Güldüren ve ağlatan erkekler

Fransız sinemasının iki “jönü” Jean-Paul Belmondo ve Alain Delon’la yıllar önceki bir röportaj.

Haberin Devamı

Konu dönüp dolaşıp kadınlara gelmiş: “Alain kadınları her zaman ağlattı” diyor Belmondo: “Bense her zaman güldürdüm.”
Olayı özetlemiş aslında: Erkekler “gözyaşı” ve “kahkaha” şeklinde ikiye ayrılır.
Belmondo’yla Delon arasındaki tek fark “yakışıklılık” değil. İlki Comedie-Française mezunu bir iyi aile çocuğuyken diğeri aktris sevgilisi sayesinde başlamış kariyerine.
Biri cebinde diplomasıyla, diğeriyse elinde sevgilisinin çantasıyla setlere dalmış.
Ayrıca ne kadınlar tanıdım, Belmondo’yu “daha seksi” buluyorlardı.
Asıl fark aynaya bakışlarında: Delon tipi erkekler dünyanın etraflarında döndüğünü sanırken Belmondo erkekleri bunu yapmıyor.
Daha az bencil, daha olgun ve tabii daha “kafa” oluyorlar: Kendileriyle ve dünyayla dalga geçtikleri için.
Kopernik gibiler: Evrenlerinin merkezinde kendileri yerine beraber oldukları kadını ve onun kahkahası.
İhtiyar balık “su bugün nasıl?” diye sorduğunda “su da neyin nesi?” diyen genç var ya, o Delon işte. Diğeriyse baktığı her şeyin su olduğunun iyi kötü farkında.
Kadının karşısında Alain’in sessizliğe, Belmondo’nunsa sözcüklere ihtiyacı var.
İkiliyi muhitimize uyarlamak gerekirse Cem Yılmaz ve Kıvanç Tatlıtuğ diyebilir miyiz, galiba evet.
Kıvanç için kaç kadın ağlamıştır bilmem ama Cem için kahkaha atanın çok olduğu kesin.
Tabii Kıvanç’tan gelecek gözyaşını Cem’den gelecek kahkahaya tercih edecek ne kadınlar var, o da ayrı mesele.

Haberin Devamı


40 şey üzerine 5 şey


 “Edebiyatımızın en iyi 40 şeyi”ni seçmek güzel fikir. Ama keşke 30 şey seçilseydi. Simurg etkisi yapardı.
 Sırf zor okunuyor diye Hasan Ali Toptaş’a Bilge Karasu muamelesi yapmaktan vazgeçmeliyiz.
 İçinde Attilâ İlhan ve Selim İleri olmayan listenin her zaman boynu büküktür.
 İçinde Enis Batur ve Murathan Mungan olan listenin her zaman gideri vardır.
 Genç kuşağı temsilen “Afili Filintalar” çetesi listeye duhul etmelidir.

 

Az tanınmasıyla meşhur grup


Onlardan burada bahsetmemeliyim. Çünkü popüler olmamaya kararlılar. Ama Haydar Ergülen’in deyimiyle “az tanınmalarıyla meşhur” oldular bile.
Yine de adlarının “Büyük Ev Ablukada” olduğunu söylememeliyim.
Güzel çalınan iki gitar, Turgut Uyar bilen sözler ve Bulat Okucava tarzı vokalle ilginç şeyler yaptıklarını falan da...
Bu yüzden burada kesiyorum. Israr etmeyin lütfen.

Haberin Devamı


İncir  Çekirdeği

Sosyalistlere çağrı: Kahire’yi bırakınız, Ankara’ya bakınız.

Yazarın Tüm Yazıları