Glisemik güce dikkat edin

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, yiyip içtiklerimize dikkat etmezsek kilomuzu yönetmek gerçekten zorlaşıyor.

Haberin Devamı

Bildiğiniz gibi kilo yönetiminde anahtar hormon, insülindir. Yiyeceklerle kazandığımız her türlü karbonhidrat önce kana şeker olarak karışır.
Kan şekerini dengeleyip yönetmek, o şekeri enerji kaynağı olarak kullanmak ya da yağ olarak depolamak tamamen insülin üzerinden yürür. Eğer yeteri kadar insülininiz yoksa kandaki şeker hücrelere giremez, neticede kan şekeriniz yükselir, şeker hastası olursunuz.
Tersine eğer kanınızda çok fazla insülin varsa -yani pankreas damarlarınıza aşırı miktarda insülin pompalıyorsa- insüline karşı direnç gelişir ve tıpkı insülin yokluğunda olduğu gibi kan şekeriniz yükselmeye ama aynı zamanda bedeniniz de yağlanmaya başlar.
Kısacası insülinin yokluğu kadar çokluğu da dert!
Aşırı insülin üretimi ve fazla miktarda insülinin kanda dolaşması -hiperinsülinemi- kiloyu yönetmeyi imkânsız hale getirebiliyor. İşte bu nedenle özellikle genetik olarak fazla insülin salgılamaya eğilimi olanların beslenmeye çok ama çok özen göstermeleri, fazla miktarda karbonhidrat (un, şeker, nişasta, bakliyat, tatlı meyveler) tüketmemeleri, daha da önemlisi karbonhidratların insülin salgılatma kapasiteleri bakımından ciddi farklılıklar gösterebildiklerini bilmeleri gerekiyor.
Karbonhidratların insülin salgılatma kapasiteleri söz konusu olduğunda da devreye “glisemik indeks” (Gİ) ve “glisemik yük/güç” (GY) kavramları giriyor.
Bir besinin glisemik indeksi, gücü, yükü, ne kadar fazlaysa o besin o kadar yüksek oranda insülin salgılanmasına yol açıyor. Pankreastan insülin salgılatma kapasitesi söz konusu olduğunda besinler arasında ciddi farklar ortaya çıkıyor. Bazı karbonhidratlar kana neredeyse “Ferrari” hızıyla karışırken, diğerleri neredeyse “at arabası” yavaşlığında giriyor.
Kana çok hızlı karışan karbonhidratlar “Ferrariler”, pankreastan aşırı miktarda insülin salgılatıyor ve insülin direnci sorununu içinden çıkılmaz hale getiriyorken, yavaş emilen ve kan şekerini yavaş yavaş düzeltenler “at arabaları”, insülin salgılanmasını pek fazla tahrik etmiyorlar ve neticede insülin direncine de yol açmayabiliyorlar.
Basit ve anlaşılabilir bir örnek vermek gerekirse, meyveler söz konusu olduğunda incir bir Ferrari’yken, kivi ya da erik at arabası işlevi görüyor. Beyaz un Ferrari’yken, bulgur at arabası etkisi gösteriyor. Yani incir ve beyaz un glisemik indeksi yüksek olan besinler, erik, kivi ve bulgur düşük glisemik indeksli yiyecekler grubuna giriyor.
Glisemik indeksi yüksek yiyecekler insülin direncini tahrik ederek daha kolay kilo almanıza yol açarken, glisemik indeksi düşük olanlar kilo yönetiminize yardımcı oluyor.
Özetle, kilo yönetimi söz konusu olduğunda her besinin glisemik indeksi, yükü, gücünün önemli bir kavram olduğunu aklınızdan çıkarmamalı, kilo sorununuz varsa, hele hele insülin direnci probleminiz söz konusuysa bu kavram hakkında bilgilenmeye çalışmalısınız.

Haberin Devamı

Neden düşük Gİ’li besinler seçmeliyiz?

Haberin Devamı

- Kan şekerini ve kolesterol düzeyini kontrol etmek için
- İştahı kontrol etmek için
- Kalp hastalığı riskini azaltmak için
- Tip II şeker hastalığı riskini azaltmak için
 Dr. Evren ALTINEL

Kilo kontrolüne destek oluyor

AKLINIZDA BULUNSUN

Gİ’si düşük gıdaları tercih etmek, sağlığımız için yapacağımız en olumlu davranışlardan biridir.
- Düşük Gİ’li besinler tüketmek kilo kontrolüne destek olur.
- Düşük Gİ’li diyet yapmak, bedenin insüline karşı duyarlılığını artırır.
- Düşük Gİ’li karbonhidratlar, şeker hastalığını kontrol etmeyi kolaylaştırır.
- Düşük Gİ’li gıdalar, kalp hastalığı riskini azaltır.
- Düşük Gİ’li karbonhidratlar, kan kolesterol düzeyini düşürmeye katkıda bulunur.
- Düşük Gİ’li besinleri seçmek, polikistik yumurtalık sorunuyla başa çıkmanızı kolaylaştırır.
- Düşük Gİ’li karbonhidratlar, daha uzun süre tokluk duygusu yaşanmasını sağlar.
- Düşük Gİ’li gıdalar, fiziksel direnci artırır.
- Düşük Gİ’li karbonhidratlar, fizik aktiviteden sonra karbonhidrat depolarını yeniden harekete geçirmeye yardım eder.
Dr. Evren ALTINEL

Yazarın Tüm Yazıları