Gölcüklü çocuklar depresyonda
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2000 00:00
Marmara depreminin merkez üssü olan Gölcük'te özellikle çocuklarda görülen ruhsal ve psikolojik sorunlar, depremin üzerinden geçen 1.5 yıla rağmen halen sürüyor. Gölcüklü çocuklar, kronik uyku problemiyle yüzyüze.
Sağlık Bakanlığı'nın yayını "Sağlık 2000"de yer alan bir araştırmaya göre, depremin çocuklar üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, yeni yeni kendini gösteriyor. Uzmanlar, sorunların kalıcı olabileceği endişesini dile getiriyor. Sorunların kronik bir hal almasındaki en büyük etken ise, rutin yaşamın her alanında depremin izlerinin silinmemiş olması.
Gölcük'te 27 ilköğretim okulu, 9 lise, 1 anaokul ve çıraklık eğitim merkezindeki 16 bin öğrencinin rehberlik servislerine verdiği cevaplar, 15 yaşın altındaki öğrencilerin yüzde 19'unun, üstündeki grupların ise yüzde 30'unun depremden sonra yaşadığı depresyonun etkisinden kurtulamadığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, 16 bin öğrencinin yüzde 71'i geceleri uyumakta güçlük çekiyor. Öğrenciler, akşam erken saatlerde yattığını, ancak uykuya dalmakta zorlandığını ya da uykuya daldıktan kısa bir süre sonra yeniden uyandıklarını bildiriyor.
"Sürekli ağladım"
Öğrencilerin yüzde 60'ının sürekli kabus gördüğü belirlenen araştırmada, kabusların "sallanma, çığlık duyma ve yıkılan evler görme" şeklinde olduğu belirlendi. Sürekli kabus görenlerin yüzde 50'si halen çok korktuğunu dile getirirken, yüzde 19'u panik içinde olduğunu, yüzde 21'i kendini çaresiz hissettiğini, yüzde 23'ü ise Allah'a dua ettiğini söyledi. Öğrencilerin yüzde 15'i "donup kaldım", yüzde 2.3 "öldüğümü sandım", yüzde 1.4'ü "kıyamet koptu sandım" ve yüzde 4'ü de "sürekli ağladım" cevabı ile deprem gecesine ilişkin anlık düşüncelerini anlattı.
Öğrencilerin cevaplarını değerlendiren psikolog Zümrüt Sevinç, depremin çocuklar üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkilerin sonuçlarının yeni yeni ortaya çıktığını bildirdi. Sevinç, "Gece yarısı büyük bir gürültüyle uyanan, sevdiklerini yitiren ve o an gördüğü manzarayı daha önce hiç tanımayan çocukların vereceği her türlü tepki normaldir. Ama onların yaşadıklarının net sonuçları bugüne kadar ortaya çıkmadı. Bu sonuçlar, ciddi bir rehabilitasyon dönemi yaşanması halinde, kalıcı izler oluşabileceğini gösteriyor" diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı'nın yayını "Sağlık 2000"de yer alan bir araştırmaya göre, depremin çocuklar üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, yeni yeni kendini gösteriyor. Uzmanlar, sorunların kalıcı olabileceği endişesini dile getiriyor. Sorunların kronik bir hal almasındaki en büyük etken ise, rutin yaşamın her alanında depremin izlerinin silinmemiş olması.
Gölcük'te 27 ilköğretim okulu, 9 lise, 1 anaokul ve çıraklık eğitim merkezindeki 16 bin öğrencinin rehberlik servislerine verdiği cevaplar, 15 yaşın altındaki öğrencilerin yüzde 19'unun, üstündeki grupların ise yüzde 30'unun depremden sonra yaşadığı depresyonun etkisinden kurtulamadığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, 16 bin öğrencinin yüzde 71'i geceleri uyumakta güçlük çekiyor. Öğrenciler, akşam erken saatlerde yattığını, ancak uykuya dalmakta zorlandığını ya da uykuya daldıktan kısa bir süre sonra yeniden uyandıklarını bildiriyor.
"Sürekli ağladım"
Öğrencilerin yüzde 60'ının sürekli kabus gördüğü belirlenen araştırmada, kabusların "sallanma, çığlık duyma ve yıkılan evler görme" şeklinde olduğu belirlendi. Sürekli kabus görenlerin yüzde 50'si halen çok korktuğunu dile getirirken, yüzde 19'u panik içinde olduğunu, yüzde 21'i kendini çaresiz hissettiğini, yüzde 23'ü ise Allah'a dua ettiğini söyledi. Öğrencilerin yüzde 15'i "donup kaldım", yüzde 2.3 "öldüğümü sandım", yüzde 1.4'ü "kıyamet koptu sandım" ve yüzde 4'ü de "sürekli ağladım" cevabı ile deprem gecesine ilişkin anlık düşüncelerini anlattı.
Öğrencilerin cevaplarını değerlendiren psikolog Zümrüt Sevinç, depremin çocuklar üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkilerin sonuçlarının yeni yeni ortaya çıktığını bildirdi. Sevinç, "Gece yarısı büyük bir gürültüyle uyanan, sevdiklerini yitiren ve o an gördüğü manzarayı daha önce hiç tanımayan çocukların vereceği her türlü tepki normaldir. Ama onların yaşadıklarının net sonuçları bugüne kadar ortaya çıkmadı. Bu sonuçlar, ciddi bir rehabilitasyon dönemi yaşanması halinde, kalıcı izler oluşabileceğini gösteriyor" diye konuştu.
Haberin Devamı