Golf oynarken kuş vurup kupa aldım

Mutfağa girmek onun için bir terapi ama bir yaptığı bir yaptığını tutmuyor. Pişirmeye, yedirmeye bayılıyor ama çocukları onun yemeklerini pek tercih etmiyor. Yemekle sohbeti, işi hatta sporu bile kombinlemeyi seviyor ve başına olmadık işler geliyor. İşte Emine Sabancı Kamışlı’nın eğlenceli gastronomik dünyası.

Haberin Devamı

- Yemekle aranız nasıl?
- Çok iyi, sakatat hariç her şeyi yerim. İtalyan da severim, kebap da... Yemek seçmem, önüme konanı yerim.
- Adana’da geçen çocukluk yıllarınızdan aklınızda kalan yemek anıları?
- Adana’da 11 sene kaldım. Bahçenin içinde üç tane konak vardı. Anneannemin evinde örtülerin içinde kurutulmuş yufkalar kat kat... Yengemin evinde içli köfteler... Allah rahmet eylesin, aşçımız Abdi Usta vardı. O zaman İncirlik Üssü’nde çalışmıştı, hamburger yapmayı öğrenmişti, hatta hamburger ekmeğini de kendisi yapıyordu. Bizim için çok önemli bir olaydı, evimizde hamburger yapılıyordu.
- Anneniz mutfağa girer miydi?
- Girmezdi, Şevket Sabancı’nın hanımı, Ahmet Sapmaz’ın kızı hiçbir zaman da mutfakla haşır neşir olmamıştır. Yıllar sonra Almanya’ya taşındık o zaman girmeye başladı. İlk yaptığı yemek köfteydi ve önümüze çiğ geldi. Biz o üzülmesin diye
“Çok güzel” dedik yedik.
- Sizin mutfakla aranız nasıl?
- Yemek yapmak benim için bir terapi. İşten geleyim, duşumu alayım, müziğimi açayım, mutfağa geçeyim, benim için en keyifli anlar... Bir yerde bir şey yerim ve
‘Bunu ben de yapabilirim’ derim, girerim mutfağa yapmaya çalışırım. Bazen tutar, bazen tutmaz. Mutfağa girmişsem
kimseyi de istemem yanımda.
- İyi yaptığınız bir yemeğin tarifini alabilir miyim?
- Eşime, “Bana böyle bir soru sorulursa ne diyeyim” diye sordum, “Senin hiçbir yemeğin bir sonrakini tutmuyor ki, nasıl tarif vereceksin” dedi. Pilav yemeyi çok severim, pilavın her türlüsünü yerim, soğanlı pirinç pilavını çok güzel yaparım. Soğanı tereyağıyla kavururum, sonra pirinci ve suyu ilave edip pilavı olması gerektiği gibi yaparım ve üzerine karabiber eklerim, yanında yoğurtla şahane bir yemek olur.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb0af4f018fbb8f8a74a82

LAHMACUNUN İÇİNE KEBAP SARIP YERİM

- Türkiye’de mutfağını en sevdiğiniz bölge?
- Adana bölgesi, Güneydoğu diyelim, kebaplardan gerçekten vazgeçemem. Hatta lahmacunun içine kebabı sarıp yerim. Her gün kebap yemiyorum, ama yiyince de böyle yiyorum. Hakikaten ayarım kaçıyor.
- Yurtdışı mutfaklarla aranız nasıl?
- Hint mutfağına bayılırım, İtalyan ve Çin mutfağı da severim ama Çin mutfağı fazla Avrupalılaştı. Hakikisini bulmak zorlaştı. Bu sadece Türkiye’de değil, Londra’da da, Paris’te de böyle.
- Çocuklarınız sizin yemeklerinizi seviyor mu yada “Anne bize şunu yap” diyorlar mı?
- Maalesef çok duymuyorum bu isteği. Çocuklarım babaları gibi kendilerine dikkat ederler, benim gibi hamurla falan işleri yok; zaten ikisi de incecik. O yüzden benim yemeklerimi tercih etmiyorlar, ben de bu durumu ‘bunlar zaten  yemek yemeyi sevmiyorlar’ diye yorumluyorum, çok üzerime alınmıyorum.
- Eşinizin mutfakla arası nasıl?
- Eşim pişirmez, 22 senedir bir kere spagetti bolonez yaptı ama çok güzeldi. Yemek konusunda da o yaşamak için yiyenlerden, dikkat eder. Aile alışkanlığı da var tabii, oturur meyvesini falan yer. Mesela bugün et yediyse yarın balık yer. Allah’tan öyle yoksa ben mahvolurdum.
- Erkeklerin mutfak korkusu ya da beceriksizlik numaralarına yatmaları neden sizde?
- Üşengeçliktir bence. Çünkü bir tek pişirmekle bitmiyor iş, yapınca bir de toplamak lazım, tavanın, bardağın, tabağın yerini bulması lazım. Bunlar erkekleri üşendirir. Bir de kadınlar erkeklere fırsat tanımıyor ki.

Haberin Devamı

MALATYA’DA 40 ÇEŞİT BULGUR KÖFTESİ VAR

İyi yemek yapan insanlarla genelde iyi anlaşıyorum. Yemek yapmak terapi gibi diyorum ya. Daha neşeli oluyorlar

Türkiye’de kişi başına düşen lokanta sayısı, Avrupa’nın, Amerika’nın çok altında. Diyeceksiniz ki “Bizim dışarıda yemek yeme alışkanlığımız yok.” Doğuda dışarıda yemek yediremezsin ama o lezzeti evden dışarıya çıkartamazsan kaybedersin. Gerekli tanıtım yapılsa, turist gidip onu bulacak, alacak. Sırf Malatya’da 40 çeşit bulgur köftesi var. Türkiye’de sağlık turizmi ve lezzet turizmini yapmak zorundayız. Mesela biz bir bir senedir golf turizmi yapmaya başladık, 14 kişi golf oynamak için Dubai’ye gittik. Ben çok iyi değilim ama iki, kuş vurduğum için, topa vurdum kuş indi aşağıya.
Öbürünü de bulunduğum takım kazandı diye aldım. Golf,
paralı turisti çeker. Golf otelleri lezzetli yemeklerin, gurme yemeklerin olduğu yerdir.

Haberin Devamı

YEMEK YENMESE BİLE O MASAYA OTURULACAK

Geceyarısı gerçekten süper olur. Çok geç gelmişsek, yumurtayı kırarım gözünün yaşına bakmadan yerim

- Mutfak için alışverişe çıkıyor musunuz?
- Evet, pazara gitmeye bayılırım. Hem yemek ve sebze bölümüne hem diğer bölümlerine giderim. Keyfim için alışveriş yaparım ama her hafta git evin alışverişini yap de, bu benim için zulüm. Pazardan ya da marketten bir şeyler seçerken ille de doğrusu olması gerekmiyor, benim sevdiğim şekil nasılsa öyle seçerim.
- Bu kadar yoğun tempo içinde ailece toplanıp yemek yiyebiliyor musunuz?
- Tabii ki. İki çocuğumuz da yurtdışında okuyor dolayısıyla çekirdek aile olarak kaldık ama onlar buradayken mutlaka üç-dört gün birlikte yeriz. Yemeyecek bile olsalar masaya oturacaklar çünkü iki laf etmemiz lazım. Yemek gerçekten dünyanın en büyük keyiflerinden biri ve ortam yaratan bir şey, neşe kaynağı.
- Gece buzdolabından bir şey tırtıklama huyunuz var mı?
- Hakikaten var, mesela yukarıdaki mutfağımda mutlaka bir tabak soğuk börek vardır, yoğurtla birlikte geceyarısı gerçekten süper olur. Çok geç gelmişsek, yumurtayı kırarım, gözünün yaşına bakmadan yerim.
- Sokak yemekleriyle aranız nasıl?
- Arabada satılan pilavı çok severim, arada bir alır yerim. Köfte ekmek yerim, dürüm yerim, turşu yerim.
- Favori yemek mekânlarınız?
- İstanbul’da bana göre Kıyı çok güzel bir balıkçı. Ulus 29’un yemeklerini de severim. Papermoon’u da severim ama genelde orada salata yerim. Geçenlerde misafirlerim gelmişti, onlarla Nuruosmaniye’de Nar diye bir lokantaya gittik, müthişti.

Yazarın Tüm Yazıları