×
Güleryüzlü desenler!
Paylaş
Bir gülüş, bir gülümseme…
Nasıl da güzellik katar bir yüze.
Nasıl da değiştirir birçok şeyi.
Nasıl da ısıtır insanın içini.
Bir gülümseme, bir bakış gibi değerdir cihana.
Hele de güleryüz…
Nasıl da avucuna alıverir insanı.
Nasıl da baştan çıkarır.
Bir güleryüz nasıl ince ve hoş bir desen olur yüze, özel bir nakış inceliğinde.
Görsel bir etki yaratmak için süse - püse, makyaja gerek yok.
İçten bir gülüş yeter.
Samimi bir gülümseme.
Gerçekten.
O gülümsemenin gül gibi açtığı bir güleryüz.
Nasıl işlendiği yüze hoş bir güzellik veriyorsa, o yüzde çiçekler açtırıyorsa…
Ne gerek var başka şeylere.
İçten bir gülümseme, en sade haliyle, insan kalbinin desenini o yüze çizer.
Tıpkı görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış, yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösteren desenler gibi…
Peki güleryüz ve desen bir araya gelirse n’olur?
Güleryüzlü desenler…
Güleryüzlü desenlerin bir araya geldiği, gözlere görsel şölen sunan, bunun yanı sıra imgelerin çağrıştırdığı duyguların kalbe desen olduğu, hayatı ve yaşanmışlıkları yansıtan bu sergi açılır.
Desenlerin konuştuğu bu serginin sahibi de kim derseniz…
Mehmet Güleryüz!
Güleryüz’ün, tüm dönemlerini kapsayan ve bazıları ilk kez gün ışığına çıkacak olan ‘Desen’lerini sergilediği bu sergiye siz sanatseverleri bekliyor.
31 Temmuz 2010 tarihine kadar Arte Istanbul Sanat Merkezi’nde…
Desenin dünya üzerindeki sayılı isimlerinden olan sanatçı, bu sergisinde; 1960’lardan günümüze, New York, Paris, Atlanta, Brüksel, Varşova, İstanbul yaşanmışlıklarını, çizgi ve renkleriyle gözlerimize nakşediyor.
Sınır tanımayan, çok küçük ve inanılmaz büyük boyutlardaki, değişik teknik ve tadlardaki desenleriyle…
Desenleri oluşturan çizgiler ki; özel bir şifre ile açılan ana kapının ardında gizli gibidir. Ki bu kapılar yaşanmışlıkların hazinesine açılan...
Buradan yola çıkarak, birçok kapı vardır, kendi hazinemize ulaşmak için açmamız gereken. Doğru anahtarlarla birkaç kapı açsak da hazinemizin ana odasına girmemiz çok kolay olmaz çoğu zaman.
Kişiler açabildikleri kapılardan, ulaştıklarının sıradanlığı ile hayalkırıklığına uğrar.
Ulaşabildiklerinin, hazine ile ilgisi yoktur aslında.
Her kapı hazinenin engelidir!
Her kapıya özel vuruş ve süreçlerle dokunmak gerek.
Ki yıllarca da sürebilir bu.
Ulaşabildiklerimiz ise başkaları için değeri olmayan çizgi uçlarıdır.
Bizim görünür kıldıklarımız, gözlerimizle, kalbimizle, aklımızla çektiğimiz o değersiz görünen uçların uzantılarıdır.
O çizgi uçları ve uzantılar ki; yaşanmışlıklarımızın fonunda, hazinemizi anlatan çizgilerin bi araya gelip de uzantılarının oluşturduğu hayat desenimiz gibi…
Tıpkı kalbimizin odasına asılan desen aşk, tenimizde gizi kalan kalan sevgili, ruhumuzu büyüten renklerin çizdiği mutluluklar, bizi bazen griye boyayan hüzünler ve yaşanmışlıkların izi olan yüzümüzdeki çizgiler gibi…
MELİKE BİRGÖLGE
Mehmet Güleryüz ‘Desen’ Sergisi
Arte İstanbul Sanat Merkezi:
Kumbaracı Yokuşu, Tercüman Çıkmazı No:16/1 Beyoğlu.
Tel: 212 292 80 45
Paylaş
