Gönül Sezen ister gerisi bahane

Güncelleme Tarihi:

Gönül Sezen ister gerisi bahane
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2005 00:00

Sezen Aksu Türk müziğinin başına gelmiş en güzel şeylerden biridir. Türkiye’nin hem en iyi yorumcularından hem de en iyi şarkı yazarlardan biri olan Aksu’nun ışığından etkilenmeyen kaç kişi vardır ki şu koca ülkede? Sezen Aksu bir albüm yaptığında bir müzik yazarı olarak ‘beğenmedim, olmamış’ demenizle ‘dünyanın en iyi albümü’ demeniz arasında ne fark olabilir? O albüm öyle ya da böyle belirli bir satış bantının üzerinde satacaktır öyle mi?Öyleyse kim takar müzik yazarının hariçten okuduğu gazeli...Kazın ayağı pek öyle değil aslında. Eğer eleştiri mekanizmanızı kişisel beğeni düzlemine oturtmuş bir yazar değilseniz, diğer bir deyişle ‘kriter’leriniz varsa; müzik yazarı olarak sizin göreviniz tam da bu noktada başlar işte.OLGUNLUK ALBÜMÜSöz konusu Sezen olunca; kendini tekrarlamasına, vasat işler yapmasına zerrece tahammülümüz yoktur. Bunca yıldan süzdüğü onca yaşanmışlık, onca görgü, onca birikimden sonra prodüktörlüğünden, düzenlemelerine, albüm kapağına kadar her şey Sezen Aksu’ya yakışır olmalıdır. Her albümde bir heyecan, bir yaratıcılık, bir yenilik bekleriz. Sadede gelecek olursak ben uzun zamandan beri Sezen Aksu’dan bir olgunluk albümü bekliyorum. İki, en fazla üç şarkının lokomotif görevini üstlendiği; çoğu zaman adam gibi prodüktörlük hizmetinden yoksun; yeni birşeyler deneme adına düzenlemelerde tutarsızlık ve zafiyet içine düşmüş albümleri yakıştıramıyordum kendisine.Ancak otuzuncu sanat yılına denk getirdiği ‘Bahane’yi dinleyince yıllardır tarif etmeye çalıştığım ve Sezen Aksu’dan beklediğim albümün bu olduğunu hemen anladım.Kendi aralarında derecelendirilebilirler ama 15 yeni şarkı ve 1 remiksten oluşan bu 73 dakikalık albümde; defalarca dinledim, bir tane kötü diyebileceğim şarkı bulamadım. Sözler deseniz Murathan Mungan’ı, Yıldırım Türker’i ve diğerleriyle; yüreğimize birkaç esaslı çizik atacak cinsten.AZIYLA YETİNEMEYİZAyda Tunç, Aytuğ Yargıç, Ercan Saatçi, Atilla Özdemiroğlu, Mithat Can Özer, Erdinç Şenyaylar ve Hacı Mustafa Ceceli’nin düzenlemelerine gelecek olursak; özetle ağzım şaşkınlıktan açık kaldı diyebilirim.Bunca farklı ismin varlığına ve akustik olmasına karşın; kendi içinde bu kadar tutarlı, bu kadar iyi düzenlemeler yaratabilme becerisinin arkasında yine Sezen Aksu var. Bu albümün prodüktörlüğünü kendi yapan Aksu, meramını aranjörlere o kadar iyi anlatmış ki...Evet otuzuncu yılda böylesine iyi bir albüm. Ama bundan sonra daha azıyla yetineceğimizi ya da aynı kalitede bir albüm için kırkıncı yılı bekleyebileceğimizi hiç sanmıyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!