Gölbaşı ve Mogan’a çılgın proje olamaz

Ankara’nın belki de en güzel ve şirin köşesi Gölbaşı. Ortasında bulunan gölü, maviliği ile Ankara’nın kuraklığına başkaldırır gibi.

Haberin Devamı

Yurtdışı örneklerinde bu tür metropol civarında bulunan göllerde su sporları yapılır, çevresinde halka açık alanlara bırakılır, spor aktiviteleri yaratılır. Ankara Büyükşehir gölün bir bölümünde bu çerçevede güzel bir park yaptı, ancak Mogan Gölü’nün çevresinde doğaya yakışmayan 6-7 katlı binalar var, bunlar 1960’larda yapılmış binalar değil birçoğu yeni yapılmış hatta kimileri de hala yapılıyor. İlginç ama Gölbaşı Belediyesi bile Mogan Gölü’ne 50 metre uzaklıkta.
Gölbaşı’nın özel çevre koruma alanında olması nedeniyle gölün bir çok bölgesinde düşük yükseklik ve yoğunluklu bir yapılaşma var, ancak gölün yakınına geldiğinizde bu geçerli değil. Örneğin, gölden 6 kilometre uzaklıkta bulunan Hacılar tarafında maksimum yükseklik 6.5 metre ve yoğunluk 0.15, göle 50 metre mesafede sanırım yükseklik 18-21 metre, emsal 1.0/1.5 belki de 2.0 anlaması oldukça zor.
Başbakanın 2011 yılında açıklamış olduğu Ankara’nın Çılgın Projeleri arasında Gölbaşı’nda 500.000 kişilik şehir kurulması planlanmakta idi. Bu konuda bildiğimiz kadarıyla herhangi bir gelişme yok. Gölbaşı’na gönül verenler olarak gelişme için projeyi beklerken, göl çevresindeki yapılaşmaların ve yeni izinlerin tekrar gözden geçirilmesini talep ediyoruz.
Ne Mogan’a, ne Gölbaşı’na çılgın proje yakışmaz.
İsviçre’ye gidin o göllerin nasıl korunduğunu görün!
İ. Tuğrul DURSUN

Haberin Devamı

Tartışma sürüyor

Hatip çayı değil İncesu deresi

Bir süredir köşenizde, vaktiyle Sıhhiye semtinden geçen ve şu an için ortalarda görünmeyen akarsuyun adı konusunda okurlarınızın yazılarına yer veriyorsunuz.
Adı geçen akarsuyun adının Hatip Çayı olduğunu öne süren Prof. Dr. Müberra Babaoğlu yanlış hatırlıyorgaliba... Doğrusu İncesu Deresi’dir. O dere ki, ozanlara ilham kaynağı olmuştur
60-70 yıl öncesinde;
İncesu Deresi, Eymir (Emir) Gölü’nden doğar.
Eymir’i de besleyen dar bir kanal;
Suları Gölbaşı’ndan gelir.
Gölbaşı kanalı kapaklarını açmazsa, suya hasret.
Sadece Eymir’i değil ODTÜ’nün, asıl İncesu suya hasret!
İncesu Deresi, tamı tamına 23 kilometre.
975 metre kotundan Eymir Gölü çıkışlı.
17 kilometre sonra Kolej kavşağında...
Ve Ankara Çayına AOÇ’nin engin kucağında vuslatı,
840 metre rakımlı.
Öteki ucu Karadeniz’e ulaşır, künyesi Sakarya’ya kayıtlı...
Hasan AKYAR

Haberin Devamı

“Gün açar, /Karın verir yağmurlu toprak. /İncesu Deresi, merhaba. /Saçakta serçeler daha çılgındır, /Bulutlarda kartal, /Daha çalımlı. /Koparır göğsünden bir düğme daha, /Tezkere bekleyen biri. /İncesu Deresi, merhaba.”
(Ahmet Arif)

Ha vekil ha emekli ne fark eder ki...

Sağlık Bakanlığı sağlık il müdürlüklerine gönderdiği yazıda, milletvekili emeklilerine hassasiyet gösterilmesini istemiş...
Milletvekilleri gerekli ihtimamı görmeyince şikayetçi olmuşlardır. Sıradan emekliler ve vatandaşlar için de bir uyarı yapılmasını istiyoruz. Gazi Üniversitesi’nde bizzat başımıza geldi. Acil olmasına rağmen ultrasona 2 aydan önce randevu alamadık. Buna da şükrettik.
Milletvekillerimiz de ‘şükretmeli’, imtiyaz istememeli.
Altay M.

Yazarın Tüm Yazıları