Gonzales'in siyasi bilançosu

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Demirel, Madrid ziyaretindeki en ilginç görüşmelerinden birini eski Başbakan Felipe Gonzalez ile yapıyor.

Gonzalez, Demirel'e çok ilginç bir siyasi bilanço çıkarıyor.

Sözlerini aynen aktarıyorum:

‘‘Ben hükümete geldiğimde İspanya'da fert başına düşen milli gelir 4 bin dolardı. Hükümeti bıraktığım gün fert başına düşen milli gelir 14 bin dolardı.’’

GONZALEZ İLE GÖRÜŞME

Bir siyasetçi için başarının bundan daha çarpıcı ve etkili bir bilançosu olabilir mi?

Hiç kuşkusuz olamaz.

Ama bu başarıyı tahlil ettiğiniz zaman ortaya Türkiye açısından da derslerle dolu çarpıcı bir sonuç çıkıyor.

Önce şu sorunun cevabını verelim:

Gonzalez'in başarısı, onun ekonomik büyücülüğüne mi dayanıyor?

Yoksa, bu başarıda İspanya'nın Avrupa Birliği'ne tam üye olmasının çok büyük bir etkisi mi var?

Cevap ne olursa olsun, sonuçta bu başarı Gonzalez'in siyasi aktifine yazılıyor. Çünkü, İspanya Avrupa Birliği'ne Gonzalez döneminde tam üye oldu.

Türkiye'de de Avrupa Birliği'ne girişi sağlayan kim olursa olsun bu başarı onun siyasi aktifine yazılacak.

İspanya örneği, Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin ne kadar önemli olduğunu gösteren çok çarpıcı bir politika içtihadı.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Gonzalez'le neden görüştü? Bu sorunun cevabı işte bu siyasi gerçekte yaşıyor.

DEMİREL'İN HESABI

Demirel, görüşme sırasında Gonzalez'ten Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği için destek istiyor.

Gonzalez, artık iktidarda olmayan bir siyasetçi. Nitekim Gonzalez, Demirel'e, ‘‘Ben şu an sade bir siyasetçiyim’’ diyerek, beklentilerine uygun olmayan bir cevap veriyor.

Ama Demirel'in hesabı başka.

Felipe Gonzalez Sosyalist Enternasyonel Hareketi içinde halen çok önemli bir yere sahip. Hatta önümüzdeki dönemde rolünün artması ihtimali çok fazla. Çünkü Gonzalez önümüzdeki dönemde Sosyalist Enternasyonel Genel Sekreterliği'ne getirilecek.

Bu da ‘Akdeniz duyarlılığının’ Sosyalist Enternasyonel'deki etkisinin artması anlamına geliyor. Demirel'in Gonzalez'e bu kadar zaman ayırmasının arkasında, böyle bir ince hesabın rolü olduğunu zannediyorum.

Cumhurbaşkanı Demirel'in İspanya seyahatinde dikkati çeken bir davetlisi daha var. Demirel, Murat Karayalçın'ı da heyete dahil etmiş.

ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ

Benim bildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanı, dış seyahatlerine ilk defa TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı'nı davet ediyor.

Gelişmiş demokrasilerde parlamentoların komisyon başkanları çok önemli fonksiyonlara sahiptir. Ne yazık ki, Türkiye'de Meclis komisyonları hiçbir zaman böylesine etkili bir konuma sahip olmadılar.

O nedenle Cumhurbaşkanı'nın Karayalçın'ı geziye davet edip, en önemli görüşmelerde yanına almasını çok önemli bir gelişme olarak görüyorum.

Umarım, Meclis komisyonlarına verilen bu önem ilerisi için çok önemli bir zihniyet değişikliğinin başlangıcı olur.

FRAK GELENEĞİ

Önceki gece Madrid'de kaldığımız otelin girişinde ilginç bir görüntüyle karşı karşıya kalıyoruz. Başta Dışişleri Bakanı olmak üzere Türk heyetinin önde gelen bazı şahsiyetleri fraklarının içinde otele dönüyorlar.

Frak, Meclis başkanları dışında Türkiye'de artık unuttuğumuz bir giyim biçimi. Oysa, Avrupa'nın kraliyet aileleri bu tür seremonyal gösterilere hâlâ önem veriyorlar.

Ne yalan söyleyeyim. Bu görüntü, daha doğrusu böyle bir devlet geleneğinin yaşatılması benim hoşuma gitti. Devletler sadece yaptıkları işlerle değil, aynı zamanda geleneklerini simgeleyen sembolleri ile de varlıklarını sürdürüyorlar.

Fransa'daki smokonli yemekten sonra, buradaki fraklı gece de işte bu yüzden dikkatimi çekti.













Yazarın Tüm Yazıları