin izin verdiğinin de açıklanması gereken bir soru işareti olduğunu ifade eden Vural, “Eğer izin alınmadan dağıtılmışsa neden engellenmemiştir?” diye sordu.

Siyasi partiler Kanunu’na göre Siyasi partilerin propagandalarında Türkçe dışında dilde yayın yapılamayacağını hatırlatan Vural, “Devletin tekliğine, milli devlete aykırı faaliyette bulunamaz. Bu durumda Türkçe dışında böyle bir yayının TBMM’de dağıtılmasına nasıl izin verilmiş ve nasıl dağıtılabilmiştir soruları cevap beklemektedir. Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan etnik tahrikleri hayâsızca sürmesinin ve PKK manifestolarının siyasi çözüm reçetesi olarak dayatmaya çalışan bu hain mihrakların, devlete, Anayasa ve kanunlara meydan okuyarak sürdürdükleri bu tahriklerin hukuk düzeni içinde karşılığını bulması, acil bir konu olarak artık önümüzdedir” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!