Gül: Irak'ta savaÅŸsız çözüm arayacağız

Yeni yıl dolayısıyla BaÅŸbakanlık muhabirlerini ziyaret eden BaÅŸbakan Gül, Irak'la ilgili geliÅŸmelerin savaÅŸsız bir ÅŸekilde sonuçlanması için sonuna kadar gayret göstereceklerini söyledi. Gül, BaÅŸbakanlık Basın Bürosu'na gelerek baÅŸbakanlık muhabirlerinin yeni yılını kutladı. Gazetecilerle sohbet eden Gül, Türk halkının 3 Kasım seçimlerinde tarihi bir karar vererek, Ak Parti'yi tek başına iktidar yaptığını ifade etti. Parti olarak Türkiye'nin sorunlarına karşı kendilerini iyi hazırladıklarını belirten Gül, kendilerini ''reformist'' olarak gördüklerini kaydetti. Gül, geçtiÄŸimiz yıllarda halkın ekonomik açıdan büyük zorluklar yaÅŸadığını anlatarak, önümüzdeki aylarda gerek demokrasi, gerekse ekonomik yapılanmalar açısından geliÅŸmelerin görüleceÄŸini kaydetti.  Kopenhag'da 12 Aralık'ta yapılan zirvenin önemine deÄŸinen Gül, ''Bu fırtına karşısında biz koÅŸturduk. Dolayısıyla bu fırtına geçti. AB ÅŸurada kalsın, diÄŸer meselelerle uÄŸraÅŸalım, anlayışı içinde deÄŸiliz. AB bir süreçtir. Dolayısıyla, AB ile ilgili reformlar büyük bir ciddiyet içinde devam edecektir'' diye konuÅŸtu. Gül, Irak konusunun önemli bir mesele olduÄŸunu belirterek, Irak'lailgili geliÅŸmelerin savaÅŸsız bir ÅŸekilde sonuçlanması için sonuna kadar gayret göstereceklerini vurguladı. BaÅŸbakan Gül, ''Bu sorunun savaÅŸsız bir ÅŸekilde çözülme imkanı vardır. Bu bölgedeki insanlar yeterince sıkıntı çekmiÅŸtir. Bundan sonra mutlu olmak onların da hakkıdır'' diye konuÅŸtu. Halkın artık sıkıntılardan kurtulmak istediÄŸini ve bu nedenle 3 Kasım seçimlerinde AK Parti'yi tek başına iktidara getirdiÄŸini anlatanGül, ''Halkımız, istikrarı tercih etti. (Alınacak kararlar rahat alınsın ve kararlı bir iktidar olsun, yeter ki Türkiye'nin kronik problemeleri çözümlensin) diye AK Parti'yi tek başına iktidara getirdi'' dedi. MUTLULUÄžUN KAYNAÄžI...Türkiye'nin sorunlarına karşı iyi hazırlandıklarını ve kendilerini''reformist'' olarak gördüklerini anlatan Gül, Türkiye'de köklü reformların yapılması gerektiÄŸine inandıklarını ifade etti. Gül, şöyledevam etti: ''Henüz iÅŸin başındayız. Bir aylık iktidarız. Ama önümüzdeki aylarda gerek ekonomide, gerek idarede, gerekse demokratik hayatla ilgili köklü reformların, yeniden yapılanmaların arka arkaya gerçekleÅŸeceÄŸini göreceksiniz. Bunda çok kararlıyız. Çünkü, ekonomininde rahata kavuÅŸması için, Türkiye'de ekonomik iliÅŸkilerin sıhhatli hale gelmesi için bu köklü reformlara ihtiyaç var. Tabii ki bunlar halkımızın mutluluÄŸu içindir. Bir ülke ne kadar güçlü olursa olsun, nekadar büyük olursa olsun, hatta bölgesinde ne kadar lider ülke olursa olsun, hepsinden önce halkının mutlu olması gelir. MutluluÄŸun kaynağı da muhakkak ki ekonomik ihtiyaçlarının karşılanması, tatmin edici gelirlerinin olması, çocuklarının ihtiyaçlarının çok rahat bir ÅŸekildekarşılanması, ayrıca da şüphesiz ki hak ve ögürlüklerin çaÄŸdaÅŸ ülkelerde olduÄŸu gibi yaÅŸanılır olması gerekir. Bizim de hedefimiz budur. Tek başına iktidara gelmemizin yarattığı güven ortamı içerisinde, kısa sürede ekonomik göstergelerde iyi gidiÅŸi hep beraber görüyoruz. Bunun önümüzdeki yıl daha da pekiÅŸeceÄŸini açıkça söylemek isterim. Çünkü, çok kararlı ve ne yapacağını bilen bir hükümet var.'' 'MÃœZAKERE İÇİN AB'YÄ° ZORLAYACAÄžIZ''Türkiye'nin gündemini elde olmayan sebeplerle iÅŸgal eden dış geliÅŸmeler bulunduÄŸunu ifade eden Gül, bu sorunların da hükümetin öncelikleri arasında bulunduÄŸunu söyledi. AB ile ilgili olarak Kopenhag'ta 12 Aralık'ta yapılan zirvenin çok önemli olduÄŸunu belirten BaÅŸbakan Gül, şöyle konuÅŸtu: ''Bu fırtına karşısında koÅŸturduk. Dolayısıyla fırtına geçti. (AB ÅŸurada kalsın, diÄŸer meselelerle uÄŸraÅŸalım) anlayışı içinde deÄŸiliz. AB bir süreçtir. Dolayısıyla, AB ile ilgili reformlar büyük bir ciddiyet içinde devam edecektir. Åžuna inanıyoruz ki, 2003 yılı AB deÄŸerlendirme raporunda Türkiye çok daha ileri adımlar atmış bir ülke olarak görülecektir. Biz, müzakereye baÅŸlamak için AB'yi sonuna kadar zorlayacağız. Bunun için hala yapmamız gereken ÅŸeyler var. Meclis açıldıktan sonra bu kanunlarla yakından ilgileneceÄŸiz.'' KIBRISBaÅŸbakan Gül, Kıbrıs konusunu gerçekçi bir ÅŸekilde çözmek için uÄŸraÅŸtıklarını söyledi. DışiÅŸleri Bakanlığı ve KKTC'nin bu konuda üzerlerine düşenleri yerine getirdiÄŸini ifade eden Gül, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın raporu ve görüşmelerle ilgili birçok heyet kurulduÄŸunu ve bu ÅŸekilde müzakerelerin devam edeceÄŸini bildirdi.  Gül, ''(Çözümsüzlük çözümdür...) Bu bizim politikamız deÄŸildir. Tatmin edici bir çözümü bulmak için herkes olaÄŸanüstü bir gayret içerisinde olmalıdır'' diye konuÅŸtu. IRAKIrak ile igili geliÅŸmelerin önemine de deÄŸinen BaÅŸbakan Gül, hükümetin dış politikasına iliÅŸkin olarak ÅŸunları kaydetti: ''Bu, küresel barıştır, küresel barışa katkı saÄŸlamaktır. Dünyanınhangi köşesinde olursa olsun barışa katkı saÄŸlamak, Türkiye'nin görevidir. Bizi direkt ilgilendirsin, ilgilendirmesin küresel barışa önem veriyoruz. Çünkü, insanların çatışarak deÄŸil beraberlik içerisinde mutlu yaÅŸayacaklarına inanıyoruz. Bölgemizde barış ve istikrara da büyük önem veriyoruz. Çünkü biz bu bölgenin asli unsuruyuz, bölgenin en önemli ülkesiyiz. Bölgedeki bütün ülkelerin halklarıyla akrabalıklarımız, kardeÅŸliklerimiz ve ortak yanlarımız çoktur. Üçüncü olarak da Türkiye'nin çıkarları her ÅŸeyin önünde gelir. Bu baÄŸlamda, özellikle altını çizmek istediÄŸim nokta ÅŸudur: Biz Irak'la ilgili geliÅŸmelerin savaÅŸsız bir ÅŸekilde neticelenmesi için büyük bir gayret içerisindeyiz. Bölge ülkelerini de buna davet ediyoruz. Önümüzdeki günlerde OrtadoÄŸu ülkelerine yapacağım ziyaretler, bu çerçeve içerisinde olacaktır. Ve hala inanıyoruz ki savaÅŸsız bir ÅŸekilde bu problemin çözümlenmesi imkanları vardır. Bölgeülkeleri, iyi iliÅŸkiler içerisinde olmak istediÄŸimiz ülkelerdir. Rejimleri kendilerini ilgilendirir. Her ülkenin tarihi gerçekleri vardır. Bu açıdan, o ülkelerin rejimleri ve idare tarzları da kendilerini ilgilendirir. Hepsine de saygı duyarız. Ve onların sorunlarına hiç karışmayız. Bizim bütün önceliÄŸimiz, ülkeler ve halklar arasındaki iyi iliÅŸkilerdir. Bu iliÅŸkileri geliÅŸtirmek gerekir. Bu bölgenin insan ve tabii kaynaklarını bu bölgenin halklarının mutluluÄŸu için harcamak gerekir kanaatindeyiz.'' GeleceÄŸe umutla baktıklarını kaydeden BaÅŸbakan Abdullah Gül, ''Çünkü, Türkiye'de ne yapacağını bilen, tek başına bir iktidar var'' dedi. ''PARTÄ° ÇIKARLARI GÃœNDEMÄ°MÄ°ZDE DEĞİL''Barış ve kardeÅŸliÄŸin öncelikleri olduÄŸunu, ayrımcılığa hangi ad altında olursa olsun karşı duracaklarını anlatan BaÅŸbakan Gül, ÅŸunlarısöyledi: ''Kaynaklarımızı ve imkanlarımızı Türk Milleti'nin mutluluÄŸu ve zenginliÄŸi için harcamak, bizim öneciliÄŸimizdir. Ufak hesaplar peÅŸindekoÅŸmak ve parti çıkarları bizim gündemimizde deÄŸildir. Bizim gündemimiz, yapılması gereken ÅŸeyleri, doÄŸru olan reformları kararlı bir ÅŸekilde yapmaktır. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz.'' BAÄžDAT BÃœYÃœKELÇİMÄ°Z MESAJLAR GÖTÃœRDÃœAçıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gül, bir gazetecinin ''Irak sorununun savaÅŸsız çözümü için Saddam Hüseyin ile bire bir görüşme gibi bir düşünceniz var mı?'' ÅŸeklindeki sorusunu yanıtlarken, Irak sorununu savaÅŸsız bir ÅŸekilde çözmek için sonuna kadar gayret edeceklerini belirtti. Bölgedeki diÄŸer ülkelerin de bu gayret içinde olacaklarını belirten Gül, bu baÄŸlamda Türkiye'nin, BaÄŸdat'a büyükelçisinizı mesajlarla gönderdiÄŸini bildirdi.  ''Şüphesiz ki BaÄŸdat'ta sıkıntıları biliyoruz, görüyoruz'' diyen Gül, Türkiye'nin önümüzdeki günlerde tekrar temasa geçeceÄŸini söyledi. BaÅŸbakan Abdullah Gül, Türkiye'den yüksek seviyede bir heyetin BaÄŸdat'a gideceÄŸini ifade ederek, ayrıca ''Irak ve Türkiye arasında istiÅŸare toplantıları vardır. Ä°stiÅŸare toplantıları da devam etmektedir'' diye konuÅŸtu. BaÅŸbakan Gül, BaÄŸdat'a gidecek heyette hangi bakanların yer alacağı ve ne mesajı götüreceÄŸi yönündeki bir soru üzerine ise, heyetin bakanlardan ya da üst düzey bürokratlardan oluÅŸup oluÅŸmayacağının henüz tam kesinlik kazanmadığını kaydetti.  Gül, sorunun en önemli taraflarından biri olan BaÄŸdat ile ''savaÅŸsız çözümü'' görüşeceklerini ve fikirlerini alacaklarını söyledi. Gül, bir gazetecinin, ''Türk tarafının ABD'den olası bir Irak operasyonunda uÄŸrayacağı zararların karşılanması yönünde yazılı bir taahhüdü olacak mı, üslerin kullanılması bir NATO kararı ile mi yoksa ikili anlaÅŸma ile mi bizim açımızdan daha olumlu olur?'' sorusu üzerine, herkesin rejiminin kendisini ilgilendirdiÄŸini söyledi. Türkiye'nin iliÅŸkilerinin ülkeden ülkeye olduÄŸunu, dolayısıyla her ülkenin kendi bazı tarihi gerçekleri olduÄŸunu ifade eden Gül, şöyle devam etti: ''Ben emirlik, krallık ve padiÅŸahlık derken de ÅŸunu söylemek istedim: Türkiye'nin karar süreçlerini öne çıkartmak için söylüyorum; karar almak bazı ülkelerde kolay olabilir, Türkiye gibi ülkelerde prosedür bu ÅŸekildedir anlamındadır. Yoksa ülkelerin hepsi bizim için saygıdeÄŸerdir. Hepsi ile iliÅŸkilerimiz daha iyi olacaktır.''  BaÅŸbakan Gül, Türkiye'nin ÅŸu anda ekonomik olarak bir çok menfi etkilenmesinin olduÄŸunu ifade ederek, Türkiye'nin Körfez Savaşı tecrübesini unutmadığını ifade etti. Gül, şöyle konuÅŸtu: ''O açıdan arkadaÅŸlarımız metodoloji üzerinde konuÅŸtu. Yani ne kadar zarar verir, zarar vermez belki fayda mı verir, bunlar ayrı konular. Dolayısıyla metodoloji ortaya koymak gerekir. Bize ÅŸu kadar para... Biz bunları konuÅŸmuyoruz. Bunlar zaten yakışmaz da. KonuÅŸmalartabii devam ediyor. Elbette sonunda bir mutabakata varılır. Bunun, siyasi, askeri, ekonomik boyutu vardır. Bunun için bütün konuÅŸmalarda,görüşmelerde muhakkak ki üçü beraber dikkate gelmektedir''.  Â