Göçmüş savunma birliği

Takım olma ruhu vurgusu da taşıyan bu cümle sadece simgesel anlam taşımıyor elbette; sahada elle tutulur gözle görülür bir tavır olması gerekiyor bu beraberlikte.
Hakikaten birlikte hücum etmeli ve birlikte gol atmalı, birlikte savunmalı kalesini Rijkaard’ın idealize ettiği takım.
Galatasaray böyle bir takım mı an itibarıyla? Öyle durmuyor en azından.
Bir baskı kuruyor, rakibi kendince yoruyor ama golü bulamıyor.
Hücumda birlik beraberlik ruhunun yakalanamaması bir problem elbette. Fakat problemin büyüğü savunmada.
Birbirlerinden zerre kadar haberleri olmadan savunmaya çalışıyor kalelerini Galatasaraylı futbolcular.
Her maç kâbus!
Geçen hafta Antalyaspor’dan yenilen golden zerre kadar ders çıkarılmadıysa ortada bir tuhaflık vardır bana sorarsanız!
Gençlerbirliği oyunun hücum yönünde “müthiş etkili” oynamadı dün gece.
Buna rağmen o kadar çok net pozisyon buldu ki Doll’un ekibi...
Bu savunma düşe kalka ilk yarıyı tamamladı. İkinci yarıyı bu haliyle çıkaracak gibi duruyor mu, siz karar verin!

Bay Tilki Kewell

OZ Büyücüsü Kewell tilki gibi dolandı durdu Gençlerbirliği kalesinin civarında. Gol kaçırdı, attı sayılmadı, yılmadı. Takımı da ayakta tutmaya çalıştı.
Fırsat kolladı, kümesin kapısının açık kalmasını bekledi ve tavuğu nihayet çaldı. Tavuk da ne tavuk maşallah!
3 puanlık, liderliğe layık!

Gidişinin hatırına verilirdi (!)

KEITA, Galatasaray’ın ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünden önce öyle bir gitti ki sağ taraftan. Nasıl çıktı oradan, nasıl gitti anlamadım. Hayalet Süvari Ribery’de görüyorduk böyle fantastik hareketler. Kewell’ın vuruşu da enfesti. Fakat tabii ki kural kuraldır. Gol ofsaytsa iptal edilir vesaire.
“Ama gidişinin hatırına verilirdi bu gol Keita’nın” dedirtmedi mi size de?