‘Gül, gülsün diye’ okulu ayağına götürüyor

Yıldızeli ilçesine bağlı Karacaören köyünde görev yapan 9 yıllık sınıf öğretmeni Alper Acar (31), İğdecikler köyünde yaşayan ve hastalığı nedeniyle okula gidemeyen 11 yaşındaki lösemi hastası Gül'e evinde haftada 10 saat ders vererek fedakarlık örneği gösteriyor.     

Kent merkezinde kalan ve hafta sonları kendi aracıyla yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki İğdecikler köyüne giden Acar, 4’üncü sınıf öğrencisi Gül'e müfredattaki dersleri anlatıyor. Acar'ın ders vermeye başlamasıyla morali yükselen Gül ise artık hastalığını yeneceğine daha fazla inanıyor.     

Öğretmen Alper Acar, Gül'ün babasının İl Milli Eğitim Müdürlüğünden talebi üzerine evinde eğitim vermeye başladıklarını belirtti. Gül'e sağlığına kavuşup okula başlayana kadar evde eğitimle destek olmaya çalışacaklarını belirten Acar, "İnşallah, sınıfına, okuluna ve öğretmenine kavuşacak. Hafta sonları gelip yardımcı oluyoruz. Hem ders hem de moral açısından faydalı olduğunu düşünüyoruz" dedi.     

Müfredattaki derslerin dışında şarkı söylediklerini, resim yaptıklarını ve öğrencisiyle güzel vakit geçirmeye çalıştıklarını dile getiren Acar, "Kolay şartlarda gelmiyoruz, hem yolumuz uzak hem de kendi aracımızla gelmek durumundayız ama vazifemiz. Öğretmenlik 'fedakarlık mesleği' denir, biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Çocuğumuz hastalığı nedeniyle evinden dışarı çıkamıyor. Sağlığının iyiye gitmesine bir faydamız olduysa ne güzel ne mutlu bize. Büyüyünce yazar olmak istiyor, inşallah yazar olunca bunları da yazar" diye konuştu.     

Gül'ün babası Hasan Mat da Aralık 2014'te Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde lösemi teşhisi konan kızının, enfeksiyon kapma riski nedeniyle 4’üncü sınıftan itibaren okulunu yarıda bıraktığını anlattı.     

Daha sonra evde eğitim için İl Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurduklarını ve Alper öğretmenin bu görevi kabul ettiğini aktaran Mat, şunları söyledi:
"Öğretmenimizden Allah razı olsun, ne muradı varsa versin. Benim çocuğuma moral oldu. Çocuk memnun, çok iyi oldu. Öğretmen geldikten sonra tahlilleri dört dörtlük çıkıyor. Öğretmen gelmeden önce dalgalı çıkıyordu. Kardeşleri okula gidiyor, Gül gidemiyordu. Küçük kardeşi geliyor 'Şehriban Gül ben seni çok geçtim, sen geride kaldın' diyordu. Bu duruma çok üzülüyordu."     

"Acı çektiğim de dua ediyorum"     

Lösemi hastası Şehriban Gül de dersler başladıktan sonra kendisini çok mutlu hissettiğini söyledi.     

Ders almaya başladıktan sonra moralinin çok daha iyi olduğunu dile getiren Gül, "Bazen acı çekiyorum ama acıyı göstermemeye çalışıyorum çünkü hastalığı yeneceğime inanıyorum. Acı çektiğim de dua ediyorum. Allah bana zaten çok güç veriyor" dedi.